Seydişehirli velilerin en büyük çilesi kitap çetesi...
Evet! Yanlış duymadınız çete… Kitap çetesi…
Velilerin kafası karışık öğrenciler ise hangi ders için hangi yardımcı kitabı ya da testi kurslar için hangi kitabı ya da testi götüreceklerini şaşırmış durumdalar.
Yeni eğitim öğretim sisteminin öğrenci, veli üzerinde meydana getirdiği travmalar yetmiyormuş gibi birde yardımcı kitap, test kitabı sorunu karabasan gibi üstümüze bindi… Kırtasiyeciler, kitapçılar bu durumdan muzdarip neden mi?
Bakanlığın ve İlçe Kaymakamlığının konuya dair yayımladıkları yazıda öğretmenlerin öğrencilere yayın evi ve kitapevi ismi belirtmelerinin yasak olduğunu belirtmelerine rağmen bu yanlışta ısrar edilmesi beraberinde keyfiyeti ve uygulama farklılıklarını da getiriyor…
Bu makalemi bir gazeteci olarak beyandan daha çok ebeveyn, veli olarak aktarmak istiyorum…
Görüyorum ki Kaymakamlığın konuya dair uyarıcı yazısı da soruna çözüm olmamış, kale alınmamıştır…
Velisi bulunduğum öğrencimin dersleri için bir konu anlatım kitabı, gittiği kurslar için başka bir test kitabı istendi… Aldık… Çocuklarımızın geleceği için biz bunları almaya razıyız.
Ama!!!
Belirlenmiş bir kitap olmadığı için her türlü alışverişinizi yaptığınız kırtasiyecinize gidiyorsunuz kazanımlı merkezi eğitim seti okula yardımcı sınavlara hazırlık SBS ye hazırlık vs.. vs… yazan bir kağıt bu sende var mı diyorsunuz.
“Aldığınız cevap o yayın bende yok.”
Başka bir kitapçıya gidiyorsunuz aynı kâğıdı uzatıyorsunuz “evet bende var…” cevabını alıyorsunuz…
Sözde seviniyorsunuz, çocuğunuzun eğitimi için gerekli kitabı buldum diye.
Ama sevinciniz ertesi güne kadar sürüyor, çünkü öğretmenin istediği kitap o kitap değil…
Kitapları alıp iade edip doğru kitabı almak için doğruca aldığınız kırtasiyecinin yolunu tutuyorsunuz ve asıl şoku ise burada yaşıyorsunuz… Bizim çocuğun öğretmeni bu kitapları dememiş başka kitaplarmış… “Abi madem aranan kitap bunlar değil ben bunları vereyim de başka bir kitapçıya bakayım” demenizle birlikte size 15 liraya satılan kitap bir anda 10 liraya düşüyor… Yetmiyor bir de “kardeşim satılan malı geri almayız yerine başka bir şey alın, hem öğretmenin kitap yada kitapçı ismi vermesi yasak kimmiş o öğretmen pazartesi Kaymakama şikayete gideceğim”. Fırçasını yiyoruz… Sanki bakkal dükkânından mutfak ihtiyaçlarını gideriyorum… Rezalete bak…
Bu haksızlığa tepkim kitabı poşeti ile fırlatıp kitapevinden çıkmak oldu ama bu asla bir çözüm değildi bunu biliyorum…
Benim alım gücüm vardı o kitabı aldım, peki ya o kitabı almaya gücü yetmeyen insanlar ne yapacak?
İlçemiz de bu tür kırtasiyeci bir ikiyi geçmez kaldı ki mecburi o kitabı almak zorunda kalmasam bırakın o dükkândan içeri girmeyi selam bile vermem…
Dedim ya her şey çocuklarımızın eğitimi için ama hiç kimse de kusura bakmasın çocuklarımızın eğitimi için başımızı da tutturmayız…
Bu işe çözüm bulacak olan başta Milli Eğitim Müdürlüğü ve Okul idareleri. Her yıl bu sorunla karşılaşıyoruz. Sözde Devlet tarafından çocukların bütün kitapları veriliyor ama her veli bir o kadar da test kitabı hazırlık kitabı parası veriyor.
Bu işin çözümü İlçe Milli eğitim Müdürlüğü tarafından okullar açılmadan önce yada okullar açılır açılmaz bütün öğretmenler ile bir toplantı yapıp her ders için bir yayınevinin baskılarını belirleyip kırtasiyecilerin tamamına da bu yıl yardımcı olarak bu kitap okutulacak demesinden geçer...
Böyle yapılmalı ki ben de kendi kırtasiyecime gidip kimseye başımı tutturmadan kitabımı alabileyim çocuğumda okuyabilsin.
Milli eğitim camiasının bu soruna çözüm bulması istemediğim esnaftan önerilen kitabı zorla aldırtması özgürlüğümün bir parçasının iadesidir…
Duyurulur….