Niğde’de konferans verdikten sonra okul müdürü arkadaşlarla çay içerken okuma tutkusuna hayran kaldığım Gazi İlkokulu Müdürü Mehmet Alkan, ortaya bir soru attı. Ak saçlı, tecrübeli şöyle dedi:
“Öğretmen arkadaşların çoğu sınıfta disiplin kurma konusunda problem yaşıyor. Çocukları derse motive edebilmek en önemli problem. Dur, sus, konuşma yöntemi sökmüyor. Dersin bir yarısı bağırıp çağırma ve gürültüyle geçiyor. Televizyon, bilgisayar, cep telefonu gibi teknik yayınların gürültülü, resimli, efektli programlarına alışan öğrenciler, öğretmenleri dinlemeye gelince konsantre olamıyorlar. Kanaatimce eğitimdeki en büyük problemlerden biri sınıf disiplini. Bunca yılın öğretmenisiniz, Almanya’da kaldınız, dünyayı takip ediyorsunuz. Pratik bir çözümünüz var mı?”
-Gönlümüz ve beynimizle öğretmenlik yapmak şartıyla problemin çözümü var.
-Nedir, söyler misin diye atıldı Mehmet Bey.
-Memnuniyetle, bildiklerimi mezara götürecek değilim yalnız çocukların gönlüne girmeyi hedeflemeden benim prensibi kullanırsak prensip işe yaramaz, onu da ilave edeyim.
Öğretmeni Başarıya Götüren Yolkonulu Rize’de verdiğim konferansı hatırladım. Konuşmam bittikten sonra eğitim fakültesinde okuyan iki öğrenci gelip beni tebrik etmiş ve şöyle demişlerdi:
“Dört yıldır eğitim fakültesinde okuyoruz. Öğretmenlerimiz akademisyen, bol bol teorik bilgiler anlatıyorlar. Sizi anlattıklarınız sınıfın içinden. İki saatte dört yılda öğrendiğimizden fazlasını öğrendik.”
Bu sözleri o zaman iltifat olarak algılamıştım. Mehmet Alkan, konunun ciddiyetine dikkat çekip de sınıflarda benim sandığımdan daha ciddi problemlerin yaşandığını söyleyince “paran kadar konuş” metodunu anlatmaya karar verdim.
“Her şeyden önce çocukları sevmeli, onlar için çalıştığımıza onları inandırmalıyız. Dersine girdiğim sınıflarla tanışmadan sonra öğrencilerime şöyle derim:
‘Değerli arkadaşlar, sınıfta disiplin sağlamak zor bir iştir, herkes her zaman kendini kontrol edemez, ders anlatılırken birbiriyle konuşan öğrenciler çıkabilir. Bazen de bir ihtiyaçtan dolayı konuşursunuz. Sınıfta disiplin sağlama konusunda bana yardımcı olacağınıza can-ı gönülden inanıyorum. Sınıf sessizliği, dersi anlamanız için gerekli. Dersi derste öğrenirseniz işiniz kolay olur. Benim dersim kolaydır, milyonlarca öğrenci bu dersi her sene geçer. İsterseniz siz de geçersiniz. Yüksek notlar alarak sınıfı geçmeniz beni memnun eder, bu konuda size elimden gelen yardımı yapacağım.
Gelelim sınıfta disiplinin nasıl sağlanacağı konusuna. Sınıfta disiplin sağlama metotlarını gözden geçirelim. Bir arkadaşınız tahtaya gelsin, bu metotları yazalım ve oylayalım. Ben demokrat bir öğretmenim, sizin kabul etmeyeceğiniz bir metodu uygulamam. Sizin kabul edeceğiniz prensipleri uygulayacağız.”
Bir öğrenciyi tahtaya kaldırırım ve aklıma gelen metotları yazdırırım.
Sınıfta disiplin sağlama yolları:
- Bağırıp çağırma ve azarlama.
- Disipline verme.
- Notu silah olarak kullanma.
- Velinizi çağırıp konuşma.
- Konuşanın yerini değiştirme.
- Konuşana yazı yazma ödevi verme.
- Konuşanın para ödemesi.
Bu metotları tek tek oylatırım, oy çokluğu ile yedinci maddede kabul edilir.
Öğrenciler paranın nereye harcanacağını bilmek isterler. Sınıf kasası oluşturacağımızı, biriken paraların harcanmasına sınıfça karar vereceğimizi söylerim. Çoğu zaman dönem sonunda çay içer, pasta yeriz, ikinci dönem dondurma alırız, fakir bir öğrenciye yardım ettiğimiz olur, kitap alıp kütüphaneye bağışladığımız olur.
Para vermek istemeyen öğrenci, çizgi sayısınca yazı yazar, kitaptaki önemli konuları yazar. Hem sınavlara hazırlanır hem de borcunu ödemiş olur.
Bazen öğrenciye, Sakarya Türküsü, Bayrak, Fetih Marşı, İstiklal Marşı, Çanakkale Şehitlerine, Süleymaniye’de Bayram Sabahı, Yaş Otuz Bey, Kara Toprak vb. gibi güzel bir şiiri çizgi sayısınca yazmayı öneririm. Şiiri defalarca yazan öğrenci, kolayca ezberler ve sınıfta okur, benden 100 alır. Böylece öğrenci çizgi cezalarını iyi nota dönüştürür.
Yazma ödevini yerine getirmeyen öğrenciye ödev notu veririm ki bu öğrencinin aleyhine olur. Böyle durumlarda öğrenci ile teneffüste özel olarak konuşur, kötü notu düzeltmesi için neler yapması gerektiğini anlatırım. Sınıfça alınan karara öğrenciler çoğu zaman uyar, bu konuda öğrenciyi ikna etmeye çaba sarf ederim.
Öğrenci sorunun çözümüne yanaşmazsa velisi ile görüşür, veli ve öğrenci ile sorunu çözmek için birlikte kafa yorarız. Böyle durumlarda öğrencinin evine gitmeyi, veliyi iş yerinde ziyaret etmeyi göze alırım. Sınıf disiplini sağlayamazsam verimli ders anlatamam, bu durum hem beni hem de öğrencileri rahatsız eder, ayrıca derste verimlilik düşer.
Konuşana çizgi çizme işini gönüllü bir öğrenciye veririm. Çizginin kime çizileceğini ben söylerim. Ayşe konuşunca şöyle derim:
-Ayşe iyi kızdır, sınıf kasasına yardım etmek istiyor, bir çizgi at.
Çizginin değeri bir liradır. “İsteyen öğrenci istediği kadar konuşabilir, parası olan konuşur.” diyerek espri yaparım.
Aynı şey Ahmet için de geçerlidir. Konuştuğu zaman,Ahmet iyi arkadaştır, çiz, sınıf kasasını yardım ediyor, derim.
Bazen kitabımı unutarak sınıfa gelirim, bazen telefonu sessize almayı unuttuğum için sınıfta telefon çalar. Böyle durumlarda kendime çizgi attırırım, sınıf kasasına ben de para veririm.
Dönem sonunda paralarla pasta, simit, dondurma alırız, döner yediğimiz bile oldu.
Eyüp İmam Hatip Lisesinde iken döner yiyip ayran içtiğimizi hatırlıyorum. Dönerciden çıkarken bir öğrenci şöyle demişti:
-Biraz daha konuşsak da üstüne bir de baklava yiyebilseydik daha iyi olurdu.
Sınıf disiplinini oyuna çevirmek gerekir. Oyunla disiplin sağlamak hem öğretmeni kızmaktan, bağırıp çağırmaktan kurtarır hem de öğrencilerin rahat bir ortamda ders dinlemesini temin eder.
Para işini çok da önemsemem. Nadiren de olsa öğrencilerin para vermediği ve benim hiçbir şey olmamış gibi onlara dondurma ısmarladığım zamanlar olur. Çizgi sistemi sayesinde senelerce kızmadan, bağırıp çağırmadan, oyun oynar gibi sınıf disiplini sağladım.
Öğrenciler bizim kendilerini sevdiğimizi, onların başarısı için çaba sarf ettiğimizi, onların iyiliğini istediğimizi görür ve buna inanırlarsa disiplin sağlama konusunda bize yardım ederler.
Not: Sorun çözen ve sevilen bir öğretmen olmak isteyenlere Nesil yayınları arasında çıkan “Öğretmeni Başarıya Götüren Yol” ve “En Sevilen Öğretmen Hz. Muhammed(sav)” isimli kitaplarımı tavsiye ederim. İrtibat: 444 24 14