TEVE'lerde şampiyonluk kutlamalarının görüntülerini izledim.
Ne yalan söyleyeyim, PKK terörünün, yakma yıkma eylemlerine benzer görüntüler vardı kutlama yapılan caddelerde, alanlarda.
Hatta; "cenaze evinde düğün olmaz!" diyerek karşı eylemler gerçekleştirildiği anlatılıyordu. Bu yaşananlar, sadece bu yılın ya da bu takımın şampiyon olmasının neticeleri değildi... Bu sorun genel bir sorundu. Ha "Hasan Kel, ha Kel Hasan şampiyon olmuş", fark eden bir şey olmuyordu.
Bundan daha vahimi yönetim kademelerinde bulunan zevat, onlar böyle yapmıştı, biz de böyle yaptık" şeklinde son zamanların moda tabiri ile "rövanşist duygularla hareket edildiği" gibi çağ dışı açıklamalarla haklılık sağlamaya çalışıyorlardı kendilerine ve kendi camialarına.
Ne kadar çok heves sarmışız meğer terör işlerine... Biz başkalarını suçluyor ve karşısında da sloganlar üretiyoruz ya; "kanımız aksa da bu vatanı vermeyiz" diye...
Hepsi hikaye aslında, hepsi hamaset aslında...
Ne yalan söyleyeyim, vatanı kendi ellerimizle teslim edeceğiz gibime geliyor düşmanın ellerine Allah muhafaza....
"Bu kadar vahim mi durum?" dediğinizi duyar gibiyim.
Evet, maalesef bu kadar vahim durum. Çünkü dozaj her geçen gün artıyor ve şırıngaların iğnesi gittikçe kalınlaşıyor... İçindeki mayi zehirlemeye her geçen gün daha da azmetmiş vaziyette...
Silah, bıçak, yumruk, tekme, taş, sopa, küfür, hakaret, yakma, yıkma, kırma gırla gidiyor. Saldırılar düşman askerine yapılandan beter.
Hani yıllardır araçlar yakılıyor ya evlerin önünde, caddelerde, sokaklarda. Hani görüntülere yüreklerimiz sızlıyor, nefretle izliyoruz ya olanları...
Kutlama görüntülerine baktım da; fark eden bir şey yok... Yine araçlar yakılıyor, sopalarla tahrip ediliyor, dükkanlar talan ediliyor, insanlar acımasızca dövülüyor.
Sebep ne?
Sebep çok ciddi(!). "Bir takım şampiyon olmuş, diğeri kaybetmiş."
Sadece; bu defa, o takımın şampiyon olması değil ki terörü yaratan... Öteki olsaydı da değişen bir şey olmayacaktı.
Acaba, bir topun çizgiyi geçmesiyle, milyar liraları cebine indirenlerin ekmeğine yağ sürmek için bu derece düşmanlıklar sergilememiz, birbirimizi öldüresiye dövmemiz, malımıza, canımıza kast etmemiz; başka amaçlarla terör estirenlerin ekmeğine yağ sürmüş olmuyor mu?
Acaba onları suçlamak eskisi kadar anlamlı mı artık? Onlar da öldürüyor bunlar da... Onlar da yakıyor, bunlar da... Onlar da dövüyor, bunlar da...
Kimi kalkıyor, "Bilmem Ne Cumhuriyeti", diğeri kalkıyor, "Bilmem Ne İmparatorluğu", birisi kalkıyor; "Ne Mutlu Falanca Takımlıyım Diyene", bir başkası; memleketin sınırlarını, tuttuğu takımın renkleriyle, bir diğeri ise başkenti kendi takımının desenleriyle çiziyor, boyuyor.
Sonra da, devleti koruyan, milletin huzurunu temin etmekle görevli olan polise, askere hakaret ediyor, onu suçluyor, ona saldırıyor. Tıpkı yıllardır sürdürülen terörizmin izlediği yolu izliyor.
Acaba bizleri kullanan birileri, ceplerine girecek olan milyar liraların bekçiliğini mi yaptırıyorlar bize? Acaba bizler, onların emellerine alet mi oluyoruz?
Bu çalışmalar ve çatışmalar; birileri tarafından, aramızdaki bağları zayıflatmak, birbirimize olan sevgiyi ortadan kaldırmak, yarın öbür gün memleketimizin bir zorlukla karşılaşması halinde, düşman kuvvetlerinin amaçlarına daha çabuk ulaşmasını temin için mi yapılıyor? Milletimiz; parti parti, takım takım, grup grup, renk renk, desen desen ayırıp, emellerine daha kolay ulaşmak için mi yapılıyor bu yapılanlar?
Şampiyonluklar; memleketimize, milletimize hayırlı olsun!
Güzellikler sonunda yaşanan terörizmin, neye hayır getireceğini de pek anlayamadık ya...
Neyse...