Ağaç yaş iken eğilir. Kutlu Doğum Haftasını fırsat bilip çocuklarımıza dinimizi, Peygamberimizi (sav), Kur’an’ı sevdirme hamlesi başlatmalı.
Kalp merkezli eğitime önem vermeli. Kalp sevmek için yaratılmış, güzel olanı ve güzel şeyleri sever. Allah sonsuz güzellik sahibidir ve bütün güzellikler onun eseridir.
Çocuklar saf ve temiz varlıklardır. Onları sevmeli ve kalplerine girmeliyiz.
Kalbine girebildiğimiz çocuğun kafasına girebiliriz.
Sevdiğimiz çocuğu eğitebiliriz.
Peygamberimiz(sav) çocuklarlar ilgilenir, onları sever, onlarla oynar; çocukları omzuna alır, atının arkasına bindirir, onları öper, okşar ve gezdirirdi.
Bir defasında torunu Hz. Hasan’ı öptü. Temim kabilesinden Akra bin Habis yanında oturuyordu, şöyle dedi:
“On çocuğum var, hiçbirini öpmedim.”
Allah Rasulü (sav) ona baktı ve şöyle dedi:
“Merhamet etmeyene merhamet olunmaz.”(Buhari, Edep,18; el-Edebü’l-Müfred,s.52)
KENDİMİZİ, DİNİMİZİ, CAMİMİZİ SEVDİRELİM
Allah Rasulü(sav) torunlarını alıp camiye gitti, onlara camiyi ve dinimizi sevdirmek için çalıştı.
Bir defasında kız torunu Hz. Ümame’yi omzuna alıp camiye geldi ve namaz kıldı. Rükuya gideceğinde çocuğu yere bırakıyor, kalkarken tekrar alıyordu. Namazı bu şekilde bitirdi. (Muhtasar Sünen-i Nesâî,s.44)
Peygamber torunu Ümame, Hz. Zeynep’in yavrusu idi ve Peygamberimiz (sav) onu omzuna alıp camiye getirdiğinde 3-4 yaşlarında olduğu rivayet edilir.
Kendi çocuklarımdan ve torunlarımdan biliyorum. 3-4 yaşındaki çocuk namaz kılacak olgunlukta değildir. Peygamberimiz (sav) o yaştaki torunlarını camiye getirmiş, onlara camimizi ve dinimizi sevdirmiştir.
Bir defasında Allah Rasulü(sav) hutbe okurken torunları Hasan ve Hüseyin üzerlerinde kırmızı elbise, sağa sola yalpalayarak camiye çıka geldiler. Allah Rasulü (sav) hutbeyi keserek minberden indi. Onları kucağına aldı ve tekrar minbere çıktı ve şöyle dedi:
“Mallarınız ve evlatlarınız sizin için imtihandır.”(Enfal, 28) diyen Allah ne doğru söylemiş. Torunlarımın gömleklerine basarak yürüyüşlerine baktım, dayanamadım ve sözümü kesip onları kucağıma aldım.” (Muhtasar Sünen-i Nesâî,s.100)
Çocuğu omzuna alarak onu gezdiren Şefkat Peygamberinin(sav) çocuğa mesajı şudur:
“Sen gönlümün sultanı, başımın tacısın, seni seviyorum.”
Ümmetine mesajı da şöyle:
“Çocuklarınızı sevin, kendinizi sevdirin. Çocukların gönlüne girin, zihinlerini aydınlatın, camiyi, cemaati ve dini sevdirin!”
CEMAATİ GENÇLEŞTİRME HAMLESİ BAŞLATALIM
Namaz, Peygamberimiz (sav) için çok önemliydi, gözümün nuru namaz, derdi.
Bir gün Hz. Peygamber(sav) camide cemaatle namaz kılıyordu. Secdeye varmıştı. Bu sırada Hz. Hüseyin gelip dedesinin sırtına bindi. Hz. Peygamber (sav) secdeyi uzattıkça uzattı.
Sahabelerden biri merak edip başını kaldırdı ve baktı. Bir de ne görsün? Torunu Hz. Peygamberin(sav) sırtına binmiş, keyifli bir şekilde oturuyor. Namazın devam ettiğini görünce tekrar secdeye kapandı.
Sahabeler bu kadar uzun secde ile karşılaşmamışlardı. Namazdan sonra neden secdenin uzadığını, vahiy gelip de namazda bir değişiklik olup olmadığını sordular.
Hz. Peygamber (sav) şöyle dedi:
“Hüseyin secdeye vardığımda sırtıma çıktı. Evde bunu âdet edindiğinden, onu sırtımdan atamadım. Bu yüzden secde uzun sürdü.” (Buhari, Kitabu’s-Salat, 52, En Sevilen Öğretmen Hz. Muhammed(sav)
Çocuklarımızı camilere götürelim, onların camide koşup oynamasını hoş görelim, camiye geldikleri için çikolata, dondurma alıp ödüllendirelim. Onların çocuk olduğunu unutmayalım. Çocuk her oynar, camide de oynar. Büyükler, onların bu psikolojisini dikkate almalı, onlardan büyük insan tavrı beklememelidir.
Kutlu Doğum Haftasını vesile ederek cemaatimizi gençleştirme hamlesi yapalım, camimizi ve dinimizi çocuklara sevdirelim. Cemaati gençleştirmenin yolu çocukları camiye alıştırmaktan geçer.
Beyin Vitamini: Eğitimde Peygamberimizin(sav) metotlarını anlatan En Sevilen Öğretmen Hz. Muhammed(sav) isimli kitabımı; Konevî Yayınlarının neşrettiği Muhtasar Sünen-i Nesâî ve El-Edebü’l-Müfred isimli hadis kitaplarını tavsiye ederim. Dinimizi birinci derecede kaynaklarından öğrenmek ve doğru eğitim metotları ile çocuklarımızı eğitmek çok önemli. Geleneksel eğitim metotları, dövme, bağırma, çağırma işe yaramıyor. Kalbe giden yolları keşfetmeliyiz. İrtibat: 444 24 14