banner176

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Dünya Sağlık Örgütünün yaptığı bir araştırmaya göre, öfke ve mutsuzluk potansiyeli en yüksek ülkelerden biriymişiz.

Yani hem öfkeli hem de mutsuzmuşuz. Sahiden neredeyse öfkede boğulacağız. Şiddet ve kavgayı sever olduk. Toplum, farklı olayların kızdırdığı insanlarla dolu.

Bu, insan ruhundaki bozulmanın dışa vurduğu bir durum. Manevi bağların zayıfladığının bir göstergesi. Hoşgörünün yerini öfke ve şiddet almış.

 

Acaba niçin huzursuzuz?

Milli gelirimiz her yıl artıyor. Evler modernleşti. Herkesin sağlık güvencesi var. En tepedeki devlet görevlisinin muayene olduğu bir sağlık kurumunda en sıradan vatandaş bile gidip tedavi olabiliyorken insanların daha mutlu olması gerekmez mi? Buzdolabı, çamaşır, bulaşık makineleri, elektrikli ev aletleri, televizyonlar, modern telefonlar, vantilatörler, ısıtıcılar(v.s).Bunlar insanların işlerini kolaylaştırıyor. Lakin insanı mutlu etmeye yetmiyor.

Lüks yaşam ve çok tüketim ile mutlu olunamıyor.

Maddi refahın içinde şöhretin zirvesine çıkan ünlüler(oyuncu, şarkıcı) de mutsuz. Bunlar her türlü dünya zevkine ulaşabilmelerine rağmen bir türlü mutlu olamıyorlar, sonra da huzuru gayri meşru alkolde, uyuşturucuda, fuhuşta kötü ve tehlikeli alışkanlıklarda arıyorlar. Birçok ünlü isim uyuşturucudan yargılanıyor. Ölümcül uyuşturucu olduğu söylenen BONZAİ kullanımı on yaşa kadar düşmüş.

Anlaşıldı ki, biyolojik ihtiyaçların tatmini insanları mutlu etmeye yetmiyor.

Beden zevkleri insanlara süslü cazibeler sunuyor. Hayatı bu dünyaya göre programlayanlar, ahireti unutturmak, ahlaki değerleri önemsizleştirmek için her hileye başvuruyor. Ruhun gıdası olan dini duygular ihmal edilince huzur da kaybolup gidiyor. Zamanımızda insanı harama düşüren yollar çok fazla. Dini yaşamak önceki zamanlara göre çok daha zor. Bir tane hayra açılan çığır varsa, binler tane şer ve günaha teşvik eden yollar var. Allah (bilhassa gençlerimizin) yardımcımız olsun.

HUZUR NEDİR? NE(RE)LERDE ARANMALIDIR?

Huzur gönül ferahlığıdır. İnsanın kendini rahat, memnun ve emniyette hissetmesidir. Huzur manevi bir zevktir ki Rabbin huzurunda bulunduğumuz an olur.

Kur’an’da Rabbimiz “ Bilin ki kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.” buyurur (RAD Suresi:28)

Allah’ı anmak, zikretmek şükretmek ve Allah’ın koyduğu sınırlara göre hayatı düzenlemek demektir.

Rabbimiz “Biz insana şah damarından daha yakınız” buyurur.(KAF Suresi:6)

Allah’ın yakınlığını hisseden insan Rabbine güvenin huzurunu yaşar ve başıboş bırakılmadığını kabul eder. “Ey kulum” hitabına muhatap olmanın mutluluğunu, mü’minler üzerine titreyen bir ulu peygamberin ümmeti olmanın gururunu yaşar. İnsan acziyetini itiraf eder, baskı ve zor kullanımı olmadan Rabbi Tealaya kullukta bulunur. Ve ibadetlerinden manevi bir haz alır. Tıpkı oruçta olduğu gibi.

Zarureten oruç tutamayan bir tanıdığım aynen şöyle dedi “Oruç tutmadığımın verdiği sıkıntı, en leziz yiyeceklerin verdiği hazdan çok daha fazla. İnanın oruçsuzluk çekilmez bir haldir. Yahya Kemal Şöyle der;

                   “Bir nurlu neşe kapladı kerpiçten evleri

                    Ya Rab ! Nasıl ferahlı bu alem nasıl temiz

                    Tenha sokakta kaldım oruçsuz ve neşesiz”

 

Diyanet İşleri Başkanlığının yaptığı bir araştırmada, oruç tutanların oranı %83. Baskı ve zor olmadan büyük çoğunluk oruca koşmuş. Oruç insana, sadece midesi için yaratılmadığını hatırlatan, içgüdülerin baskısını azaltan iradenin gücünü artıran bir İBADET. Mü’min orucu bozmak karşılığında değeri yüksek bir teklifi reddedecek kadar imanının güçlü olduğunun farkına varır. Ve en önemlisi Allah’ın rızasına (inşallah) nail olabilmişliğin huzur ve mutluluğunu yaşar. Tabi Allah anıldığında kalpleri nefret dolanlar bunun dışındadır.

Kim Allah’ın emrinden yüz çevirirse hayatı sıkıntılıdır. Maddi açıdan bolluk içinde olsa bile kalbi ne huzur bulur, ne rahat eder” (TAHA Suresi:124 –SAFUETÜT TEFASİR)

“Bilin ki kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur”(RAD Suresi:128)

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.