Der Spiegel, Alman istihbaratının 2009’dan beri Türkiye’yi dinlediğini ifşa etti.
24 Şubat 2013’de Amerika’nın NSA dinleme örgütü vasıtasıyla Almanya’yı dinlediğini yazmış; 2 Haziranda ise dinlemelerden dolayı Amerika ve Almanya arasındaki güvenirliliğin zedelendiğini haber yapmıştı.
Alman istihbaratı BND Türkiye’yi dinlemiş, haberleri Amerika ile paylaşmıştır.
Bulmacasız İmparatorluk kitabı yazarı eski Doğu Almanya istihbaratçısı Klaus Eichener, BND ile Amerika arasında bilgi alışverişi anlaşması olduğunu söylüyor.
Olmaması zaten mantığa ters.
Daha ilerisini söylüyor Klaus Eichener. BND içinde Amerika temsilcisi bulunuyor ve DDR dinlemelerin orjinallerini istiyor Amerikan istihbaratı. NSA sadece politikacıları değil, ekonomi yöneticilerini de dinliyor.
“Kendilerini süpergüç, Almanları küçük ortak olarak görüyorlar, çoğunlukla itaat edilmesini istiyorlar, zaman zaman eğitim çizgisinden sapıyorlar. Hiçbir zaman bir kalp bir ruh değiller. Amerikalılar bölgede güçlü olarak aktifler, Almanları kendilerine bağımlı olacak şekilde ve her şeyi kendileri organize ederler… İstihbaratçılar her şeyi bilmek istiyor. NSA ajanı Snowdon’un hem açıklamaları hem de NSA’nın dinleme alanının büyüklüğü beni şaşırttı.”(16 Haziran 2014,s.24)
Türk Dışişleri Bakanlığı, iki müttefik ülke arasındaki dinlemelerin kabul edilemez olduğunu ve ikili ilişkilere zarar vereceği açıkladı.
Aynı açıklamaları NSA’nın Alman Başbakanı Angela Merkel’i dinlediği ve Berlin’deki Amerika Başkonsolosluğunun dinleme üssü olarak kullandığı ve hükümet üyelerinin cep telefonlarını dinlediği ortaya çıkınca Almanya yapmıştı. (Der Spiegel, 28.10.2013,s.20)
Merkel’in telefonlarının dinlenmesinin ortaya çıkmasından sonra Obama, Merkel’e telefon edip özür dilemişti. Sonra da hiçbir şey değişmemiş, NSA’nın dinlemeye devam ettiği ortaya çıkmıştı. Dinlemeleri araştırmak için kurulan araştırma komisyonuna Amerika hiçbir bilgi göndermedi. Almanya’yı ziyareti sırasında konu, Dışişleri Bakanı John Kerry’e sorulduğunda Kerry, “Yeni bir sayfa açalım.”deyiverdi.
İstihbarat dünyasında gücü yeten yetene.
Sadece BND ve NSA değil herkesi ve her şeyi dinleyen.
İngiliz gizli istihbarat servisi GCHQ (Governement Communications Headquarter) çok başarılı. İngiltere’nin gözü ve kulağı olan servis, NSA ile birlikte çalışıyor. Esasen İngiltere, Amerika, Kanada, Yeni Zelanda ve Avusturalya arasında istihbarat bilgileri paylaşılıyor.
GCHQ, 2008 yılında Tempora programını denemeye başladı. Dünyadaki bütün bilgi ağlarını ve fiber obtik kabloları dinleyebilen bir program. Sayısız sensör monte edilen dinleme cihazı, tam bir dinleme canavarı. Bugün GCHQ servisinde 6100 personel çalışıyor, bu rakam nerdeyse İngiliz iç istihbarat servisi MI5 ve dış istihbarat servisi MI6’da çalışan personel sayısı. Servisin yıllık bütçesi 1.2 milyar avro.
GCHQ ajanı Katharina Gün, internete hükmetme konusunda İngilizlerin Amerikalılardan daha marifetli olduğunu söyler.
Mike Grindley, Katharine Gun ve eski İstiharat Şefi David Omand GCHQ’nin bütün cep telefonlarını, telefonları, SMS, e-mailleri, Google ve Facebook yazışmalarını takip ettiğini söylüyorlar. GCHQ ajanları bütün dinleme tekniklerini, kriptolu telefonların şifresini çözmeyi biliyorlar.
GCHQ merkezi Londra’ya bir saat uzaklıkta. İstihbaratın ana merkezi şehrin kenarında. 1980’li yıllarda dinlemeler Sovyet blokuna karşı yapılıyordu. GCHQ, Almanya’da da çalışıyor; Macaristan, Polonya ve Rusya’nın savunma bakanlıklarını dinliyorlardı. Berlin duvarı yıkılınca dünyanın her yeri önemli hâle geldi. Silah ve uyuşturucu ticaret yapanlar takip edilmeye başlandı. Dinleme sistemi önem kazandı, cep telefonları, e-mailler, sms yazışmaları önem kazandı. GCHQ ve NSA bütün elektronik sinyalleri avlıyor. Echelon dinleme sistemi ile özel ve ticari iletişim sistemlerini dinleniyor.
İngiliz servisi, NSA’dan daha hırslı, gayretli ve başarılı. Buna rağmen Amerika’ya bağımlı. 2011-12 yılında Amerika hizmetlerinden dolayı örgüte 35 milyon pfund ödedi.
GCHQ’da parola şu:”Konuşma, işini yap.” Serviste herkes herkesi tanır. Servise sadakat, çok güçlü. Bilgi sızdıran kapının önüne konur.
2 sene 4 ay serviste çalışan Katharine Gun, Irak Savaşını önlemek için kendisine gelen maili bir arkadaşına yollayınca tutuklandı, evi arandı, sorgulandı, delil yetersizliğinden serbest bırakıldı, kapının önüne kondu, depresyon geçirdi. Şimdilerde güney Türkiye sahillerinde Kürt kökenli kocası Yaşar ve beş yaşındaki kızı ile birlikte yaşıyor.
İstihbaratlar dost-düşman tanımıyor, herkesi dinliyor.
İstihbarî bilgilere hükmeden, iş adamlarını, politikacıları, bürokratları, yöneticileri tehdit etme, onlara şantaj yapma ve yönlendirme gücüne de sahip olur. Baykal’ın indirilmesi sadece bir örnek. Paralel medya ve hükümet kapışmasında da istihbarat ajanlarının rol aldığını kestirmek zor değil.