Günümüzdeki siyaset anlayışı; dostlukların yok olmasının alt yapısını oluşturan zehir kabıdır. bizler kokusu cazip olan bu kabın üstüne üşüşmeyecek kadar akıl sahibiyiz.
"Yoluna ölünen dostlar vardır" cümlesi kadar riyakarca söylenmiş bir cümle olabilir mi?
Bana gösterebilir misiniz, birisinin yerine ölümü göze alabilecek başka birisini?
Riyakar olmaya, yalan söylemeye, yalakalık yapmaya gerek yok. Kimse kimsenin yerine ölümü kabul etmez.
Bir insanı sevebilirsiniz, ona maddi fayda da temin edebilirsiniz... Zamanınızı, onun namına harcayabilirsiniz... Ama canınızı onun yerine asla teslim etmezsiniz.
Bakın, çok sevdiğinizi sandığınız ya da size değer verdiğini düşündüğünüz birisinin yanında, siyaset konuşun bakalım neler göreceksiniz?
Sevdiğinizi sandığınız ya da sizi sevdiğini düşündüğünüz insanlar ile siyaset konuşun bakalım bir...
İnsan olmanın özellikleri içinde asla "siyaset konuşma mecburiyeti" diye bir özellik yoktur. Böyle bir mecburiyet olmadığı halde kendinizi siyasi konuları konuşmaya neden mecbur hissediyorsunuz ki?
Şu an 90 parti faaliyetteymiş ülkemizde. Sorsanız hepsi de; "insan sevgisi", "vatan sevgisi", "bayrak sevgisi"nden dem vururlar. Hiç birisi diğerinin doğru yolda olmadığını düşünür ve beyan ederler. Beyan ettikleriyle kalsalar bari, size empoze ederler yalanlarını..
Bu bile başlı başına bir saygısızlık değil midir?
Benim bu değerleri seviyor olduğumu ifade edebilmem, illa ki siyaset konuşmakla mı mümkün olacaktır?
Bütün doğruları bir arada bulundurmaya muvaffak olmuş; hiç bir cemiyet, fırka, parti, kısaca adına ne derseniz deyin; hiç bir kurum, kuruluş ya da tek başına bir insan yoktur bu dünyada.
Hal böyleyken, başkalarının fikriyatı ile değil, ilimle, gerçeklerle hareket edip, dost bildiklerimizi kısır çekişmeler yüzünden üzmemeliyiz. Çünkü dünyada bize en lazım olan şey insandır, akıldır, sevgidir...
Kafasından ideolojiler geliştirip, aklımı çelmeye çalışanları yani bana ukalalık yapanları yani "akıl pazarlayıcılarını", isterler ise en yüksek makamlarda bulunsunlar önemsemiyor, kaile almıyorum.
Çünkü daha dün, hangi siyasetçi hangi noktada duruyor idiyse, bugün istisnasız hiç birisi durdukları yerde değiller. Dün kim neyi savunuyor idiyse, bugün, dün suçladıklarının fikirlerini savunuyor, dün savunduklarının fikirlerinden uzakta bulunuyorlar.
Çok zavallılıklar içeriyor "siyaset."
Bir de; "kapıdan satış yöntemine" ve icra etmeye çalışanlara ifrit oluyorum... Bu yöntemin hedef kitlesinin; "geri zekalılardan oluştuklarını" düşündüklerine inanıyorum...
Hoşça yaşayın...
Tayyar Yıldırım