Başka devletler savaş açacaksa açsınlar bu nedenle...
Avrupa İnsan Hakları kınayacaksa kınasın...
Barbarlıkla mı suçlanacağız?
Bu yolda "barbarlık" payedir aslında...
Düşünün Özgecan kendi kızınızdı...
Düşünün o şerefsiz aşağılık mahlukata rast gelseydiniz ve belinizde bir silah olsaydı...
Düşünün o an yaşananları...
Çığlık çığlığa bir genç kız...
Ve saldıran bir domuz..
Ne yapardınız?
Çekip vurmaz mıydınız alnın ortasından?
Kaç kişi sorgular, suçlardı sizi?
Kaç kişi ceza almanızı onaylardı?
Kaç kişi sizin yaptığınızı yapmazdı?
Kaç kişi boşaltmazdı domuzun üzerine şarjörü?
Eeee?
Bağımsız Türk Mahkemeleri, "Türk Milleti Adına!" diyerek vermiyor mu kararlarını?
Bizim adımıza kesmiyor mu cezayı?
Pekala bu nasıl bir karar ki, bir tek kişinin bile bu domuz canisini haklı göstermezken, benim adıma, "Türk Milleti Adına" karar vermek de neyin nesi?
Türk Milleti, bu domuzun cezasının şehrin en kalabalık meydanında idam edilerek infaz edilmesini istiyor...
İşte siz o zaman "Türk Milleti Adına!" karar vermiş olacaksınız...
Yoksa bu kanunları yapanlar da, bu kararları verenler de suçlu psikolojiyle, başları önlerine eğik bir vaziyette gezecekler ahirete kadar.
Herkesin, hepimizin bu konuda utanmamız gereken hususlarımız var.
Yediğimiz ekmek haram, içtiğimiz su zehirdir aslında...
Onu hala yaşatmaya çalışan bir devlet ve bir toplum, o yaşadıkça alnımızdaki kara lekeyi temizleyemeyeceğiz.
Hepimizin uzak ellerde yavrusu, tek başına hayat mücadelesi veren canı ciğeri var.
Yazıklar olsun bize!