Tuik’in 2014 için yayınladığı Evlenme ve Boşanma İstatistiklerinde evlenmelerde önemli bir değişim gözlenmezken 2013 yılına göre boşanmalar %4,5 artış olmuş.
Ortalama ilk evlenme yaşı, 2014 yılında erkekler için 26,9, kadınlar için 23,7 olmuş.
Boşanmaların 2014 yılında %39,6’sı evliliğin ilk 5 yılı, %21,8’i ise evliliğin 6-10 yılı içinde gerçekleşiyormuş.
Aile adını verdiğimiz müessese de bir birliktir. Zira aile, birbiri için yaratılan iki cinsin bir araya gelmesiyle oluşur.
Aile; birbirinden destek alan, birbirine dayanan ve yaslanan, birini çekince diğeri ayakta kalamayan birden fazla unsurun birlikteliğidir.
Aile yıkıldığı zaman toplum yıkılır, toplum yıkıldığı zaman ise gelecek yıkılır…
“Cennet anaların ayağı altındadır anlayışı” ise modern zamanların inşa ettiği zihinlerce ayaklar altına alınarak sürekli aşağılanmaktadır.
Bu aşağılama sonucunda da bebeğin yerini köpek, evin yerini pansiyon, nikâhın yerini birliktelik, hayrın yerini haz almaktadır.
Evlenecek çiftler, doğru bir bakış açısı geliştiremeyince tercihlerini yamuk bakış açıları belirliyor.
Yaratan Rabbimiz insan neslinin devamını sağlamak ve mutluluğun temini için her iki cinse de maddi ve manevi, fizyolojik ve psikolojik farklılıklar ve özellikler vermiştir. Bunlar sonradan kazanılan değil, doğuştan gelen özellikler ve farklılıklardır.
Bu farklılıklar, karşıt cinslerin birbirlerine tahakküm kurmaları için verilmemiştir. Aksine, sahip oldukları değerleri birleştirerek mutluluğun harcını birlikte karmaları için verilmiştir.
Aslında Kur'an, kadın ve erkeğin birbirleri üzerindeki hak ve sorumlulukları üzerinde dururken, bu adaleti muhteşem bir biçimde formüle etmiştir:
"Kadınların kocaları üzerindeki hakları, kocaların onlar üzerindeki haklarına eşittir."(2.228)
‘Onlar sizin örtülerinizdir , siz de onlara örtüsünüz…’ (2-187) kadınlar sizin için nasıl sizi koruyucu , sırlarınızı saklayıcıysa, rahat ve huzur kaynağıysa sizde onlar için öylesiniz. Bu fıtratta yaratıldık ve özünüzün farkına varıp olmanız gerektiniz gibi olmalıyız. Rabbinizin bizden istediği gibi eşler olmak herkesin görevidir.
Peygamber (sav)veda hutbesindeki ‘kadınlar size allahın emanetidir.’ sözünü hayat düsturumuz olmalı.
Bu gün toplum bu ilahi emri çiğnediği için aile mefhumunu ayaklar altına almış , aile mefhumu dinamitlenince de toplumun dengesi bozulmuştur.
Toplumun dengesini bozan temel sebeplerin başında boşanmaların artması ile paralel olarak sokaklardaki sahipsiz çocukların artması ve anasız babasız ailesiz bu çocukların birer suç aygıtı olması kaçınılmaz sondur. Bu gün görüldüğü gibi boşanmalar her yıl artarak devam ettiği için suç makinelerinin sayısı her geçen yıl artmakta…
Özetle; kadın bir sorun değildi, onu erkekler sorun haline getirdi, kadın sorun haline gelince aile sorunları çoğaldı aile sorunları çoğalınca toplum sorunları çoğaldı , sizin anlayacağınız sorunumuz ortaktır, sorunumuz İnsan sorunu.