Spor alanları; hakaret ve küfür üreten etkinliklerin mekanları değil, dünyamıza, insanlığa; güzellikler, esenlikler saçan sevgi bahçeleri olmalıdır.
1972 yılı...
Devlet Parasız Yatılı okulu kazandığım o yıllarda, radyolardan hiç sevmediğim bir tarzda ve tonda; "Cemil pası Osman'a verdi, Osman Önder'e vermek isterken topu kapan B.Mehmet Şevkiye uzattı, Şevki kalecisi Yasin'e geri pası vererek oyunu rolantiye almayı sağladı.. Yasin eline aldığı topu uzun bir degajmanla kardeşi Gökmen'e uzattı, Gökmen kafayı vurdu Gooolllll!!!!!! Gooolll!!! Gooolll!!!
Galatasaray 1-0 öne geçti. Galatasaray 1, Fenerbahçe 0...."
Galatasaray 1970-71, 1971-72, 1972-73 futbol sezonlarında, İngiliz Biran Birch'ün Teknik Direktörlüğünde üç sezon üst üste şampiyon olmuştu.
İşte o yıllarda sesini ve tarzlarını hiç sevmediğim o "bağıran adamlar" Spor Spikerleriymiş meğer... Ve onlar bir topun ardından oraya buraya koşan 22 tane adamın saha içerisindeki hareketlerini anlatırlarmış.
TEVE'lerin olmadığı o yıllarda, radyolardan bu bağıran adamların sayesinde; sürekli olarak "GALATASARAY!" "CİMBOMBOM!" isimlerini ve sıfatlarını duya duya hafızama kazınmış olacak ki, onların sayesinde; ortaokula başladığım o yıllarda, benden daha "medeni(!)" yerleşim yerlerinden gelmiş olan ve futbolun ne mene bir şey olduğunu önceden bilen arkadaşlarımızın; "sen hangi takımlısın?" sorularına cevabımı hazırlamışım meğer.
"Tabi ki ben bir CİMBOMLUYUM" desem de o bağıran adamların her maç anlatımlarında "Cimbom 3-0 kazandı, Cimbom 4-1 yendi, Cimbom 1-0 maçı aldı" gibi sonuç bildiren cümlelerinin ne manaya geldiğini dahi bilmiyordum. Sadece "kazandı" "aldı", "yendi" yüklemleri demek ki beni; "Cimbom iyi bir şey ki hep "kazanıyor", "yeniyor", "alıyor" yargısına ulaştırmış ve beni haberim bile yokken "Cimbomlu" yapıvermiş...
İşte benim de Cimbomlu oluşumun hikayesi böyle. İyi ki de böyle bir hikayeye konu olmuşum, iyi ki de "Cimbomlu olmuşum" desem de; benim için "Cimbomlu" olmaktan önce; ahlaklı olmak, Türk Milleti'nin hasletlerine saygılı, başka takımların taraftarlarına sevgi ve saygı duyan bir adam olmak daha önceliklidir diye düşünüyorum.
Yenmekten hoşlanmak kadar, arkadaşlarımın da bu duyguları yaşamasını isteyebilme, onların da bunu isteme ve bu başarıya ulaşabilme isteklerinin bulunduğunu asla gözden ve gönülden ırak tutmadan hareket edilmesi ve bu hasletlerin bize yakışan hasletler olduğunu ifade etmek istiyorum.
İstisnasız hangi takımın taraftarı olursak olalım önce "adam olmak" gibi bir görevimiz var hepimizin.
Cimbom'un dördüncü "yıld...ı" ve "şampi....luğu" hayırlı olsun.
Tayyar Yıldırım