Türk-Ermeni Savaşı PKK terör örgütü marifetiyle devam etmektedir. Onlar partili ayırımı yapmaksızın öldürmeye devam etmektedirler.
Bizim partiler de bir birlerini yemeye devam etmektedirler. Diğeri hiç parti ayırımı yapmamakta ama bizimkiler muazzam bir şekilde parti ayırımı yapabilmektedirler.
Tabi, pis pis sırıtanları sanırım görememekte bizimkiler...
İncir çekirdeğini doldurmayacak konulardan birbirlerine ağır hakaretler çıkarmakta mahir olan parti yönetimleri, bu maharetlerini vatanımızın ve milletimizin bekası için kullansalar daha milli bir iş yapmış olurlar.
Hayır, onlar sadece koltuk derdinde, liderlik derdinde ve unvan peşindeler...
Etraflarındaki şakşakçılar ise Osmanlı'daki jurnalcilere, çığırtkanlara benziyorlar.
Bırakın artık basit basit konularda kapris yapıp sürekli olarak bir birinizin alt edebilme kaygısından doğan manevralarınızı.
Bu arada olan da gariban halk çocuklarına oluyor.
Hani; "uyan ey millet!" diye sürekli olarak başkalarından medet bekleyenler var ya? Ben onlar gibi "uyan ey millet!" diye seslenmeyeceğim. Aslında millet uyumuyor, onların ciğerlerinin yangını hiç sönmüyor ki uyusunlar. Ciğeri yanan bir anne bir baba, bir kardeş hiç rahat uyku yüzü görebilir mi? Asıl uyuyanlar yukarılarda...
Ben; Türk-Ermeni Savaşı meselesi dururken, kafasını başka yerlere çevirip, anaların yüreğini yakmaya devam eden bu savaşta, hala bir birleriyle cebelleşen idareci ve idareci olmaya aday olanlara "yazıklar osun" deyip keseceğim.
Önümüzdeki seçimde de, kulaklarımın sağır olmasına neden olacak meydan mitinglerini, mahalle aralarında dolaşan ve "hasta var mıdır?", "çocuk var mıdır?", "yaşlı var mıdır?" demeden bangır bangır bağıran seçim arabalarının dolaşmasını, milletime yapılan büyük bir saygısızlık olarak göreceğim.
Yazıklar olsun!
Tayyar Yıldırım
