banner176

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

“Sofrada değişir her şey, ekmek değişmez;

         Ne kanun! Değişmez’e hasret çekmek değişmez.” N. F. Kısakürek

 

        Son yazımda Seydişehir’in Diyarbakır’da şehit düşen Yüzbaşı Fatih Yaşar’ın cenaze töreni için tekmil ayağa kalkıp Bostandere’ye yürüdüğü güne dair görüp düşündüklerime yer vermiştim. Bir sıkışmışlık, bir bunalmışlık mı demeliyim, bilmiyorum; sanki katıla katıla ağlamak veya bağırmak isteyip de bir türlü ağlayamamanın, bağıramamanın yahut  kelimeler boğazımda düğümlenmiş de kimselere bir şey diyememenin huzursuzluğuna benzer tarifsiz kederler içindeki halimi anlatmıştım.

 

        Günler tank gibi geçti üstümüzden. İşte şubatın sonu görünüyor. O günden beri yazmak istediğim birçok konu oldu; ama her defasında elim kaleme varmadı. Çünkü terörle yatıp terörle kalkıyor, aynı cephelerden aynı yürek yakan haberler alıyor; bayraklara sarılı tabutlardan, ciğeri yanmış gözü yaşlı insanlardan başkaca bir şey göremiyorduk. Yani her yerde şey değişirken bazı yerlerde bir şeyler hiç değişmiyordu.            

       

        Bu ve benzer nedenlerle hayat jet hızıyla akıp giderken bazı şeylerin baş döndüren bir hızla değiştiğini, bazı şeylerin ise hiç değişmediğini düşünürüm kimi zaman. Olaylara ve olgulara ilmi çerçeveden bakanlar için ilk cümlemin ikinci kısmı problemlidir ve bunlar itirazlarını şu kurala bağlayacaklar şüphesiz. Diyecekler ki: Kainatta değişmeyen bir şey varsa o da her şeyin değiştiğidir.

 

        Ne söylenebilir ki böyle bir itiraza. Yerden göğe kadar hakları var; o kadarını biliyorum elbet; lakin bir türlü duygusallıktan yakasını kurtaramayan bana göre kainatta durmaksızın işleyen değişim yasalarına inat değişmeyenler de büyük bir yekun tutuyor sanki.

 

        Bu duygusallıkla zihnimde durmadan değişenler ve hiç değişmeyenlere dair örnekler beliriyor.

 

        Mesela...

 

        Şeytanın gör dediği yerden bakıp onun gösterdiklerini gören müstekbirlerin şeytanları şaşırtan sömürü planları zamana, mekana ve şartlara bağlı olarak durmadan değişirken kan, gözyaşı ve zulüm hiç değişmiyor.

 

        Yolcular, yolculuklar değişiyor; ama iyiliğe ve kötülüğe giden yollar, buna bağlı olarak da hak- batıl mücadelesi değişmiyor.

 

        M. Akif merhumun cahiliye toplumunu anlatırken söylediği “Dişsizse bir insan onu kardeşleri yerdi” hükmü değişmeden bu güne geldi, kıyamete kadar da değişecek gibi görünmüyor.

        Hangi kılığa girerse girsin, köprüyü geçinceye kadar kime ne söylerse söylesin, hin hinliğinden vazgeçmiyor; çünkü “Can çıkmayınca huy çıkmaz.” gerçeği değişmiyor.

        Alfabeden seçilen üç harfin bir araya getirilmesiyle oluşturulan yıkıcı, bölücü, şer örgütleri ve adları değişip duruyor; lakin hepsinin millet düşmanlarına hizmet etme gayretleri ve ihanetleri hiç ama hiç değişmiyor

        Ahmet Taşgetiren 24 Şubat günü Star gazetesinde çıkan “Suç işleyen Bedelini Ödemeli” başlıklı yazısında bir yanlışımıza değinerek: “Yakın tarihin en büyük yanlışlarından birisi PKK ve avenelerine “Kürt temsili” payesinin verilmesidir. Bunu, içerde-dışarda bir,leri bilinçli olarak yaptı, yapıyor. Birileri de “saflık”la böyle bir sonucun oluşmasına zemin hazırladı.” diyerek önemli bir tespit yapıyor. Demek oluyor ki yüz yıllardır birçok konuda “saflık” gibi bir özelliğimiz değişmezken bu durumumuzdan istifade ederek canımıza okuyanlar değişiyor.

 

        Aslında Allah’ın koyduğu ilahi yasalarda bir değişim yoktur. “Su insanı boğar, ateş yakar; her varlık fıtratına yerleştirilen program dahilinde hareket eder. Problem, bu yasalarla uyumlu yaşamayı beceremeyen yahut işine gelmediği için kurallarını kendisini belirlediği bir yol tutanların azgınlık ve sapkınlıklarıyla ortaya çıkmaktadır.

  

        Fetih suresi ayet 23: “Allah’ın sünneti geçmişten bu güne hep böyledir: ve sen Allah’ın sünnetinde bir değişme bulamazsın.”

 

        Hayat bir oyunsa oyunun kuralları hiç değişmezken oyuncular kazananlar veya kaybedenler olarak sürekli değişmektedir.

 

        Selamların en güzeliyle...

 

        H. Halim Kartal                          24 Şubat 16    

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.