Yaklaşık 200 yıldır Batılılar saldırıyor, “medeniyet maskeli emperyalizm” ile kıyasıya savaş sürüyor.
24 Haziranda Batılı değerleri temsil eden CHP ve ortakları ile İslamî değerleri temsil eden AK Parti ve MHP orduları sandıkta savaşacak.
CHP, İttihat ve Terakki bakiyesi bir parti, bütünüyle Batıcı. Masonların hâkim olduğu bir örgütlenme.
İttihat ve Terakki, Sultan 2. Abdülhamit Han’ı tahttan indirmek için Makedonya Mason Locası’nda örgütlendi; Masonlar, Jön Türkler ve İttihatçıları yanlarına alarak güçlü bir muhalefet oluşturdular, Selanik’teki Üçüncü Ordu içinde örgütlendiler, nihayet Mahmut Şevket Paşa’nın 1908’de İstanbul üzerine yürüyerek işgal etmesiyle Sultan Hamid Han’a Meşrutiyet ilan ettirdiler, 1909’da da Makedonya Locası Başkanı Emanuel Karasso başkanlığındaki heyet, Sultan Abdülhamid Han’ı tahttan indirdi.
1911’de İtalyanlar, Trablusgarp’a saldırdığı zaman Sadrazam Talat Paşa, büyük hayal kırıklığı yaşadı. Kardeşlik örgütü olduğunu zannettiği Makedonya Locası’nın merkezi İtalya’da idi. Emanuel Karasso’yu çağırıp hani kardeştik, niye Libya’yı işgal ediyorsunuz diyerek çıkıştı fakat bu öfke hiçbir şeye yaramadı. Masonlar ve Batılılar, her zaman ikiyüzlü hatta çok yüzlü idiler.
1912’de Batılıların kışkırttığı Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan, Karadağ, Arnavutluk ile Balkan Savaşı başladı. İngiltere, Fransa, Rusya düşmanlarımızı destekledi. Osmanlı Devleti, Arnavutluk’tan Çatalca’ya kadar olan 500 senelik yurdu bir yıl içinde kaybetti.
Batı emperyalizmi, Osmanlı Devleti’ni Avrupa’dan attığı gibi Anadolu’dan da atmak istiyordu. 1914’te Birinci Dünya Savaşı patlak verdi. Devlet-i Âliye, Çanakkale ve Kutü’l-Amare’de destan yazdı fakat savaş sonunda Yemen’den Gaziantep’e kadar bütün topraklarını kaybetti.
Arkasından emperyalist Batılılar Anadolu’ya saldırdı.
Ölürsem şehit, kalırsam gazi parolası ile girdiğimiz İstiklal Savaşı’nı kazanarak Edirne’den Kars’a bir avuç Anadolu toprağını kurtardık.
Kurtuluş Savaşı’nı kazandıran ruh Anadolu insanının imanı ve inancı idi.
Mehmet Akif, İstiklal Marşı’nda Batı emperyalizmi ile savaştığımızı şu mısralarla dile getirir:
“Garb’ın afâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir iman boğar?
Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar!..”
Savaştan sonrası Anadolu ruhunu temsil eden maneviyatçı grup Meclis’ten tasfiye edildi, seçime, sadece CHP’nin kurduğu gruba üye olan adaylarla gidildi ve iktidar İttihat ve Terakki bakiyesi CHP, Meclis’e hâkim oldu. CHP, İstiklal Savaşı’nı kazandıran manevi değerlere savaş açtı.
Din eğitimini yasakladı, dini eğitim veren medreseleri kapattı, hocaları işsizliğe ve yoksulluğa terk etti. 12 yıl ezanı yasakladı, ülkeyi fakir ve yoksulluğa terk etti, inançlı Anadolu insanıyla kavga etti.
NATO standartlarına uymak için girdiğimiz 1950 seçimlerini CHP kaybetti, bir daha seçimle iktidara gelemedi.
Millet, 28 sene CHP zulmüne rağmen dininden ve değerlerinden vazgeçmemişti.
Demokrat Parti ezanı aslına çevirdi. İlk defa 7 şehirde imam hatip okulu açtı.
Masonlar bu defa halkın seçtiği iktidarları “darbeler” ile devirme yolunu tuttular.
1960’da Amerika’da özel harp eğitimi almış 38 subay darbe yaptı, hükümet indirildi, Başbakan Adnan Menderes ve iki bakanı asıldı.
1971, 1980, 1997 darbeleri de halkın seçtiği sağ iktidarları indirdi.
15 Temmuz 2016’da yine Amerika ve mason uşakları harekete geçti, milletin seçtiği Recep Tayyip Erdoğan ve Ak Parti’yi devirmek istedi.
Gülen’in 1975 yılında Mason Locası’na üye olduğunu Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu Başkanı ReşatPetek, İhanet ve Diriliş kitabında genişçe anlatır.
15 Temmuzda Allah bu milletin yüzüne güldü ve darbeler tarihinde ilk defa bir sivil lider, darbecilere karşı direndi, sivil halk liderinin arkasında durdu ve darbeciler devrildi.
Batı medeniyeti fazilet ve erdemler üzerine kurulmadı. Kuvvetliyi haklı görür,Filistin’i işgal eden her gün Gazze’de Müslüman kanı döken İsrail’i destekler.
Hedefi menfaat bilir. Irak petrollerini sömürmek için Saddam Hüseyin’in “kimyasal silahlara sahip” olduğu yalanına sarıldı, 1991 yılında Irak’ı işgal etti.
Türkiye son 15 yılda kalkındı ve “Batımedeniyeti” diye bir şeyin olmadığını, ilim ve teknolojik üstünlüğü dayalı “sömürü düzeni”nin medeniyet maskesi takıp dünyayı sömürdüğünü bütün dünyaya ilan etti.
Suriye’de, Amerika emperyalizminin bölme ve sömürme politikalarına karşı çıktı, Fırat Kalkan’ı ve Afrin harekâtlarını yürüttü, buralardan ABD bayraklı YPG-PKK’yı temizledi, Hakurk’a Türk bayrağını dikti.
Türkiye, İslam âleminin ve mazlum dünyanın ümidi. Kâbe karşısında dua ederken yanıma gelen bir Pakistanlı, “Erdoğan iyi adam, Emirü’l Müminin” deyiverdi.
Umre ziyaretleri sırasında gördüğüm Cezayirli, Tunuslu, Fazlı, Suriyeli Müslümanlar Türkiye’yi ve Erdoğan’ı umut olarak gördüklerini söylediler.
Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olmasıyla masonlar ve “tek dişi kalmış canavar” iktidarı kaybetti.
Savaş sürüyor.
24 Haziranda Mehmet Akif merhumun,
“Medeniyet denilen maskara mahlûku görün;
Tükürün maskeli vicdanına asrın, tükürün!
Maske yırtılmasa hâlâ afetti bize o yüz,
Medeniyet denilen kahpe, hakikat, yüzsüz…” diye nitelediği Batı temsilcisi CHP’li Muharrem İnce’ye karşı, Müslümanların ve dürüstlüğün temsilcisi Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyeceğim.
Dünya “kahpe, ikiyüzlü, maskeli, emperyalist medeniyet”ten kurtulmalı.
Hakiki medeniyeti kurma zamanı geldi.