banner176

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

2018 LGS yerleştirme sonuçları tartışılmaya devam ediyor. Yerleştirme sonuçları ilk açıklandığı zaman; “binlercesi açıkta kaldı”, “doğru yerleştirme yapılmadı”  fırtınaları koparılırken, fırtına dinmeye başlayınca fırtınanın verdiği hasarlar da ortaya çıkmaya başladı.

Bakanlığın yaptığı;  “adrese dayalı sistemde hiç bir öğrenci açıkta kalmayacak” açıklaması nedeniyle Seydişehir’de bulunan Anadolu Liselerinin kontenjanı ikiye katlanmış oldu. Birinci ek yerleştirme sonucunda Anadolu Liselerinin kontenjanı 2,5 katına çıkarıldı. 68 kontenjan talep eden okulun kontenjanı 150’ye çıkarılarak yerleştirme yapıldı.  Diğer taraftan, Meslek Liselerinden bir kaçış olması da gelecek adına endişe verici bir durum olarak çıktı karşımıza.

Seydişehir İmam Hatip lisesine 22 öğrenci, sonsuz öğrenci kontenjanı olan Seydişehir Mesleki Anadolu lisesine ise 70 öğrenci başvuruda bulundu. İkinci ek yerleştirme sonucu oluşan tablo bu...  İki defa daha ek yerleştirme ve nakil hakkı olduğunu varsayarsak öğrenci sayılarının daha da düşebileceğini söyleyebiliriz.

Geçen yıl, Adrese Dayalı Yerleştirme sistemi konuşulurken; “bu tasarının İmam Hatipleri uçuracağı ve öğrencileri Meslek Liselerine yöneltme amacı taşıdığı iddialarında bulunanların kulakları çınlasın. İlme ve gerçekçi bir veriye dayanmayan bu iddia sahipleri utanacaklar mı bilmiyorum. İnsanın utanması da lazım ara sıra. Zira utanmak da bir erdemli iştir. Zira bütün eleştiriler art niyetle yapıldığına bir delalettir bu boş iddialar.

“Bindik bir alamete gidiyoruz kapanmaya doğru” desek abartmış mı oluruz acaba? Belki bu tasarı değişmez ama herkes Anadolu Lisesi mezun olur ve bu mezunlar da boşta gezmeye başladığı zaman belki hatamızı anlayıp o zaman meslek liselerine yönelebiliriz, ne dersiniz?

Bayram tatilinde her yeri kirlettik.

Toplum olarak en başarılı olduğumuz konuların başında, çevreyi ve doğayı kirletme konusu gelmektedir. Bu konuda o kadar mahiriz ki, kimse elimize su dökemez. Zaten dökmesinler. Her tarafımız kir pas içinde zaten. Ellerimiz kirli kalsa ne yazar?

Uzun bayram tatilinde türkiyenin çoğunluğu bir taraftan bir tarafa aktı.  Hatta Milletimizin en güzel hasletlerinden olan “sıla-i rahim” gibi  bir  manevi değerini unutanlar, sahillere, tatil mekânlarına aktılar. Bayramın kıymetini bilenler memleketine, eşine, dostuna koştular.

 Uzun bayram tatilinde ziyaretlerini bitiren çoğunluk, eşleri, dostları, yakınları ve sevdikleriyle birlikte doğaya koştular.   Doğada, kısa sürelide olsa nefes almak, kafa dinlemek, mangal keyfi yapmak v.s fırsatı buldular.

Bunların hepsi insani özelliklerimiz ve çoğunluğumuzun yaptığı şeyler.  Ama çoğunluğumuzun yapmadığı, asla önemsemediği konuların başında da gittiği ve eğlendiği bu yerleri bir daha hiç gitmeyecekmiş gibi ya da başkaları da oralara gitmeyecekmiş gibi kirleterek, pisleterek atıklarını oralarda bırakarak geri dönmesidir…

Duyarlı olanlarımızı alkışlıyorum duyarsız olanlar ı ise şiddetle kınıyorum. Bu doğa bizim ve oralar bize her zaman lazım. Dinlenmek,  nefes almak için ihtiyaç duyduğumuz ve buralar, gelecek nesillere tertemiz taşımak için bize emanettir.

 Ne hakla buraları kirletiyor, atıklarımızı bırakıp öylece terk ediyoruz?

Yazık hem de çok yazık.

Hayvanlar bile bir kaç günde eğitilerek güzel hasletler kazınıp çevreye duyarlı hale gelebiliyorken biz insanların bu kalitesizliği ne zaman bitecek acaba?

 Bize ne oluyor beyler?

Hayvanlardan da mı utanmıyoruz?

Dedim ya ara sıra da utanalım. Zira utanmak erdemli bir iştir.

  

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.