Cumhurbaşkanımız eğitimde istenen iyileşmeyi sağlayamamaktan şikâyetçi. Bakan Prof. Selçuk birinci önceliğinin öğretmeni nitelikli hâle getirme olduğunu ifade ediyor. Haklı.
Eğitim öğretmenle kalite kazanır. Öğretmen yetiştirme sistemi 1980 model. Darbecilerin eseri.
1980 model sistemle yetiştirilen öğretmenlerimiz eğitime ne kadar kalite kazandırabilir?
Üniversite sınavlarında en yüksek puanı alanlar tıp ve mühendislikleri tercih ediyor. “İyi bir yere” giremeyenler de eğitim fakültelerine.
Yüksek puan alanların doktor veya mühendisliği tercih etmesinin sebebi, bu mesleklerin öğretmenlikten daha iyi para kazanması. Hâlbuki öğretmenlerin çalışma saatleri daha az, tatilleri daha fazla, gündüz çalışıyorlar ki aile düzenine daha uygun.
1. Öğretmenlere daha fazla değer vermeli, daha yüksek ücret ödenmeli, böylece daha yetenekli insanların bu mesleği seçmesi sağlanmalı. Geleceğimiz olan çocuklarımızı onlar eğitiyor.
2.Eğitim fakülteleri Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Akademisi’ne bağlanmalı.Üniversitelerin yetiştirdiği öğretmeni MEB istihdam ediyor. Ülkenin hangi nitelikte öğretmenlere ihtiyacı olduğu milli eğitim politikaları ile belirleniyor. MEB, ihtiyacı olan öğretmeni kendisi yetiştirmeli.
ÖĞRETMEN YETİŞTİRME SİSTEMİ
3. Eğitim fakültesi öğretim görevlilerinin ülkenin ihtiyacı olan öğretmeni yetiştirme liyakatleri iyi araştırmalı. Okullara gitmeyen, alanda inceleme yapmayan, gençlerin arasına girmeyen, geleceğin meslekleri ile ilgili araştırma yapmayan, alanında uzun zamandır eser kaleme almayan, makale yazmayan öğretim elemanları ayıklanmalı.
İstisnalar bir yana bırakılırsa üniversiteler, sahadan habersiz. Çok az sayıda üniversite hocası öğrencilerine anaokulu, ilkokul, orta ve lisede uygulama yaptırıyor, stajlar kâğıt üzerinde, formalite icabı tamamlanıyor.
Öğretmen adayının uygulamadaki performansı ölçülmüyor. Mesleki bilgisinin yanı sıra öğrenci seviyesini inmesi, ders anlatma becerisi, dili kullanma, meslektaşları ile yardımlaşma, öğretim teknolojilerini kullanma, iletişim kurma, problem çözme becerileri, diksiyonu, hitabeti ölçülmüyor. Öğretmen adayının ahlakı, karakteri, öğrencilere model olup olamayacağı, zaafları, kötü alışkanlıklarının olup almadığı dikkate alınmıyor.
Öğretmende bulunması gereken nitelikler belirlenmeli ve bu kriterlere uymayan adaylar öğretmen yapılmamalı.
4. Verimlilik kriterleri belirlenmeli. Öğretmenlerin dersteki verimliliği ölçülmeli.Ölçmediğiniz şeyi iyi yapıp yapmadığınızı bilemezsiniz. Kaliteyi ölçmezseniz onu iyileştiremezsiniz.
Özel okullar öğretmenin verimliliğini ölçüyor. Öğretmeni öğrenciler, meslektaşları, okul idaresi ve veliler değerlendiriyor. Verimlilik kriterlerine göre başarılı olan öğretmen mesleğine devam ediyor, verimsiz olanın sözleşmesi yenilenmiyor.
Milli Eğitim Bakanlığı da öğretmenin verimliliğini ölçmeli.
VERİMLİLİK KRİTERLERİ,
ÖLÇÜLMESİ VE ÖDÜL SİSTEMİ
Verimlilik kriterlerinin belirlenmesi ve verimliğin ölçülmesi çok önemli.
Bakanlık, eğitimle ilgilenen sivil toplum örgütleri, sendikalar, veli temsilcileri ile bir çalıştay yapıp herkesin görüşünü almalı. Verimliliği değerlendirecek güvenilir bir kurum oluşturmalı. Öğretmenin verimliliği iyi ölçülmeli ve objektif değerlendirme yapılmalı.
Özel okul ve dershanelerde fevkalade gayret gösteren, dersini iyi anlatan, öğrencisi ile ilgilenen, okul idaresiyle ve velilerle işbirliği yapan öğretmen, Milli Eğitim’e kapağı atınca yan gelip yatabiliyor. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ona iş garantisi sağlıyor, sendikası eksik ve kusurlarını savunabiliyor.
5. Verimlilik kriterlerine göre başarısız olan öğretmenler hizmet içi kurslara alınmalı. Eksiklerini tamamlaması için rehberlik yapılmalı. Verimsiz olanlar ayıklanmalı. Çocuklarımız ehliyetsiz ellere teslim edilmemeli.
6. Öğretmenlerin alanlarında kitap yazması, yüksek lisans yapması, doktora çalışmasına yönelmesi, proje yapması teşvik edilmeli ve hatta bu tür çalışma yapanlar birer maaş ile ödüllendirilmeli.
7. Ödül sistemi hayata geçirilmeli. Gayretli öğretmenleri ödüllendirmez, mesleğini iyi yapmayanları sorgulamazsak eğitim kalite kazanmaz.
Ülkenin kalkınmışlığı, eğitimin kalitesini gösterir. Gençlerimizi nitelikli eğitebilirsek ülkemizi kalkındırırlar yoksa borç batağından, enflasyondan kurtulamayız, ahlaksızlık, yolsuzluk ve kokuşmuşluğu önleyemeyiz. Ülkenin kalkınması, rahat ve huzuru iyi yetiştirilmiş becerikli ve ahlaklı insanlarla mümkün.