Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, NTV'de katıldığı canlı yayın programında 61 yıllık Baas rejimin sona erdiği Suriye ve bölgedeki gelişmelere ilişkin önemli açıklamalarda bulunuyor.
Bakan Fidan'ın konuşmalarından öne çıkanlar şu şekilde:
'SURİYE HALKININ FAYDASINA OLACAK ADIMLARI İZLEDİK'
"Suriye halkının faydasına olacak adımları izledik. 14 yıl boyunca atılması gereken adımlara dikkat ettik.
Türkiye'nin stratejik tavrı ve aldığı insanı kararlar süreci bugüne getirdi.
Türkiye'de o dönemlerde Suriye muhalefetiyle gerekli temasları kuran Milli İstihbarat Teşkilatı'ydı (MİT). Biliyorsunuz FETÖ, MİT tırlarını muhalefete, Türkmenlere yardım götüren MİT tırlarını DEAŞ'a silah götürüyorlar diyerek batıya servis ettiler.
Burada FETÖ'cü teröristler rol aldılar. Suriye meselesi sadece Suriye sahası içerisinde değil Türkiye'nin içinde de fiili ve siyasi mücadelesini verdiğimiz bir konu oldu.
Bütün bu yıldırmalardan bıkmadan, usanmadan, korkmadan aynı istikamette ayağını sağlam basan, dimdik duran Cumhurbaşkanımız her zaman için bu meselenin haklı tarafında olduğunu düşündüğümüz için biz geri adım atmadık. Çünkü biz haklıyız. Sadece insanı ve islami değerler olarak değil. Aktörlerin niyetleri, yapmak istediklerini okuduğumuz için bu kararları aldık.
Gerek Suriye'de gerek Türkiye'de yaşananlar Türkiye'nin nasıl bir bağımsızlık mücadelesinden geçtiğini gösteriyor.
'BİZİM DERDİMİZ BEŞŞAR ESED'İN GİTSİN DEĞİLDİ'
Rejim artık bitmek ve tükenmek üzereydi. Bizim anlayamadığımız konu daha doğrusu anlayıp da kondurmak istemediğimiz konu rejim bu kadar çökmüş, halkı temel ihtiyaçlardan mahrum, ekonomi vs. hiçbir şey yok.
Bununla ilgili başlatılan süreçlere rejim arkasını dönmüş durumdaydı. Bizim niyetimiz Beşşar Esed gitsin değil, bizim derdimiz kendi kendine geçirebilen kimseye minnet etmeyen bir Suriye olmasıydı.
Rejim savaş halindeyken kendi eksikliklerini görecek durumda değildi. Ben muhaliflere sabredin diyordum.
BAKAN FİDAN TÜRKİYE'NİN ESED'E İLETTİĞİ TEKLİFİ AÇIKLADI
Çatışmanın olmadığı bir süreçte 2016'dan bahsediyorum; uzun yıllar boyunca rejim savaş adrenalini olmayınca kendi eksiklerini gördü. Aslında bu bir fırsattı ancak rejim bu fırsatı da kaçırdı. Kendilerine gerçekten büyük bir samimiyetle yaklaştık. Hiçbir şekilde bu konuyu konuşmak istemediler. Biz kendimiz için bir şey istemeyecektik. Türkiye'nin bir şartı yoktu. Türkiye'nin şart diye ortaya koyduğu şey kendi halkınla barış, milyonlarca insanı al, evine dönmesine izin ver.
'RUSYA VE İRAN'IN ETKİSİ ALTINDAYDI VE BUGÜNKÜ AŞAMAYA GELDİK'
Fakat rejim kendi halkını düşman olarak gördüğü için bu konuşmaya bile girmedi. "Ben af ilan ediyorum gelen gelsin hiç umurumda değil" dedi. Yalnız değildi. Tek başına karar verebilecek durumda değildi. Rusya ve İran'ın etkisi altındaydı ve bugünkü aşamaya geldik.
'MUHALİFLERİN İLERLEYİŞİ KANSIZ OLMASI GEREKİYORDU RUSYA VE İRAN'LA GÖRÜŞTÜK'
Muhaliflerin ilerleyişinin kansız olması gerekiyordu. Rusya ve İran ile konuştuk. Ruslar ve İranlılar baktılar bir anlamı yok bunun artık. Bunu çok net söyledik. Hem üstüne yatırım yaptıkları adam yatırım yapılacak adam değil. Daha fazla zararın bir tarafından dönmeleri gerekiyordu. Ruslara dedik, sivil yerleşim yerlerini bombalamayın.
Muhaliflerin üstün cesareti ve kararlılığıyla ilerleyen bir harekat oldu. Biz buradan minimum can kaybı olması için buranın iki tane önemli aktörü Rusya ve İran'la görüşmeler sürdürerek bu harekatın kansız olmasını sağladık.