SEBAHATTİN AYAN / İSTANBUL
Türk bürokrasisini derinden sarsan 17-25 Aralık kirli komplosunun üzerinden tam 7 sene geçti. Başta yargı ve emniyet olmak üzere, devletin birçok kurumuna sızan Fetullahçı teröristler, 17 Aralık kumpasından bir hafta sonra 25 Aralık’ta başka bir ihanet planını devreye soktu. Bu seferki hedef; Bilal Erdoğan, yakın çevresi ve Başkan Recep Tayyip Erdoğan’dı. Firari savcı Muammer Akkaş, Zekeriya Öz’ün 18 Aralık’ta hayali örgüt şemasının başına adını yazdırmaya çalıştığı Tayyip Erdoğan’a dokunmak için montaj kayıtları delil olarak dosyaya yerleştirdi.
ÇOCUKLARI ÜZERİNDEN KUMPAS
Organize, Mali, Terörle Mücadele, Asayiş ve Kaçakçılık Şube Müdürleri ile yönetmeliğin değiştirilmesi sonucu ilk dalgadan umduğunu bulamayan FETÖ’cü savcılar, 25 Aralık gecesi ikinci kez harekete geçti. Ergenekon davasının da savcısı olan Muammer Akkaş, iş adamları ile Erdoğan’ın çocukları Bilal ve Burak Erdoğan için gözaltı kararı verdi. Bütün bunların yaşandığı anlarda, 17 Aralık kumpasının kısmen başarılı olmasını engelleyen emniyet müdürleri, Erdoğan’ın Kısıklı’daki konutunda önlem aldı. Konutta özel harekât polisleri ile bekleyen polis müdürleri, “Gözaltına gelen olsa çarpışacak, gelenleri vuracaktık” dedi.
ADLİYE ÖNÜNDE SAVCI ŞOV
İsimsiz ihbar mektuplarıyla soruşturma açılması ve bunların delil yapılması kanunda suç olmasına rağmen FETÖ’cü savcılar, aldıkları emir doğrultusunda operasyon talimatı verdi. Yapılan ihbarlar, ihbarı yapanların adreslerine bakılmaksızın delil kabul edildi. Ancak çok geçmeden aynı adresten tam 12 ihbar yapıldığı ortaya çıktı. FETÖ’nün basına servis edilecek resmi ifade ve tutanaklar üzerinden yapmak istediği algı operasyonu ise vatansever polislere takıldı. FETÖ’cüler tarafından hazırlanan sorularda, bakanlara ve gözaltındaki isimlere hakaret içeren ifadelere yer verildi. Ancak polisler, gözaltındaki şahıslara soruları bu şekilde yöneltmeyi reddederek değiştirdi. Bu adım FETÖ’cü savcıları çıldırttı. 17 Aralık dosyası elinden alınan Muammer Akkaş adliye önünde bildiri dağıttı. İstanbul Adliyesi önünde bildiri dağıtarak bu alanda bir ilke imza atan Akkaş’ın talimatı FETÖ’den aldığı tespit edildi.
FETÖ İŞBİRLİKÇİSİ LAİKÇİ MEDYA
Erdoğan’ın “Hedef bendim. Oğlum üzerinden bana ulaşacaklardı” açıklamasını yorumlayan FETÖ’cü Celal Kara, “Bizim dosyamızda Bilal Erdoğan ile ilgili bariz bir şey yoktu. Ama Başbakan ile ilgili bir şeyler çıkardı. Bence Erdoğan işin içindeydi” diyerek, asıl hedefin Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu ve Bilal Erdoğan hakkında herhangi bir delil olmadığını itiraf etti. Cumhuriyet 25 Ocak 2015 tarihli “1 numara Erdoğan’dı” başlıklı haberinde, FETÖ’cü savcı Celal Kara’nın 17 Aralık’taki asıl hedefin Erdoğan olduğuna ilişkin itirafına yer verdi.
HEDEF DEV PROJELERDİ
Türkiye’deki istikrarı hedef alan 17 Aralık kalkışmasının ardından FETÖ, 25 Aralık’ta Türkiye’yi 2023’te dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri yapmayı hedefleyen projeleri de akamete uğratmak için düğmeye bastı. Gezi olaylarını örgütleyen kesimlerin Başkan Recep Tayyip Erdoğan’a sundukları ‘uçuk’ istekler, FETÖ savcılarınca gerçeğe dönüştürülmek istendi. Gezicilerin hedefinde 3. Havalimanı, 3. Köprü ve Kanal İstanbul gibi projelerin durdurulması vardı. FETÖ’cü savcılar ise aynı projeleri üstlenen işadamlarını hedefledi. ‘25 Aralık’ ile son yıllarda yükselişe geçen Anadolu sermayesinin öndegelen şirketlerinin bitirilmesi amaçlandı. Faizleri çift haneli rakamlara yükselten operasyon nedeniyle projeler kısa süreliğine tehlikeye girmişti.
TEK TEK HESAP VERDİLER
17 - 25 Aralık darbe girişimini yapan FETÖ’ye son 7 yılda büyük darbe vuruldu. Terörist başı Gülen başta olmak üzere örgütün yöneticileri hakkında Ankara, İstanbul, İzmir ile Adana başta olmak üzere birçok ilde onlarca dava açıldı, Emniyet teşkilatlarında yuvalanan örgütün, binlerce suçsuz vatandaşı yasadışı şekilde dinlediği ortaya çıktı. Aralarında eski İstihbarat Dairesi Başkanı Ramazan Akyürek ile eski emniyet müdürleri Yurt Atayün, Ali Fuat Yılmazer ve Erol Demirhan’ın da bulunduğu yüzlerce emniyet müdürü kılıklı FETÖ’cü tutuklanarak cezaevine konuldu.