"Sürdürülebilir Arazi Yönetimi ve İklim Dostu Tarım Projesi", Konya Kapalı Havzası’nda; orman, tarım alanları ve meraların sürdürülebilir yönetiminin güçlendirilmesi, biyoçeşitliliğin korunması, sürdürülebilirlik yönetimi, odun dışı orman ürünü üretiminin arazi kullanım planlarına entegrasyonu, iklim değişikliğiyle mücadele için düşük karbonlu teknolojilerin benimsenmesi ve yaygınlaştırılmasını amaçlıyor.

Proje kapsamında belirlenen bu hedefler doğrultusunda Konya'nın Halkapınar ilçesine bağlı İvriz ve Karaman'ın Ayrancı ilçesine bağlı Kıraman köyünde her biri 30 hektar olan iki bal ormanı tesis edilerek etrafında yaşayan arıcıların kullanımına sunuldu.
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan FAO Ormancılık ve Mera Uzmanı Mehmet Demir, 2000’lerin başlarında, özellikle arıların, ekosistemlerin sağlıklı işlemesindeki kilit rollerine binaen ormancılar ve arı yetiştiricileriyle yapılan istişareler sonucunda geliştirilen bal ormanlarını, "Arıların daha rahat konaklayabildikleri ve daha çok çiçek türü bulabildikleri geniş sahalarda arıcılığın ön plana çıkarıldığı bir kavram" şeklinde tanımladı.

Bal ormanına dikilen meyveli türlerin yaban hayatı ve özellikle kuşlar için beslenme ve barınma imkanı sunduğunu, biyolojik çeşitliliğe katkıda bulunduğunu, türlerin tıbbi aromatik özelliklere sahip olması sayesinde ayrıca bir ek gelir kaynağı sağladığını ve karbon bağlama fonksiyonuyla da iklim değişikliğiyle mücadeleye destek olduğunu ifade eden Demir, tüm bu özellikleri dolayısıyla bal ormanlarının proje amaçlarıyla birebir örtüştüğünü ifade etti.
Proje kapsamında köylere arılı kovan ve ekipman dağıtıldığını ve eş zamanlı olarak köylülere uygulamalı eğitimler verildiğini aktaran Demir, bu eğitimlerin yaz boyunca devam edeceğini vurguladı.

Bal ormanında öne çıkan noktanın, etrafının çevrilmesi ve yörede yetişen türlerle bitkisel olarak zenginleştirilmesi olduğu bilgisini veren Demir, "Bu bitkiler alıç, ahlat, badem, kekik, lavanta, adaçayı gibi türler. İvriz Bal Ormanı'na 20 bin bitkisel tür, 9 bin ağaç ve çiçek veren ağaççık türleriyle bu yöreye özgü kuraklığa dayanıklı türler dikildi. Geçtiğimiz yıl dikim tamamlandı. Bu seneden itibaren de artık arıcılığa hizmet etmeye başlayacak." dedi.

Üretim artacak, yöre halkına istihdam sağlanacak
Var olan zengin floranın yanı sıra bir de kendilerinin ilave ettiği bitkilerle birlikte daha çok üretim yapılabileceğini ve etrafı tel örgüyle çevrildiği için otlatma kısmının azaltılarak bunların zararlarının baskılanacağını anlatan Demir, "Dolayısıyla daha çok bal üretimi sağlanmış olacak." diye konuştu.

Arıcılığın desteklenmesiyle yöre halkına gelir kaynağı sağlandığını vurgulayan Demir, şöyle devam etti: "Arıcılıkla ilgili daha sürdürülebilir bir kaynak yönetiminin nasıl sağlanabileceği konusunda çalışmalar yürüttük. Entegre şekilde tarım ve ormancılık bir arada neler yapılabilir, bunların araştırmaları gerçekleştirildi ve böyle bir ortak bir zeminde buluşuldu. Bu projeyle yöre halkının istihdam edilerek yerinde kalması sağlandı. Kurduğumuz bu bal ormanı çerçevesinde 200’e yakın aileye 2 bin civarında arılı kovanı vererek onlara bir ek gelir sağlamış olduk. Proje çerçevesinde kura çekimi sonucu köylülere dağıttığımız arılardan bir kısmı burada. Dönem dönem yine bu arı sahipleri arılarını getirip burada konaklatıyorlar."

Değişik türlerle bitkilendirildiği için bal ormanında farklı dönemlerde farklı bitkilerin çiçek açtığını ve uzun bir periyotta, yaz boyu, farklı çiçeklerin bulunduğunu kaydeden Demir, bu sayede arıların her dönem bu çiçeklerden faydalanabildiğini söyledi.

Sürdürülebilir arazi yönetimi konusunda 5 yıl boyunca başarılı bir çalışma yürüttüklerini dile getiren Demir "Bu sene son yılımız. Bu çalışmaların, bundan sonrakilere de güzel örnek teşkil edeceğini düşünüyoruz." diyerek sözlerini tamamladı.