Avrupa'nın birçok ülkesinde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakalarının son günlerde yeniden artmaya başlaması, salgında "üçüncü dalga" endişesini de beraberinde getirdi.
Her ne kadar hala ikinci dalganın zirve yaptığı Kasım 2020 rakamlarından uzak olsa da son dönemde yeniden yükselmeye başlayan günlük yeni vaka sayıları, üçüncü dalganın habercisi olarak yorumlandı.
Kovid-19 virüsünün daha hızlı yayılan farklı varyantlarının yanı sıra yavaş ilerleyen aşılama çalışmalarının da bu artışta önemli etkenler arasında yer aldığı değerlendiriliyor.
AA muhabirinin "Worldometers" internet sitesinden derlediği bilgilere göre, Avrupa'da günlük vaka sayılarının en fazla arttığı ülkeler arasında Fransa, Polonya, İtalya, Çekya ve Almanya bulunuyor.
Fransa tedbirleri sıkılaştırdı
Fransa'da, İngiltere kaynaklı varyanta bağlı vakaların tespit edilmesinin ardından salgının durumu giderek kötüleşti. Şubat ayı ortasında günde ortalama 18 bine gerileyen yeni vaka sayısı, son bir haftada 26 binin üzerine çıktı.
Fransa'da son 24 saatte 34 bin 998 yeni vaka tespit edildi, 268 kişi hayatını kaybetti.
Başbakan Jean Castex, daha önce yaptığı açıklamalarda, "üçüncü dalganın içinde olduklarını" belirterek, "Bunun sebebi İngiliz varyantıdır. Bu Kovid-19 vakalarının 4'te 3'ünü oluşturuyor. Daha hızlı yayılıyor ve potansiyel olarak daha ciddi." ifadelerini kullandı.
Fransız hükümeti, artan vaka sayılarına karşı ek tedbirler alırken, başkent Paris'in de içinde bulunduğu 16 bölgede 20 Mart'tan itibaren 4 haftalığına gün boyu sokağa çıkma kısıtlaması uygulanması kararlaştırıldı. Ülkede sadece temel ihtiyaç ürünlerinin satıldığı mağazaların hizmet vereceği, ayrıca bölgeler arası seyahatlerin zorunlu haller dışında yasaklandığı bildirildi.
Polonya'daki vaka sayıları 4 kat arttı
Polonya'da ise şubat başında ortalama 5 bin yeni vaka tespit edilirken, bu rakam son bir haftada 19 bine yaklaştı. Polonya'da son 24 saatte 27 bin 278 yeni vaka kaydedilirken, 356 kişi de hayatını kaybetti.
Polonya'da üçüncü dalga ile mücadele kapsamında 20 Mart'tan 9 Nisan'a kadar ülke genelinde yeni kısıtlamalar uygulanmasına karar verildi. Bu karar kapsamında, ülke genelindeki otel, alışveriş merkezi, tiyatro, müze, sanat galerisi, sinema, kayak pisti, havuz ve spor salonları faaliyetlerini durduracak, tüm okullarda uzaktan eğitime geçilecek.
İtalya'daki vaka sayılarında da son dönemde kayda değer bir artış gözlendi. Şubat ayının ortalarında günde ortalama 11 bin yeni vakanın görüldüğü ülkede, son bir haftada ortalama yeni vaka sayısı 22 binin üzerine çıktı. İtalya'da son 24 saatte 24 bin 935 yeni vaka, 423 can kaybı kaydedildi.
Başbakan Mario Draghi, 12 Mart'ta yaptığı açıklamada, ülkedeki acil durumun başlamasının üzerinden bir yıldan fazla bir süre geçmesine karşın yeni bir enfeksiyon dalgasının söz konusu olduğunu söyledi.
Macaristan'dan salgının başından beri en yüksek can kaybı yaşandı
Yeni dalganın etkili olduğu ülkelerden Macaristan'da ise son 24 saatte Kovid-19 nedeniyle 207 kişi hayatını kaybederken, bu sayı salgının başlangıcından bu yana resmi olarak duyurulan en yüksek günlük ölüm sayısı oldu.
Ülkedeki ortalama yeni vaka sayısı ocak ayı sonunda 1000'e kadar gerilerken, son bir haftada yeniden 7 binin üzerine çıktı. Son 24 saatte 6 bin 502 yeni vaka kaydedildi.
Macaristan'da üçüncü dalgaya karşı alınan önlemler kapsamında ülke genelinde sadece eczane, market ve akaryakıt istasyonları hizmet verebiliyor.
Çekya'da şubat başında 6 bine gerileyen ortalama yeni vaka sayısı, son bir haftada 11 bini geçti. Ülkede son 24 saatte 11 bin 928 yeni vaka, 107 can kaybı tespit edildi.
Almanya'da ise şubat ortasında 7 bine gerileyen ortalama yeni vaka sayısı, son bir haftada 11 bini geçti.
Belçika yeni dalganın daha sert olmasından endişeli
Belçika'da 17 haftadır küçük değişikliklerle yatay seyreden günlük vaka grafiği, son günlerde yükselmeye başladı. Günlük ortalama vaka sayıları 2 bin civarından 3 bine yükseldi.
Daha önce nisan ayında az da olsa tedbirleri gevşetme kararı alan hükümet, durumu gözden geçirmek için 26 Mart'ta yapacağı koordinasyon toplantısını bir hafta öne çekti. Belçikalı yetkililer, sayılardaki artışın devam etmesi halinde gevşemenin mümkün olmayacağını açıkladı.
Hükümetin Kovid-19 danışmanı Marc Van Ranst, üçüncü dalga konusunda çok dikkatli olmak gerektiğini, zira yeni bir dalganın öncekilerden daha sert olacağını söyledi.
İspanya üçüncü dalganın kaçınılmaz olduğunu düşünüyor
İspanya'da ise Paskalya tatili dönemi sonrasında (nisan başından itibaren) salgında üçüncü dalganın başlamasının kaçınılmaz olduğu ifade ediliyor.
Olağanüstü hal (OHAL) kapsamında alınan önlemler ocak ayı başında artırılıp yüksek yeni vaka ve can kayıpları sayıları düşürülmüş olsa da tedbirlerin ekonomik gerekçelerle gevşetilmesi ve yeni varyantların etkisiyle vaka ve can kayıpları tekrar yükselişe geçti.
Sağlık Bakanlığının salgınla mücadele kurulunun başındaki Fernando Simon, "üçüncü dalga" riskine girmeye başladıklarını belirterek, "Aşının etkisinin her geçen gün daha büyük olmasını sağlamak amacıyla üçüncü dalgayı önlemek ya da geciktirmek için virüsün bulaşmasını kontrol altına almaya çalışacağız." ifadelerini kullandı.
Hükümet, yeni dalganın etkisini en aza indirmek amacıyla mevcut önlemleri Paskalya sonuna kadar uzattı.
İngiltere'nin aşılamadaki başarısı sayılara da yansıdı
Öte yandan, Kovid-19 aşısının ilk dozunun uygulandığı kişi sayısının 25 milyonu geçtiği İngiltere'de, yeni vaka ve can kaybı sayısındaki düşüş dikkati çekti. Ocak ayı başında ortalama yeni vaka sayısının 60 bine yaklaştığı ülkede, son bir haftada 5 bin 600 yeni vaka tespit edildi. Ayrıca, şubat başında 2 milyona yakın olan aktif vaka sayısı da 580 bine kadar düştü. Ocak sonunda 1200 civarında olan ortalama günlük can kaybı da 120'ye kadar geriledi. İngiltere'de son 24 saatte 6 bin 303 yeni vaka kaydedilirken, 95 kişi daha hayatını kaybetti.
17 Mart'ta açıklanan aşılama verilerine göre, Kovid-19 aşısının ilk dozunu yaptıranların sayısı 25 milyon 273 bin 226'ya yükselirken, bunlardan 1 milyon 759 bin 445'ine ikinci doz aşı da uygulandı. Böylece, İngiltere'de, yetişkin nüfusun yüzde 50'si, 65 yaş üstündekilerin yüzde 95'i ve klinik olarak savunmasız durumda olanların da yüzde 90'ı aşılanmış oldu.