banner176

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

"Sinüzit göz ardı edilirse beyin apnesine neden olabilir" uyarısı

"Sinüzit göz ardı edilirse beyin apnesine neden olabilir" uyarısı 

19 Şubat 2021

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Bölümü Doktor Öğretim Üyesi Gökhan Altın:
- "Farenjit ve bronşit gibi üst ve alt solunum hastalıklara zemin hazırlayan sinüzit enfeksiyonu, göz ve kafa içi dokulara yayılırsa görme kaybının yanı sıra yaşamsal tehlike oluşturabilecek menenjit, beyin apsesi gibi patolojiler ortaya çıkarabilir. Erken teşhis ve uygun tedaviyle bu komplikasyonların önüne geçmek mümkündür"
- "İki haftalık bir tedaviyle çoğunlukla akut sinüzit tamamen iyileşebilir. Burada önemli olan bir husus da genel olarak kış aylarında enfeksiyonlardan korunmak amacıyla bağışıklık sisteminin güçlü tutulmasıdır. Bunun için soğuktan korunma, mevsimine göre giyinme ve beslenme, düzenli uykunun sağlanması gereklidir"

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Bölümü Doktor Öğretim Üyesi Gökhan Altın, "Farenjit ve bronşit gibi üst ve alt solunum hastalıklara zemin hazırlayan sinüzit enfeksiyonu, göz ve kafa içi dokulara yayılırsa görme kaybının yanı sıra yaşamsal tehlike oluşturabilecek menenjit, beyin apsesi gibi patolojiler ortaya çıkarabilir. Erken teşhis ve uygun tedaviyle bu komplikasyonların önüne geçmek mümkündür." ifadelerini kullandı.

Medipol açıklamasına göre, Altın, tedavi edilmediği takdirde sinüzit enfeksiyonunun ciddi hayati risk taşıyan komplikasyonlara neden olabileceği uyarısında bulundu.

Sinüzite bağlı oluşabilecek komplikasyonların sık görülmemekle birlikte sinüslerdeki enfeksiyonun göz ve kafa içi dokulara hızla yayılmasıyla oluştuğunu aktaran Altın, "Enfeksiyonun göze doğru yayılmasıyla göz çevresinde iltihaplanma, apse oluşumu ve hatta görme kaybı meydana gelebilir. Eğer iltihabi durum kafa içine doğru yayılırsa yaşamsal tehlike oluşturabilecek menenjit, beyin apsesi gibi patolojiler ortaya çıkabilir." bilgilerini verdi.

 

- "Kronik sinüzitteki şikayetler akut sinüzitteki kadar belirgin olmayabilir"

 

Altın, uzun süren, tedavi edilmeyen veya tedaviye yanıt vermeyen sinüzitlerin kronikleşebileceği uyarısında bulunarak, "Kronik sinüzitteki şikayetler akut sinüzitteki kadar belirgin olmayabilir. Bu hastalar künt tarzda bir ağrıdan, sürekli bir geniz akıntısı, burun tıkanıklığı ve kötü ağız kokusu oluşur." bilgisini verdi.

Farenjit, tonsillit, laringotrakeit, akciğerlerde bronşit, bronşiektazinin de tedavi edilmeyen sinüzit enfeksiyonunda meydana gelebileceğini belirten Altın, sinüzit sonucu gelişen komplikasyonların erken tanı ve uygun tedaviyle önlenebileceğini kaydetti.

Havaların soğuması ile sinüzit enfeksiyonunda artış yaşandığını bildiren Altın, şunları aktardı:

"Sinüzit, kafatasındaki yüz kemikleri içerisindeki sinüs denilen hava boşluklarının içini örten mukozanın iltihaplanarak kalınlaşması ve sinüslerin içerisinde iltihabın birikmesi olarak tanımlanabilir. Sinüzit enfeksiyonunun sebepleri arasında deviasyon gibi anatomik bozukluklar, alerjik sebepler, kronik yapısal bozukluklar, tekrarlayan viral üst solunum yolu enfeksiyonları, genetik yatkınlık, hava kirliliği, sigara içiciliği, soğuğa maruz kalma, bağışıklık sisteminin zayıflaması sayılabilir.

Farenjit ve bronşit gibi üst ve alt solunum hastalıklara zemin hazırlayan sinüzit enfeksiyonu, göz ve kafa içi dokulara yayılırsa görme kaybının yanı sıra yaşamsal tehlike oluşturabilecek menenjit, beyin apsesi gibi patolojiler ortaya çıkarabilir. Erken teşhis ve uygun tedaviyle bu komplikasyonların önüne geçmek mümkündür."

 

 

- "Alerjik problemlerin tespiti sinüzitin tedavisinde önemlidir"

 

Altın, yeni başlayan ve kısa süreli gelişen sinüzitlerin akut sinüzit olduğunu belirterek, akut sinüzit olan hastalarda baş ağrısı, yüz ağrısı, burun tıkanıklığı, geniz akıntısı ve ateş yükselmesinin görüldüğünü kaydetti.

Ayrıca burunda dolgunluk, koku almada zorluk, kuru öksürük gibi yakınmaların da hastalarda bulunduğunu belirten Altın, "Ağrı, burun çevresinde, yanak kısımlarında lokalize olup göze ve alın bölgesine doğru yayılım gösteriyor. Başı öne eğmekle kafada basınç hissi olabiliyor. Fakat ağrı bazı hastalarda çok hafif veya hiç bulunmayabilir." değerlendirmesinde bulundu.

Akut sinüzitin tedavisinde uygun antibiyotikler, ağrı kesiciler, sprey şeklinde dekonjestanların yer aldığını aktaran Altın, "İki haftalık bir tedaviyle çoğunlukla akut sinüzit tamamen iyileşebilir. Burada önemli olan bir husus da genel olarak kış aylarında enfeksiyonlardan korunmak amacıyla bağışıklık sisteminin güçlü tutulmasıdır. Bunun için soğuktan korunma, mevsimine göre giyinme ve beslenme, düzenli uykunun sağlanması gereklidir. Ayrıca alerjik problemlerin tespiti ve çözülmesi de sinüzitin tedavisinde önemlidir." bilgilerini verdi.

Sinüzit kronikleştiğinde tedavi şeklinin de değişeceğini ifade eden Gökhan Altın, değerlendirmesini şöyle tamamladı:

"Kronik sinüzitin tedavisinde cerrahi prosedürler uygulanabilmektedir. Cerrahi olarak, endoskopik sinüs cerrahisi denilen ameliyatlar yapılmaktadır. Bu cerrahiler, özel ekipman gerektiren tecrübeli cerrahların yapması gereken ameliyatlardır. Bu ameliyatların amacı sinüslerin içini dolduran iltihabın burun içine drene edilmesi için sinüsün tıkalı olan kanallarının açılması ve tıkanıklığa sebep olan anatomik bozuklukların düzeltilmesidir."

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.