Milli Eğitim Müdürü İsmail Altınkaynak’ın davetlisi olarak Yozgat’a geldim ve okul yöneticileri ile eğitime kalite kazandırma konusunda sohbet gerçekleştirdik. Her öğrencinin kendini iyileştirebileceğini, her okulda eğitim kalitesinin artırılabileceğini konuştuk.
İsmail Bey idealist, tecrübeli ve gayretli bir eğitimci. Eğitimde verimliliği artırmak için elinden geleni yapıyor. İlde eğitimin kalite kazanması, gençlerimizin ve öğrencilerimizin hayata daha iyi hazırlanmaları için çalışıyor.
Okul müdürlerinden kendilerini yenileme, hedef belirleme ve daha iyi olmak için çıtayı yükseltme gayretinde olmalarını istedi.
“Bugün geçmişe göre daha iyi imkânlara sahibiz. Milli Eğitime ayrılan bütçe öteki bakanlıklardan fazla. Eğitim için hayli yatırım yapıldı; yeni binalar, yeni sınıflar inşa edildi; sınıflara akıllı tahtalar kondu, öğretmen sayımız artırıldı.
Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı OECD ülkeleri ortalamasından daha iyi.
Her ilimizde üniversite var, ilimizde her çeşit okul var, vazgeçebileceğimiz evladımız yok, onları hayata daha donanımlı hazırlamak görevimiz.
Eğitimin kalitesini artırmak bize düşüyor. Verimliliği artırmak için dünya ile yarışmalıyız.”
Okul müdürleriyle “verimlilik kriterleri belirleme ve kaliteyi artırma sistemi” konusunu ele aldık. Öncelikle verimliliği artırma hedefimiz olmalı, bunun için terlemeyi göze almalıyız, dedim. Konuşmamda şu önemli hususun altını çizdim:
“Herkes işini daha iyi yapabilir. Bunun için hedef belirlemek, azim ve gayret lazım.
Başarı istenmediği yere gitmez.
İnsanı düşünceleri ve hedefleri harekete geçirir.
Daha iyi olmak istemezseniz, olmazsınız. İsterseniz daha iyi olmanın yollarını ararsınız.
Daha iyi olmak için büyük düşünmek ve büyük hedefler belirlemek şart.
Lary Page ve Sergey Bryn, Google’nin yönetimine geldikleri zaman şöyle bir hedef koyarlar:
“HER ŞEYİ ON KAT İYİ DÜŞÜNECEĞİZ VE ON KAT İYİ YAPACAĞIZ!”
Bu parola, şirket çalışanlarını büyük düşünmeye, işlerini daha kaliteli ve dünya çapında yapmaya sevk eder; firma dünyanın en büyük şirketlerinden biri hâline getirir.
Büyük işler başarma azmi; insanın gayretini artırır; firmaları ilerletir, ülkeleri kalkındırır.
Peygamberimiz (sav), İslam’ı tebliğe başladığı zaman önce akraba ve yakınlarını toplar, şöyle der:
“Lailahe illellah deyiniz, Araplara ve Acemlere hâkim olursunuz!”
Mekkeliler 12 bin kişilik bir orduyla Medine’yi kuşattıkları ve Müslümanları yok etmek için kılıç çektikleri zaman Peygamberimiz (sav); Medine’nin etrafına hendek kazdırır ve şehri savunmaya hazırlarken önemli müjdeler verir:
“Vallahi, bana Şam, Kisra ve Yemen’in anahtarları verildi.” (Gönüller Sultanı Hz. Muhammed’in (sav) Hayatı, s.444)
Osmanlı Devleti’nin en başarılı ve sevilen hükümdarı Fatih Sultan Mehmet Han, padişah olur olmaz, İstanbul’u kuşatır çünkü Peygamberimiz (sav) şehrin alınacağını müjdelemiş, fatihini ve onun ordusunu övmüştür:
“İstanbul mutlaka fethedilecek, on fetheden komutan ne güzel komutan, ordusu ne güzel ordudur.”
Osman Gazi, Bursa’yı kuşatmış, henüz şehir düşmeden oğlu Orhan’a daha büyük hedef göstermiştir:
“İstanbul’u al, gülzâr yap!”
Öğretmenlerimiz öğrencilerimizi hayata daha donanımlı hazırlamak için onlara büyük hedefler belirlemeyi, büyük düşünmeyi öğretmeliler.”
Okulda kaliteyi artırmak için verimlilik kriterleri belirlenmeli, bu ölçülere okulun başarısı ölçülmeli, başarıyı artırmak için daha yüksek hedefler konmalı.
Verimlilik kriterlerine göre okul karnesi hazırlanmalı, herkesin görebileceği bir yere asılmalı.
Verimlilik kriterleri okuldan okula değişebilir. Öğrencilerin LGS, TYT, AYT puanları, notlar, okunan kitap sayısı, yapılan proje sayısı, velilerle görüşme sayısı, disipline giden öğrenci sayısı, takdir ve teşekkür alan öğrenci sayısı, ÇEDES projesine katılan öğrenci sayısı gibi kriterler okul karnesinde yer almalı.
Herkes işini daha iyi yapabilir. Birlikte çalışmak başarıyı artırır.
Verimlilik kriterlerine göre okulun eğitim seviyesini ölçmek ve daha iyisini yapmak için bütün okul personeliyle birlikte çalışmak verimliliği artırır tespitini yaptık okul müdürleriyle. Başarıyı artırma kararı aldık.
Ülkemizin kalkınması, gelişmiş ülkelerle yarışmamıza ve onları geçmemize bağlı. Atalarımız geçmişte bu yarışı hep önde götürmüşler. Sıra bizde.
Eğitimde önemli bir eşiğe geldik. Daha ileriye gidebiliriz ve kalkınma yarışında ipi göğüsleyebiliriz.
Dünya ile yarışma azmimiz olmalı.
Gençlerimize dünya ile yarışma azmi vermeliyiz.