Çarşı ve pazar üç aydan beri sessiz ve garipti.
Okulların açılması ile cıvıl cıvıl sokaklar, pür telaş caddeler, hareketli kaldırımlar. Geç kalmamak için sabahın erken saatinde koşuşturanlar, geç kalıp arkadan koşarak yetişmeye çalışanlar…
Annesinin elinden tutarak uykulu uykulu okula giden minikler,
Eğitim telaşesi sebebiyle heyecanlı veliler ve öğrenciler ile yeniden canlılık ve hareket gelecek sonbahar mevsimin sarı rengi yansımış kaldırımlara.
Her veli, okulun açılması ile birlikte bir takım masraflara girecek .
Çocuğuna yapacağı her masrafta hep kendi dönemini hatırlayacak ve o günlerden bahsederek;
“Bizim zamanımızda okula götürecek çantamız yoktu. Nerde böyle renkli renkli defterler, nerde böyle envai çeşit kalemler. Kaç kilometre yolu o soğukta yaya olarak giderdik, bir ayakkabı ile okulu bitirirdik” gibi olumsuzlukları bir bir sıralarlar körpe beyinlere..
Tabiî ki zaman ve şartlar sürekli değişiyor belki velinin babası okuma yazma bile bilmiyordu, Kim bilir çocuğunu yetiştirmek için ne zahmetler çekti..
Bu bir süreçtir.
Geçişmektekinden farklılıkları olan ve her daim değişmeye devam eden bir süreç…
Herkes kapasitesine ve gücüne göre kendi yaşamındaki olumsuzlukların kesinlikle çocuğunda olmasını istemez.
Ve ona en her şeyin en iyisini ve en güzelini sunmak ister ..
Her yeni öğretim yılı, taze umutlarla ve yepyeni fırsatlarla başlar.
Okul şarkıları, cıvıl cıvıl sokaklar, ve koşturan öğrenciler bu döneme ayrı bir canlılık katıyor. Veliler, çocuklarının okul ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırken, kendi geçmişleriyle bugünü kıyaslarlar.
Her öğrenci yeni bir heyecanla okula başlar: kimisi ilkokula, kimisi liseye, kimisi üniversiteye adım atar.
Herkesin ortak dileği, bu yılın başarılı geçmesidir. Yeni dönemde, eğitim camiasına ve öğrencilere başarılar diliyorum.
