banner176

banner174

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

KÂBE, ibadet edilen bina demektir.

KÂBE, yeryüzünün en mübarek mekânı, Allah tarafından yaratılan üstün ve mukaddes yer.

KÂBE, Allah’ın yüce zatına nispet edilerek BEYTULLAH (Allah’ın evi) olarak adlandırılmıştır.

 

KÂBEYERYÜZÜNDE YAPILAN İLK İBADETHANEDİR

KÂBE, Hz. Âdem’in duası üzerine “nurdan bir sütun” olarak tecelli eder.

Zamanla bu nurdan sütun kaybolur. Onun yerine Hz. Şit, taştan dört köşe bir bina yapar.

Bu bina “Nuh tufanında” uzunca müddet gizli kalır.

Hz. İbrahim Allah’ın emriyle KÂBE’nin bulunduğu yeri kazar ve Kâbe’nin temelleri üzerine bugünkü Kâbe’yi inşa eder. (Kur’an Meali Sayfa:19)

 

İNSANLARI HACCA DAVET

Yüce Allah Hz. İbrahim’e “insanları Kâbe’yi ziyaret etmek üzere” davet etmesini emretti.

Hz. İbrahim “Ya Rabbi benim sesim insanlara nasıl yetişebilir?” demesi üzerine Yüce Allah “sen seslen, onu insanlara ulaştırmak bana aittir” buyurdu.

İlahi emir gereği Hz. İbrahim Ebu Kubeys dağına çıktı. Sağa, sola, doğuya, batıya yönelerek insanları Kâbe’ye ziyarete çağırdı. (Hacc Suresi:27)

 

PARASI OLAN DEĞİL, ÇAĞRILAN GİDER

Hz. İbrahim’in davetini, yerle gök arasında ve ruhlar âleminde kıyamete kadar Kâbe’yi ziyareti takdir edilen herkes işitti.

Halk arasında “Parası olan değil, çağrılan gider” sözü bu temele dayanır.

 

KÂBENİN CAZİBESİ

Hz. İbrahim’in yaptığı KÂBE çok sade idi. Ne penceresi ne de kapısı vardı. Zaten BEYTULLAHIN hiçbir süse de ihtiyacı yoktu.

Peygamberimizden sonra Müslümanlar zenginleşti.

Kâbe’nin eşiği altınla kaplanmış, sütunları da altınla yaldızlanmıştır.

Hakikat şudur ki, Güneşi altınla sıvamaya lüzum yoktur. (Asrı Saadet Cilt:1-117)

Hz. İbrahim’in davetinden sonra kısa zamanda Kâbe bir mıknatıs gibi müminleri kendine çekti.

Kâbe kalpleri cezbetti. Gönüller O’nu sevdi. Gözler O’nu görmeyi arzu etti.

Kâbe’nin öyle manevi bir cazibe gücü vardır ki; dünyanın dört bir tarafından milyonlarca mümin bu kutsal mekâna akar. Fakat ziyarete doymazlar. Hatta ne kadar çok ziyaret etseler de O’na karşı arzuları daha da artar.

Mümin nezdinde Kâbe’yi ziyaret; zevki sefa için değil, İlahi rıza içindir ki; mali külfetine, bedeni meşakkatine seve seve katlanır.

 

 

KIBLE

KIBLE; Kâbe’ye karşı yönelmektir.

İnsan diğer yaratılmışlara göre üstündür.

Kâbe de diğer yerler arasında KIBLE olmakla üstündür.

KIBLE, Müslüman hayatında müstesna bir yere sahiptir.

Hayatımızda ve ölümümüzde KIBLE Müslümanın istikametidir.

Namazı kıbleye (kâbeye) yönelerek kılmak farzdır.

Ezan okurken, kamet getirirken kıbleye dönülür.

Sekerati mevt yani ölüm döşeğindeki hasta mümkünse kıble tarafına çevrilir.

Musalla taşı ve kabirler -sünnet üzere- yanı kıbleye dönük olarak hazırlanır.

Cenazeler kabire konulurken kıble tarafına döndürülür.

Hayvan-Kurban kesimini kıbleye çevirerek yerine getiririz.

 

KIBLE MÜSLÜMANLIĞIN İSPATIDIR

Kıble; aynı manevi merkeze yönelen insanların birliğini temsil eder.

Kıble; Müslümanları Allah huzurunda tek bir istikametle birleştirir.

Bir Hadisi Şerife göre “Kâbe’ye yönelmek, Allah’a yönelmektir”

Kıble; Müslüman olma, Müslüman kalma bilincini diri tutan bir semboldür.

Rabbim, gönlümüzü, yönümüzü KIBLE’de sabit tutsun.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.