Mart ayının sonlarında Sosyal medyadan paylaşılan mantar fotoğrafları ile başlayan heyecan bir çok insanı doğaya çeker.
“Göbek Mantarı- Kuzu göbeği” ilkbaharda dağlarda, havanın yağışı ve nem oranı ile alakalı olarak kendiliğinden çıkan çok kıymetli ve fiyat olarak yüksek bir mantar türüdür.
Genelde ilaç hammaddesi olarak kullanıldığı söylenen ve ihraç da edilen, Toroslardaki dağlarda yetişen yürümeyi seven gücü kuvvetti yerinde olanlar için iyi bir kazanç, doğal bir üründür.
Havaların yağışlı geçmesi bu paralel olarak sıcaklıkların eksilere düşmemesinden nem oranın yüksek olması nedeni ile “Göbek Mantarı” çıkma oranı ve süresi de epeyce fazla olduğu tecrübe ile sabit.
Şimdi sadece hayal edin. Akşamdan yağan yağmur, atmosferde dolaşan tüm kirli hava, duman, is, yerlerdeki toz toprağı, kiri pası almış götürmüş. Siz ise sabah gün doğumu ile birlikte doğaya çıkıyorsunuz. Tertemiz bir hava, yüzde yüz saf oksijenle inip kalkan bir göğüs kafesi, her taraf yemyeşil, sadece kuş sesleri... Kaynayan derelerin ırmakların uğultulu sesi... Bir çeşme başına oturup isli çaydanlıkta demlenen çayla yapılan güzel bir kahvaltı... Sırt çantasını alıp, saatlerde sürecek mantar arama faslı... Gaye spor yapmak. Ne kadar duyumuz varsa hepsine güzellikler sunmak, hepsini bir gün de olsa güzelce beslemek için yapılan, tarifi imkânsız nadide güzellikleri kapsayan bir gezi...
Bir tane “Göbek Mantarı” buluyorsun, diğerini bulma umuduyla kendini kaybediyorsun. Çünkü “bir tane mantar bulmuşsan eğer, orada mutlaka eşi de vardır. Sakın onu bulmadan terk etme orayı. Onu tek başına, mahzun bırakma” derler. İşte bu şekilde, canlı radar gibi mantar arama faslına devam ederken bir de bakmışsın ki, aramaya ilk başladığın noktadan kilometrelerce öteye uzaklaşmışsın ve doğanın koynunda kaybedivermişsin kendini. Güneş yarın tekrar doğmak üzere eğilmiş, hatta gülücükler atarak, sanki senden teşekkür bekliyormuşçasına huzmelerini üzerinden yavaş yavaş çekerek el sallarcasına kaybolup gitmekte.
Bu güzellikler içerisinde dolaşarak belki de 3-5 adet mantar ya bulmuş ya da bulamamışsındır. Akşamın mahzunluğunu, doğanın güzelliklerini dağların bucaklarında bırakarak, yorgun ama tatlı bir rehavetle dönmüşsündür evine.
