Bir yerel seçimi daha geride bıraktık. 2024 yılının Mart ayında yapılan yerel seçimin öncelikle ülkemize, devletimize ve aziz milletimize hayırlı olmasını temenni ederim.
Vatandaş seçimde iradesini ortaya koyarak yerel yöneticilerin belirledi. Tabi, seçim sonucu olarak kimisi kazandı kimisi ise kaybetti. Kaybedenler hiç şüphesiz üzüldüler, kazananlar ise sevindi ; neticede bir seçim oldu. Kazananların 5 yıl sonra yapılacak seçimde geldikleri gibi gidebileceklerini de hiçbir zaman unutmamaları gerekir.
Şu garip dünyada hiçbir şeyin baki olmadığı acı bir gerçektir. Her şeyin bir sonunun geleceği hiçbir zaman unutulmamalıdır. Başka bir ifadeyle kadıya mahkeme mülk değildir. Kimse bulunduğu kamu hizmetinde ömrünün sonuna kadar kalmaz. Bir süre sonra bu işe başkası getirilir, kendisi ayrılır. Seçim sonrası görev değişimi tecelli etmiş ise buna herkesin rızalık göstermesi modern çağımızın vazgeçilmezi ve demokrasinin de en güzel yanıdır.
Seçim sonrası görevi tamamlanmış olan yöneticiler artık bundan sonra vicdanlarıyla, yaptıkları ile baş başa kalarak özeleştiri de bulunmaları gerekir. Yeni seçilmiş olanlar da önümüzdeki süreçte nasıl bir strateji ve hizmet anlayışında nasıl bir yol izleyecekleri ve seçim süresi içerisinde deklare ettikleri projeleri hayata geçirmenin yollarını aramalı ve çalışacağı ekibin sağlam olmasına da özellikle dikkat etmelidir.
Yeni ekibin oluşum noktasında: Hassasiyet gösterilmeli, şaibe altında olmuş ve özel istek ve çıkarlarını ön planda tutmuş ; toplum tarafından kabul görmemiş, ahlaki yapıdan yoksun ve şaibeli insanlarda kesinlikle uzak durulması ve bunlara asla görev verilmemesi ta başında alınacak en önemli tedbirlerdendir. Ben yaptım oldu anlayışını bir tarafa bırakıp ekip çalışmasına gitmek en akıllı iş olacaktır. İşe bu şekilde başlamak için sağlam ekip kurmak bir sıfır önden başlamak demektir. Ayrıca kazananlar kaybedenlerin neden kaybettiklerini de analize tabi tutmalarını kayıp nedenini salt siyasi tercihe bağlamamalarını da burada acizane öneririz çünkü yerel seçimde siyasi düşünceden çok şahsiyet ve projeler öne geçmektedir. Kaybedenler açısında da yapılan hizmetin kalitesi, verdiği sözlerin gerçekleştirme durumu, iş bitirme kabiliyeti, halk ile iletişimi, halk yararına olacak büyük projelerin hayata geçirilip geçirilmediği , yıpranma durumu, ekibinin tutarlığı, adil ve eşit yaklaşımı gibi kriterler sebep sonucu tayin etti diye düşünüyoruz.
Burada şunu da belirtmeden geçmemek lazım o da şudur ki; kaybedenler aday adaylığı sürecinde doğru tercih yapılmadığının da bir göstergesidir. Bu çok net ve ortadadır, buna karar veren mekanizmada en az kaybedenler kadar kaybetmiştir.
2024 yerel seçimin sonuçları Yüksek Seçim Kurulunun açıkladığı neticelere göre
34 siyasi partimiz katılmıştır. 207 bin 848 sandıkta 61 milyon 441 bin 882 kayıtlı seçmen ile seçimlere gidilmiş, seçime katılım oranı yüzde 78.11 olarak gerçekleşmiştir. Belediye başkanlığı seçimi için katılım oranı yüzde 78.7 olarak gerçekleşmiştir. Belediye Meclisi seçimi için katılım oranı yüzde 78.5, İl genel meclisi için katılım oranı yüzde 80.7 olarak gerçekleşmiştir.
Görüldüğü gibi seçime katılım oranı son yılların en düşük seviyesinde seyretmiştir. Bütün siyasi partiler bunu iyi okumaları ve burada bir mesaj içeriğini görmelerini gerekmektedir. Seçmen bu sefer sandığa önceki seçimler gibi hassasiyet göstermemiş ve seçim sandığı başına giderek oy kullanmamayı tercih etmiştir. Sandığa gitmeyen sayı olabildiğince yüksek bir rakamdır. Hiç şüphesiz katılım oranının yüze yakın olması durumunda mevcut siyasi tablonun değişeceği de ortadadır. Bu mesajın siyasetçiler ve siyaset bilimi ile uğraşanlar tarafından iyi okunmalı ve analiz edilmelidir.
Seçmen hangi mesajı vermiştir ya da hangi mesajı vermek istemiştir. Öncelikle küskün olanların ya da bir şeyin değişmeyeceği kanısında olanların ya da ümitsizlik yaşayanların göstergesi olarak düşünülebilir ama hepsinden önemlisi de 13 milyonun üzerinde seçmenin sandık başına gitmeyerek tercihi yapmamış olmasıdır. Bu seçim sonuçlarını etkileyebilecek nitelikte ve azımsanamayacak çoğunluktadır.