رأيت العقل عقلين فمطبوع ومسموع
فلم ينفع مسموع اذا لم يكن مطبوع
كما لا تنفع الشمس وضوء العين ممنوع
Reaytülakle akleyni,fe matbûün ve mesmûün
felem yenfeu mesmûün
ize lem yekün matbûün,keme lê tenfeuşşemsu ve dav'ul ayni memnûün.
Aklı iki akıl olarak gördüm,biri matbû'
(doğuştan Allah'ın verdiği akıl) ve mesmû' ( tecrübeyle kazanılan akıl).
Matbû'olan akıl yoksa mesmû'akıl fayda vermez.
Gözü görmeyen birisine
Güneşin fayda vermediği gibi.
Geçen günlerde bir yazımda Meâd aklı demiştim,âhiret için
hazırlık yapan ve yaptıran akıl demektir.
Bir de Meâş aklı vardır,
dünyanın maişetini organize eden akıl.
Bu iki akıl bir mü'minde olursa bu büyük bir nimettir,
Mü'minde olursa dedim mü'min olmayanda meâş aklı var ama mead
aklı yoktur, olmadığını veya var olan aklı kullanmadıklarını
kendileri itiraf
ediyorlar.
"Aklımızı kullansaydık
şimdi cehennemde olmazdık" Mülk Suresi: 10. Ayet .
O zaman aklı
kullanma yönünden insanlar dört kısımdır;
1-) Âhireti dünyaya tercih edenler akıllı.
2-) Dünyayı ahirete tercih edenler ahmak.
3-)Âhireti tam terkedenler deli.
4-) Dünyayı tam terkedenler ebleh.
Ebleh meczub denilen ve hile bilmeyen
Yerde meçhul gökte meşhur kimselerdir. Verilen aklı hayırlı
işlerde kullanan
gökte, Yüce Allah'ın nezdinde,Meleklerin arasında meşhur olanlardan olmak dua ve temennisiyle.
Allah'ım bizlere ve bütün mümin kardeşlerimize verdiğin akıl nimetini korumayı rızan ve sevgin yolunda kullanmayı nasîb ve müyesser eyle.Amin.
Ahmet ÖZKAN
Emekli Müftü
21 Şubat 2024 Çarşamba