Hakem: Sözlük anlamı olarak; Bir anlaşmazlığı çözmek için iki tarafın başvurduğu kimse ya da kendisine seçme yetkisi verilen bilirkişi.
Spor terimi olarak ise; Spor müsabakalarında oyunu yöneten yetkili ve sorumlu kimse olarak tanımlanır. Her iki anlamda da ben şahsen Ali Şansalan’ın bu tanımlamaları bırakın karşılamayı, yakınına bile yaklaşamadığını düşünüyorum. Bir tarafta şampiyonluk mücadelesi veren bir takım, diğer tarafta en az onun mücadelesi kadar kıymetli, düşme hattından kurtulmak isteyen bir takım, sonucu ligin yarısından fazla takımı ilgilendiren bir maç ve bu kadar rezalet bir yönetim anlayışı aha kibar nasıl açıklanır inanın bilmiyorum. Bir takımın attığı 3 golün ikisi tartışmasız olarak problemli ise aslında çok da fazla bir şeyler yazmak mantıklı gelmiyor…
Önemli eksikleri bulunan Galatasaray’a karşı, daha da önemli eksiklerle çok iyi hazırlanarak plan programı belirleyerek, İstanbul deplasmanına gelmiştik. Kalemizde kadro dışı kalan Bernardoni’den eksiği olmayan, aksine artıları bulunan genç yeteneğimiz Deniz’i görmek ve devamlılığını sağlamak aslında dün akşamın en güzel tarafıydı. Konyaspor maçın ilk yarısında fizik açıdan çok daha diri bir görüntü çizmişti. Moreno ile hızlı ataklar geliştirip, duran toplar ve kontralar ile sonuca gitmeyi deneyecekti. İlk yarı Deniz’in de muazzam performansı ile istediğimizi almıştık. Maçın ikinci yarısı golün her geciktiği dakika onlarda stres, bizde ise öz güven olarak dönecekti. Ta ki 63.dakikaya kadar. O dakikaya kadar takdir haklarını zaten rakipten yana kullanan Şanslan, öyle bir pozisyonu es geçmişti ki, kendisi yardımcı hakem ve hatta 4.hakemin gözleri önünde oyunu devam ettirdi. Pozisyonun devamında Adil’in yaptığı faulle kalemizde golü görmüştük. Oyun durduğu atak fazı bittiği için VAR devreye kural gereği girememiş ve haksız bir gol yemiştik. Bu golün şöyle de bir önemi var, oyunu 70-75’inci dakika kadar gol yemeden devam ettirsek, Galatasaray’ın hamle şansı ve oyuna müdahalesi kulübeden dolayı ibreyi bize çevirecekti. Yine de son dakikaya kadar oyunu tutmayı başardık. Fakat saha içindeki oyuncuların ve teknik heyetin oyunun sahada oynandığına inancı kalmamıştı. Hele uzatma dakikalarında gelen golde Ahmet Oğuz’a yapılan müdahalede faul çalmak için Barış Alper’in daha ne yapması gerekiyor? Oyuncunun boğazına sarılıp formasını çekmesi Şansalan’a yeterli gelmedi sanırım! Sizden çok bir şey istemiyoruz Adil olun! O bize yeter!
Madalyonun birde diğer yüzü var tabiki, Hakan hocam inan iyi niyetinde zerre şüphem yok elinde ki kadronun sınırınında farkındayız, ancak bu Oliveria inanın halı sahada takıma çağırılmaz, topu olduğu için mahalle maçlarında takıma alınan çocuklardan farkı yok! Emre’de ir numara yok da en azından genç, koşar mücadele eder ya da Mehmet Ali’yi mevkisi olmamasına karşın forvette oynasan inan daha fazla katkısı olurdu. Bir futbolcu boş kaleye daha ne kadar kötü vurabilir? O pozisyonu atsa, ortaya bambaşka bir hikaye çıkacaktı. Gelelim Calvo efendiye, Konyaspor’un şovmene ihtiyacı yok! Gidecekse verin yolu gitsin, Uğur ile Adil orda gerekli mücadeleyi verirler. Konyaspor’a inanın sadece zararı var! Kaleci Deniz’i bir maçla göklere çıkarıp bir maçla yerin dibine sokmayalım, çok çalışacak, hatalar yapacak, ama sonuçta Türk futbolu bir değer kazanacak! Bugün Bernardoni efendi umalım ki vazgeçilmez olduğunu anlamıştır. Birde Abdül Kerim meselemiz var, sanırım bu şehirle tüm bağını koparmak için, Galatasaray’ın son taksitini ödemesini bekliyormuş! Seni yetiştiren, bu piyasada ne şekilde olursa olsun adını duyuran, seni sen yapan bu şehre bunu yapmamalıydın! Konyaspor’da oynarken kiralık oynadığın Adanademirspor’a attığın gol sonrası sevinmemiş ve hepimizin takdirini kazanmıştın! Bu şehir seni alkışladı! Arkanda durdu! Bugün seni alkışlayanlar Giresun maçında yerin dibine skorken, arkanda yanında yine bu şehrin insanları vardı. İlk attığın golde , hadi jenerik bir gol attın sevindin! Duygu boşalması olabilir dedik. İkinci attığın golde maç zaten bitmiş bu kadar abartıya gerek var mıydı? Hadi dedik profesyonel oyuncusun! Maç bitti seni sen yapan takım küme mücadelesi veriyor onlar sahayı terk etmeden, eline tribünden bayrak alıp onu dikme derdine düştün! Yetmedi gittin üçlü çektirdin. Sana verdiğimiz ve seni savunduğumuz için kendi adıma tüm şehirden ve taraftarlarımızdan özür dilerim.
Kimse skorun 3 farklı olmasını dağılma olarak görmesin, takım kora kor mücadele etti. Ancak bu yapı, bu anlayış ile bırakın maçı antrenmanda bile gol atamaz! Fazlalıkları atıp, yola yeni gelecek nokta transferler ile devam etmeliyiz.
Maçın sözü; Tarafsız bir hakem futbolcuları yönetmez! Oyunu oynayanların arasındaki adaleti yönetir!