Kıymetli yarenlerim, hiç şüphesizbir yerde birCami yapılacak diye sökülen birkaç ağaçiçin büyüklerimizin dediği gibi; “Köpek tanımayan kişilere havlar” diye saldıranlar, biz müslümanların, mü’minlerin teslimiyetin simgesi, birlik ve beraberliğimizin nişanesi olan Hz. İbrahim (a.s.) ki, gönlünü Rahman’a, dilini burhana, malını ihvana, oğlunu kurbana, canını nirana yani ateşe veren Peygamber olan Rabbimiz (c.c.)’nun ona Halilim (dostum) buyurduğu ve aynı zamanda Halilullah veya Halilürrahman olarak bilinen Hz. İbrahim’in nişanesi olan Kurban bayramında kestiklerimiz Kurbanın ve Bayramın ehemmiyetini bilmeyen zerzevatın, kesilen kurbanlara hayvan kıyımı, cinayet diye saldıranlar, yılbaşı gecesi kesilen hindilere ziyafet diyecek kadar hani derler ya “Bazı insanlar alçak gönüllüdür.Bazıları da ALÇAK OLMAYA gönüllüdürler.”Alçalanların“Tilki ile plan yapıp, kurt ile avlanan, sonra oturup koyun ile yas tutan”ların burunlarını bilmem neye sokanlar, günler önce dükkân, cadde ve sokakları, hatta bazıları evlerindeki pencereleri bile çam ağaçları ile süsleyenlere gıgını çıkarmayanlar yarın hesap sorulmayacak mı zannediyorsunuz? Vallahi sorulacak ve hem de müslüman olup efendimizin haşa hadislerini hiçe sayarak Yahudi ve Hıristiyanlara benzediğinden dolayı hesabı çetin ve zor olacak. İşte o gün, evet o gün sana soracaklar hem de tanımadığın bir mahlûkat tarafından. Ey müslüman görünümlü “SÜSLÜMAN…” Sen, sana verilen binlerce nimete karşı hayatında Allah (c.c.)’ın emirlerine ne kadar uydun. Senin Peygamberin Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) ümmeti olarak o Peygamberin hayatına ne kadar uydun. Veya hayatına uydurdun.
Kur’an’ın emirlerine ne kadar uydun. Nehiylerinden ne kadar kaçınabildin. Terk ettiğin binlerce Sünnetini ne kadar sevdin veya hayatının ne kadarına ilmek ilmek işledin. Kimleri sevdin, kimleri dost edindin. Bak ne buyuruyor en emin beldenin en emini efendimiz Muhammed Mustafa (s.a.v.) “MEN TEŞEBBEHE Bİ KAVMİN FE HÜVE MİNHÜM”“Kim bir kavme benzerse o da onlardandır.” hadisi çerçevesinde ey müslümanım diyen insanoğlu ve kızları,sen makam için, mevki için, koltuk için, galerin için, inşaatın için, yatın için, katın için, üniforman için, o için, bu için kimlere benzedin veya kimlerle beraber oturup kalktın da, hiç mi aklına gelmedi. Acaba ben müslümanım ya… Dininden, diyanetinden, dini açıdan mükellef olduğum şeylerden ne kadar taviz verdim diye hiç düşündün mü? Hiç kendi kendine ailene dostlarına sordun mu?
O Yahudi ve Hıristiyanların bayramı olan yılbaşını onlara benzemek için günler öncesinden kutlamak için hazırlık yaparak, o gece eğlence yerlerinde sabahlara kadar içki tüketerek, kumar oynayarak, pavyonlarda, barlarda itişip kalkışıp, kimin eli kimin belinde, cebinde, bilmem neresinde olduğu bilinmeden cehenneme bilet alanlarla beraber olduğunu, o korkunç içkinin tüketildiği, zinanın yapıldığı, Allaha ve Peygambere isyan bayrağı açanların günahlarına ortak olduğunu hiç düşündün mü?
Hiçbir sorun çıkarmadan toplu olarak cuma namazlarına, Ramazan ve Kurban Bayramı namazlarına genç yaşlı, kadın erkek Allah ve Resulü (s.a.v.)’ne bağlılıklarının sevinç günü olan günahların affı, cennet ile mükâfatlandırılacak olan bayram namazlarına gelerek birbirleriyle kardeşçe kucaklaşıp, selam ve dua ile cennet biletlerini alarak ayrılanların bayramını Yahudi ve Hristiyanlar kutluyorlar mı? Yok. Peki, sen hangi yüzle hangi müslümanlıkla o günü ve geceyi yılbaşı diyerek kutladığında kime benzediğini hiç düşündün mü?
Bir Allah dostu şöyle diyor “Ateşe dayanabileceğin kadar günah işle.” demek ki ensen kalın o ateşe dayanma gücün var o zaman “İLEL CEHENNEME ZÜMERA.”Duası döküldü dilimden.
Peki, müslüman ne yapacak o gecede…
Müslümanda kutlamalı. Nasıl derseniz buyurun o zaman.
*Gelin kendi kendimize söz verelim 2023 yılında yaptığımız günahlara, kılmadığımız namazlara, arkasından gıybet ettiğimiz kardeşlerimize 2024 yılında günahlara tevbe, namazları kaza, gıybet ettiğim, malını çaldığım veya haksız yere kazancıma kazanç kattığım kimselerden helallik dilemeye, kısacası 2024 yılında Allah ve Resulünü memnun edecek ibadet ve taate daha çok devam edeceğim diye.
*Bilerek işlediğim günahlarıma bir daha yapmamak, dönmemek üzere nasuh tevbesi ile pişmanlık duyarak onları terk edeceğim.
*Hayır ve hasanette bulunup, bir yetimin velisi olacağım.
*Ve ben artık kılmadığım namazların kazasını, tutmadığım oruçların kazasını yapacağım.
*Kur’an-ı Kerimin mealini okuyarak, emirlerini hayatıma ilmek ilmek işleyeceğim.
*Anne ve babama itaat edeceğim.
*TARZ…DeğilFARZ olan tesettüre bürüneceğim.
*Sıla-i rahim yapacağım.
*Komşuluk haklarına riayet edeceğim.
*Hakkı olanlardan helallik isteyeceğim.
*Bana gelmeyene ben gideceğim.
*Bana vermeyene imkânlar dâhilinde ben vereceğim.
*Hastaları ziyaret edeceğim.
*Vefat eden anne ve babamın, evladı iyalimin ibret almam için kabirlerini ziyaret edeceğim.
*Kısacası, Allah için sevmeyi, Allah için buğzetmeyi, vatanımın, bayrağımın güzelim ülkenin selameti için, dönme dolaplarla kapalı kapılar ardından değil mertçe göğsümü gere gere kaynaşmayı, paylaşmayı yapacağım. Varmısınız? O zaman 2024 yılında hayatımız yılbaşını kutlama rezilliğine düşerek LAĞIMHANE VE ORADA BOĞULAN değil, dünyayı karanlıklardan aydınlığa vesile kılan mekân HİRAolsun,
Bakınızyarenlerim, seni aramayanı sen aramıyorsun? Senin cenazene gelmeyenin sen onun cenazesine gitmiyorsun? Senin düğününe gelmeyenin sen düğününe gitmiyorsun? Senin bayramını tebrik etmeyenin sen bayramını tebrik etmiyorsun? Pek o zaman ey Müslümanım diyen süslümanlar size ne oluyor da ellerinden gelse bizi bir kaşık suda boğacak olan azgın Kur’an’ın tabiriyle lanetlenmiş Yahudi Hristiyan milletin yılbaşı kutlamalarına gönül veriyorsun. Şeyh Edebali, “Karganın biri her gün kilisenin çanına pislermiş papaz ne yaptıysa yakalayamayınca çanın bulunduğu yere bir bardak şarap koymuş karga şarabı içip sızınca yakalamış sonra demiş ki ey karga sen müslüman olsan şarap içmezsin, Hristiyan olsan çana sıçmazsın söyle bana sen nesin, kimsin, hangi dine mensupsun.”
Yani “Bir elde kadeh, bir elde Kur’an, bir helaldir işiniz, bir haram. Şu yarım yamalak dünyada ne tam kâfirsiniz ne tam müslüman.”nın muhataplarıyla beraber olup yılbaşı rezilliğiateşinin içine giriyorsun bayram diye kutluyorsun. Oysa Peygamberimiz (s.a.v.) onlara benzememek için saç sitilini değiştirirdi. Tırnaklarını keserken parmaklarının sırasını değiştirmiş. Onlara benzememek, hatta meyletmemek için saçına sakalına ayrı bir düzen verirdi. Giyim kuşamını değiştirirdi. Onlar kendi inançlarına göre haşa bugün Allah’ın oğlu doğdu, biz onun doğum gününü kutluyoruz ki,((bir peygamberin doğum günü içerek, eşinerek, kaşınarak, tepişerek değil dua ile yapılabilir.))öyle bir şeyde yok. Uyduruk bir yalandır. Bizlerde onlarla beraber onların bayramlarını kutluyoruz. Biz İsa (a.s.) peygamber olarak kabul ettik haşa Allah’ın oğlu olarak kabul etmiyoruz. Netice itibariyle “MEN TEŞEBBEHE Bİ KAVMİN FE HÜVE MİNHÜM”“Kim bir kavme benzerse o da onlardandır.” Allah’ım bizleri, neslimizi senin boyana bürünüp Resulü (s.a.v.)’nün yolundan ayırma.
Rabbim (c.c.)’dan niyazım, Mekke’nin Fethinin 1393 yılını hayırlara vesile eylesin. 2024 yılını, müslüman olarak yalandan, aldanmadan ve aldatmaktan uzak, kötü işlerden uzak, gıybetten uzak olarak Allah ve Resulüne bağlılığımızı daim eylesin. Dünyadaki tüm zalim, küffar, hain ve münafıkları yerle yeksan eylesin. Ümmeti Muhammed'i zalimlere karşıda şuur ve cesaretle hareket edebilmeyi nasip eylesin.Âmin. Âmin Âmin.
Yusuf ÇAKICI
Seydişehir / KONYA