Yeni 19 Mayıs stadının adını duyunca hafızamızda şüphesiz, Beşiktaş'a karşı kazandığımız süper kupa geliyor.
Şuanda o günleri mumla arayan bir Konyaspor olsa da henüz havlu atmadık. Umudumuz bitmedi...
Konyaspor'un özellikle son 10 yılda bir çok başarı hikayesi bulunuyor. Son dönemde başarı hikayelerine alışmışken, başarısızlık ve kötü gidiş bir türlü son bulmuyor. Teknik direktör değişiminden sonra biraz daha ısıran bir takım olduğumuz doğru, kadro mühendisliğinde problemler olduğu doğrudur. Ancak oyuncu değişimi ve dizilişin bu şekilde olması, hele hele yapılan değişikliklerin ne mantıkla yapıldığı sorusunun doğru cevabı bizde bulunmuyor. 90+4'de Yasir'i oyuna almanın mantığı nedir?
Konyaspor ilk yarı topa daha çok hakim olan ve oyunu kontrol altında tutan taraftı. Hakemlerin çok eleştirildiği çeşitli tepkiler ortaya konulduğu bir dönemde gözünüzün önünde olan bir pozisyonu VAR müdahalesi ile ancak verebiliyor sanız sözün bittiği yerdeyiz demektir.
Aslında Konyaspor oyunu istediği kıvama getirdi. Samsunspor'a çok fazla şans da vermedi. Böyle durumlarda 2.golü bulamazsanız her zaman sıkıntıdır. Öyle de oldu var sistemi tekeden sütü çıkardı. Penaltı golü ile beraberlik geldi. Beraberlikten sonra önümüzde uzunca bir zaman vardı. Fakat biz skoru almak yerine koruma derdine düşünce skor kaçınılmaz oldu.
Peki Konyaspor bu saatten sonra ne yapmalı?
Önümüzde bu sezonun en önemli maçı duruyor. İçerde Kayserispor maçını mutlaka kazanmalıyız.
Maçı bırakın kaybetmeyi beraberlikte dahi teknik ekibe teşekkür edip yeni bir hoca ile yola devam edilmesi gerekiyor. Gelenin gideni aratmayacağı bir hoca olmalıdır.
Konyaspor şuanda düşme hattında tehlikeyi en derinden hisseden dört takımdan biri konumunda bulunuyor. Altımızda bulunan takımların hiç birine karşı galip gelemediğimizi düşünürsek durum oldukça vahim duruyor. Kaybedecek zamanımız da kalmadı.
Ligimizde bu sezon 20 takımdan oluşuyor 18 takımla 3 takım düşmesinde barajın 38-40 bandında olduğunu düşünürsek 20 takımla 41-46 arasında puan toplamamız gerektiğini düşünüyorum. Bir yarıda 23 puan almamız gerekiyor. Mevcut puanımızın 15 olduğunu ele aldığımızda önünüzdeki maçlar Kayseri ve aynı hafta 3 İstanbul deplasmanı, fikstürde hayli zor bir virajda bulunuyoruz. Basit bir hesap ile 28-30 puan ihtiyacımız var ve ilk yarı topladığımız puanın 2 katını toplamamız gerekiyor.
Galatasaray ve Fenerbahçe ile 3 gün arayla oynayacağımız maçlarda alınacak ekstra puanlar elimizi güçlendirsede mevcut oyun pek umut vermiyor.
Transfer çalışmalarına vakit geçirmeden başlanmalı, transfer sezonunu en verimli şekilde geçirmeliyiz aksi takdirde işler olduğundan çok daha vahim bir duruma gelecektir.
Son olarak Cikalleshi'nin penaltılarını konuşmak gerekirse, Panenka penaltısı gol olduğu sürece göze hoş gelir. Fakat bunu her penaltı da yaparsanız normal kaçan bir penaltıdan çok daha fazla eleştiri alırsınız. Durum bu kadar kritik iken umarım insanları heyecandan krize sokmaz. Şehirde takımla ilgili büyük hayal kırıklığı ve umutsuzluk hakim kılmış durumda,ancak kaybetmek de kazanmak gibi bir alışkanlıktır. Alışkanlıkları terk etmek zor ama imkansız değildir.
Maçın sözü; kahverengi dallardan pembe, sarı, kırmızı çiçekler açabiliyorsa bu umutsuzluk neden?