Bir takım hayal edelim... Bu takım,ligin en kötü 3 averajindan birine sahip olsun. En az galibiyeti olan, 3 takımdan biri olsun. Bu takım aynı zamanda ligin en az gol atan takımı olsun. 5 haftadır mağlup olması şöyle dursun, kalesinde bu sürede 11 gol yesin sadece 1 tane atabilsin! Kötü gidişe dur demek için hoca değişikliği yapsın, bırakın dur demeyi 3 haftalık sürede 8 gol yemesine karşın, gol dahi atamasın! Düşme hattına demir atsın. Sanırım kimse takımından böyle bir performans beklemez. Hatta bir an önce bu takımla maç yapıp toparlanmadan 3 puanı cebinize koymak isteriz...
Peki o takımın oyuncusu ve teknik heyeti ne düşünür?
Bir an önce bulundukları yerden kurtulmak ve hak etmedikleri tabloyu tersine çevirmek! Onlar için artık psikolojik bir savaş başlamıştır.
Yukarda düşündüğümüz takım, Konyaspor'un bu haftaki takibi Alanyaspor'dan başkası değil!
Hoca değişimi sonrasında kupada moral bulan, Trabzon'a karşı iyi oyuna rağmen son bölümde mağlup olan, milli aradan sonra etkili oyunla galibiyeti alıp, rehavete bir nebze de olsa son veren bir Konyaspor izliyoruz. Oyuncuların ve teknik heyetin kafasında başkan kim olacak? Sorusu da kalmadı! Yeri gelmişken yeni yönetime de başarılar dilerim. Umarım geçmişte yapılan hatalardan ders alınmıştır.
Alanya cephesinde ise; Fatih Tekke ile yeni bir başlangıç yapmak için kolları sıvamışlardı. Ancak 8 gol yeyip, gol atamayan bir takım olduklarından normalden çok daha fazla baskıyı hissediyorlar. Öne geçmemiz durumunda demorolize olacaklarını ve maçı daha rahat koparacağımızı düşünüyorum. Sırf bu yüzden başka bir diziliş ile önce gol yememeyi hedefleyeceklerdir diye bekliyorum. Olası mağlubiyette Fatih Tekke ile yolların ayrılması muhtemel, bu yüzden ellerinden gelenin en iyisini yapacaklardır. Alanya'da yazdan kalma bir günde güzel havada sabırla, oyundan kopmadan oynarsak maçı kazanacağımızı düşünüyorum. Bu maçı kazanmak Konyaspor'un hak ettiği yere daha yukarıya çıkması için büyük bir basamak olacaktır. Ayrıca maçı kazanmak alt taraf ile makası açacağından bize rahat da bir nefes aldıracaktır. Maçın hakemi ile maçtan önce yazmak en doğrusu, zira maç bittikten sonra ne yazacağımızın pek önemi kalmıyor. Geçmişinde futbolculuk olan, babası futbolcu eşi de kendisi gibi hakem olan Pakkan, özellikle penaltı pozisyonlarında, çok tartışılsa da en azından oyunu kitapdan değil, sokakta oynarken öğrenen, ender hakemlerimizden, umarım adaletli maç yönetir. En azından maça 1-0 geride başlamıyoruz.
Geçtiğimiz hafta aldığımız paşa galibiyetinin kağıt üzerinde de anlam bulması için bu maçtan mutlak 3 puan gerekiyor. Umarım hak ederek güzel oyunla 3 puanı alan taraf oluruz...
Son olarak Alanya'ya giden taraftarlarımız, gidiş, dönüş ve maç sonunda,oldukça sıkıntılı uygulamalara maruz kalıyorlar. Hak etmedikleri şekilde bir uygulamaya maruz kalmamalarını diliyorum.
Günün sözü; Kazanma kapısının anahtarı sabırdır...