Vurun Gazze’yi, öldürün kadınları çocukları sürün Filistinlileri!
7 Ekim’deki Aksa tufanı hareketi Türkiye de ve Dünyada Yahudi seviciliğini fazla açık edemeyen tayfanın dilinin çözülmesine yaradı.
Her türlü suç karşısında İsrail’i dokunulmaz kılan mekanizmaya hükümetler parlamentolar, üniversite ve araştırma kuruluşlarından devasa şirketlere uzanan çok güçlü bir Yahudi uşağı blok oluştururken Halkı Müslüman ülkelerde başlatılan Enformasyon savaşı ile “ Arapları Niye toprak sattılar gibi basit bakış açısına kadar düşüren seviyesizlik tartışılmaya başlandı.”
İnsanları topyekûn cezalandıran gaddarca bir savaşta “Bunun zamanı mı safsatasını dillendiren hümanistler Aklımızın ve vicdanımızın kapılarını açalım artık;
Filistin 75 yıldır ölüyor; sistematik olarak ağır çekimde soykırıma uğruyor. Kendini insanlığa “demokratik, özgür ve medeni” diye dayatanlar bu barbarlığa çanak tutuyor.
Batılı dostları İsrail’in “öldürme hakkı” için kendini paralıyor; silahsa silah, paraysa para, propagandaysa propaganda diyerek her türlü yardımı gözünü kırpmadan bölgeye yolluyor olmadı İsrail’i evinde ziyaret ederek fiili olarak destek veriyor.
Filistin’in sözde dostları da ne kadar ağlaksa o kadar işe yaramaz, ikiyüzlü, sahtekâr!
“İsrail’i durdurmazsanız petrol ve doğalgazını keserim” diyebilen bir Arap lider çıkamıyor.
Amerikalılar 1973 yılında Kral Faysal’ı ambargoyu sonlandırmazsa petrol tesislerini bombalamakla tehdit ederken Faysal da “Biz hurma ve deve sütü ile ayakta kalırız ama siz petrolsüz yaşayamazsınız” diyerek direnmişti.
İsrailli liderler operasyonun amacını tanımlarken "dümdüz edeceğiz", "sileceğiz", "her şeyi yok edeceğiz", "taş devrine döndüreceğiz" diyorlar. Dur bakalım biz 2 milyar Müslümansız bunu yapamazsınız diyemiyoruz İsrail’in yok edilmesi için ebabiller bekliyoruz.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçelinin şu sözleri bir nebzede olsa yüreğimize su serpiyor; “Eğer bugünden itibaren 24 saat içinde ateşkes sağlanamazsa, saldırılar durmazsa, mazlumların üzerine bombalar bırakılmaya ısrarla devam edilirse.. Milletimle açık açık paylaşıyorum ki; Türkiye süratle devreye girmeli. Tarihi, insani ve inanç sorumluluğunun gereği her neyse yapmalıdır. Gazze’yi koruma ve kollama misyonunu üstlenmek bize ecdadımızın mirasıdır.”
