Mesleğin başında iken Silifke Ağır Ceza Mahkemesi üyesi idim. Mersin Mut ilçesi Ağır Ceza yönünden bize bağlı idi.
Mut ilçesinde sevilmeyen bir oto tamircisinin üzerine başarılı bir motor tamircisi gelmiş .
Bunun üzerine herkes başarılı ve yeni gelen motor tamircisine gitmeye başlar .
Eski tamirci sinek avlamaya başlar .İşleri kesat gitmeye başlar.
Eski tamirci bir plan kurar.
Bir aracı yapamadım yardım edermisin diyerek yeni ve sevilen oto tamircisini bir ormana dağ başına çağırır.
İyi niyetli yeni tamirci yapılan plandan habersiz olay yerine gider.
Eski tamircinin yanında çırağıda var.
Bir fırsatını bulur çırak ve tamirci yeni tamircinin kafasına balta ile vurarak öldürür.
Kafayı gövdeden ayırıp gövdeyi bir çalının dibine ,tanınmasın diye kafasını derisini soyarak bir başka çalının dibine atarlar.
Adli bakımdan vahim bir hadise.
İdam cezasını hakimler kolay kolay vermezler.
YA YANLIŞ karar verirsem bunun telafisi mümkün değil diye korkarlar.
Böyle bir vahim hadiseye samimi olarak inanarak heyet olarak idam kararı verdik.
Sürem dolunca Silifkeden tayinim çıktı .
Kararın yargıtaydan geçmesi lazım.
Meclisten geçmesi lazımdı.
Neticeyi takip edemedim .
Ne oldu bilmiyorum.
Belkide mecliste beklerken idamın Anayasadan çıkarılması ile Ceza infaz edilmemiştir .
Önümüzdeki günlerde seydişehirde verdiğim idam cezasını anlatacam