Ülkemiz son yıllarda olağanüstü felakette ve sarsıntılar geçirmekte ve bu doğal felaketlere maruz kalmaktadır.Bu doğal felaketlerin oluşmamasına meydana gelmemesine ya da gelmesine etki etmeye muktedir değil isek de sonuçlarının etkilerinin az ya da çok olmasında hayati rol oynadığımızı da unutmamak gerekir.
Geçen yıllar Karadeniz bölgemizde yaşanan sel felaketleri hala hafızamızda canlılığını korurken Şubat ayında meydana gelen 50 binden fazla insanımızın vefatına 100 binlerce binanın yıkımına neden olan 11 ilimizi etkisi altına alan yaklaşık 1.000 kilometrelik bir alanda yıkıma neden olan asrın felaketi olan depremi yaşadık
Bu alan Avrupa’da birden fazla devletin toprağını eşit ya da büyük bir alan. Hatta Portekiz devletinin coğrafyası kadar bir alan yani az bir alan değil bu kadar bir coğrafyada her türlü yıkım ve acıyı ne yazık ki yaşadık.
Bitti mi hayır bu bölgede bu defa da yaşanan sel felaketi adeta depremzedelerin son çilesi oldu. Çadırlar suların içinde kaldı bir kış boyu olmayan soğuk ve kar yağışı depremden sonra vuku buldu, insanlar çadırın altında tir tir titredi. göçüklerin altında soğukta kurtarılmayı bekledi ve bu insanlar bir bardak sıcak çaya ve bir kase çorbaya muhtaç oldular.
Devletimiz her türlü imkanlarını seferber etti, kardeş belediyeler ile yardımına koştuğu ilave mülki amirler, görevliler,uzmanlargörevlendirildi halen bu belediye ve amirlerimiz ile görevliler görev mahallinde çalışıyorlar. Yurt dışında da dünya gerekli ilgiyi gösterdi dost ve düşman ayrımı yapılmadı tabii soydaşlarımız ve dindaşlarımız daha içten ve yürekten yardımlarda bulundular.
Bizler millet olarak dünyanın gıptayla baktığı bir yardımlaşma ve dayanışma örneği göstererek yediden yetmişe zengini fakiri topyekun o yöre ile birlikte olduk. Evimizi barkımızı hepsinden önemlisi de yüreğimizi açtık. Maddi ve ayni yardımda adeta birbirimizle yarıştık. Toplanın maddi yardım miktarı tarihimizin en yüksek meblağlarına ulaştı.
Depremzede olan ve ilimize gelen vatandaşlara giyim ve iaşe ihtiyaçları için adeta çırpındık mahallemizden gelip yerleşmiş olan depremzedelerin her türlü ihtiyaçlarını mümkün olduğunca imkanlarımızı zorlayarak karşılamaya çalıştık.
Bütün bunlar ne güzel bir davranış ne güzel bir adet ve millet olmanın en erdemli özellikleridir. Biz de bana ne bu gibi tutum bu gibi felaketlerde çok şükür ki asla aklımıza gelmiyor.Bunun için ne kadar sevinsek ve bunun için ne kadar övünsek inanın azdır. İşte böyle değerlerimizi her zaman sahip olmalıyız ve yaşatmalıyız eften püften meselelerle birlik ve beraberliğimize asla gölgeye düşürmemeliyiz.
Şimdilerde bir seçim sürecinde ve seçim heyecanı yaşıyoruz. demokrasinin olmazsa olmazı olan seçimi elbette geçireceğiz, herkesin kendine göre siyasi tercihi de olacak buna kimseninbir diyeceği yoktur. Lakin seçim için birbirimizi kırmanın dökmenin ayrıştırmanın da yüzümü hiç ama hiç yok.Biz hep beraber bu aziz milletin birer vazgeçilmez ferdiyiz.Yarın yine yüz yüze bakıp başımıza Allah korusun bir felaket geldiğinde ilk birbirimizin yardımına koşacaklarız. Bunu asla unutmadan vatanımızı ve milletimizi yürekten severek ona sahip çıkalım. Başka bir Türkiye yoktur.