Üç aylar kandiller derken Ramazan ayını ve nihayet mübarek kadir gecesine ulaştık ve bu mübarek günü idrak ettik. Kadir gecesi dini günlerin zirve yaptığı doruğa ulaştığı gün olarak İslam aleminde istisna bir yeri daima muhafaza etmiştir.
Bu mübarek ay içinde insanlarımızın dini hassasiyetleri hiç şüphesiz artmış ve artıyor da. Bunun en güzel göstergesi oruçların ifa edilerek camii cemaatlerininartması ve teravih namazına gösterilen ilgide yoğun olarak görülmektedir.İnsanımızın dini hassasiyeti bununla da elbette ki sınırlı değildir. Hali vakti yerinde olan müminlerin zekat ibadetlerini yerine getirmeleri ayrı bir güzelliktir. Yine her aile reisinin çocuklarının ailesinin ve torunlarınıntüm ferdini ait fitrsadakasını hesaplayıp vermesi de bu ay içindeki yoğun faaliyetlerdedir.
Madem ki bu dinin ferdi miyiz
İşte bu noktada dini duyguların zirvesi niteliğinde olan mübarek kadir gecesindeki bu aziz milletin teveccühüne bakınca, bizlerin dini duygularımız noktasındabatı'nın ve İslam düşmanlarının ne kadar hayal kırıklığına uğrattığımızı net bir şekilde görmekteyiz. Ülkemizdeki tüm camiler tıka basa yedisinden yetmişine kadınlı erkekligençi yaşlısıdoldudoldu taştığı cemaatsığmadı. Namaz vakti cadde ve sokaktaki camiyi arayan insanların arayışlarına şahit oldu yollar.
Bu insanların şevk ve heyecanı kadir gecesinde doruk yaptı.Saflar sıklaştı gönüller yaklaştı, cemaat birbirine yer vermek için bir müminin daha saf tutması için sıkıştıkça sıklaştı, adeta birbiriyle yarıştı. Hiç kimse yerim dar demedi, herkes huşu içinde vaazı dinledi ve namazını eda etti.Sonrasında tespih namazı iledemaneviyat doruğun doruğuna ulaştı.
Ne güzel bir gece geçirdik, ne güzel bir manzaraya şahit olduk.Camilerin dolması cemaatin saf saf dizilmesi camilerin iç dizaynına ne kadar da yakışıyor.Keşke sürekli bu hassasiyeti sürdürebilsek, keşke devamlı böyle olsak. İşte o zaman batı'nınİslam düşmanlarının korktukları başlarına gelecek.
Gerçi bu manzarayı görünce de dizlerini dövüyorlar, biz nerede hata yaptık da planımız böyle sekteye uğradı diye. Çünkü onların planları bu aziz milletin dini duygularını yozlaştırıp, elini eteğini dinden, dinin yansımasından çekmesi ve sadece ölümünde defin için dinin yansımasına gerek duymasıydı.
Ama bu onların planı bir de Mevlana’nın planı var ki işte o nakimsenin gücü yetmiyor. Zira, kâinatın gerçek patronu hiç şüphesiz o’dur.Bize zaman zaman bunu hatırlatıyor. En son 06.02.2023 de hatırlattığı gibi. Bize de düşen bu manevi mesajı iyi okumak anlamak ve tedbiri elden bırakmadan dinimizi gereği gibi yaşamak düşer.