Kıymetli yarenlerim, yarın Çanakkale zaferimizin 108. yıldönümünü idrak edeceğiz inşallah. Rabbim (c.c.) bu aziz vatanımız ve şerefli evlatlarına bir daha savaşlar göstermesin. Huzur ve güvenimizi bozmasın. Bozmak isteyenlere Al-i İmran 54’de “Ve mekerû ve mekarallâh, vallâhu hayrul mâkirîn.” (Yahudiler tuzak kurdular, Allah da onların tuzaklarını bozdu. Evet, Allah en iyi tuzak bozucudur.) buyurduğu fermanıyla onlara muamele eylesin inşallah.
Gururla idrak edeceğimiz Çanakkale zaferinin bundan bir asır önce, kahraman ecdadımız, bütün dünyaya “ÇANAKKALE GEÇİLMEZ” diye haykırarak, İslam’ın izzet ve şerefini, müslümanların haysiyet ve onurunu - gururunu, Merhum Akif’in dediği gibi;
“Ruhumun senden, İlahi, şudur ancak emeli,
Değmesin mabedimin göğsüne nâmahrem eli.
Bu ezanlar ki şahâdetleri dinin temeli
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli...” şuuruyla haykırarak, baki hayata göçecek kadar cesaretlerini tüm dünyaya gösteren, Çanakkale Savaşı’nda gönüllü olarak cepheye giden kahramanlardan “Hey Onbeşli onbeşli” ünvanına sahip yiğitlerinden 15 yaşındaki Adanalı İboş Ali Ağa’nın maalesef günümüzde kemiklerini sızlatan Dârünnedveci iç ve dış şer güçlerin eli kanlılarla, el ele kol kola olup bu aziz vatanımızı dış büyük şeytan ve şeytancıklarla gece gündüz beraber olma çabasını göstererek, tüm maneviyatlarımızı hain çıkar ve emelleri uğruna Çanakkale ruhuna ihanet edenler türemiştir maalesef. Onları Al-i İmran 54’de havale ediyorum.
Öyle ki utanmadan, sıkılmadan, arlanmadan o kirli ağız ve kara kalpleriyle Çanakkale zaferini kerhen ve görsünler diye göz boyayarak kutlamaya çalışanları görünce vallahi içim sızladı -içim.
Oysa o vatansever imanlı, İrfanlı yiğitler şehadetleri dinimizin temeli olan ezanlarımızın susturulmasına, “Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar, Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var… Arkadaş. Yurduma alçakları uğratma, sakın. Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın...” diye imanlarıyla, cesaretleriyle, fedakârlıklarıyla haykırarak müsaade etmediler. Onlar, imanlarıyla, cesaretleriyle, fedakârlıklarıyla, Hz. Allah (c.c.)’ın inayet ve yardımıyla, Dârünnedvecilere karşı “DÂRÜLİMÂRE” lilerin de var olduğunu unutturmayıp, tüm dünya ya o büyük zaferi kazandıklarını gösteren nesillerin varlığına hamdolsun.
Bugün imanlı İrfanlı şerefli vatansever evlatlar olarak bizlere düşen Çanakkale ruhunu tüm Kusay bin Kilab'ın askerleri olan Dâru'n-Nedveci iç ve dış şer güçlere karşı her daim canlı tutmak ve gelecek nesillerimize o Çanakkale ve bu aziz vatanımızın ehemmiyetini olanlara aktarmaktır.
Bu vesileyle başta Çanakkale şehitlerimiz olmak üzere bütün şehitlerimize, ebedi âleme göç eden gazilerimize Yüce Rabbimizden rahmet niyaz ediyorum. 6 Şubat 2023 deprem felaketinde vefat eden kardeşlerimize ve ahirete irtihal etmiş başta anne ve babalarımıza, evlatlarımıza, sevdiklerimize yüce Mevla’mızdan rahmet ve mağfiret diler, hasta gönül ve bedenlerimize El-Şafii ismi hürmetine şifalar diliyorum.
Yusuf ÇAKICI
Manevi Rehber