06.02.2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli 10 ilimizi içine alacak şekilde 6,000’den fazla artçısıyla, 2 kez meydana gelen deprem felaketinin acı ve yaralarını Devlet ve Millet olarak sarmaya çalışıyoruz. Bunun için Devletimize de, Milletimize de müteşekkirim. Ayrıca bu konuda görev alan tüm kamu ve özel sektör görevlileri ile saha da gönüllü olarak çalışan STK ve insanlarımıza da canı yürekten teşekkür ediyorum.
Deprem alanının genişliği ve yıkım etkisinin fazlalığı, aynı anda müdahaleyi ve ulaşılabilirliği zorlaştırdı. Bazı insanlarımızın yaralarını sarmakta ve acılarını paylaşmakta mağduriyetlere neden oldu. Buna rağmen milletimizin desteği ve gönüllü insanlarımızın da çabaları bu oranın, minimumda kalmasını sağladı.
Gönül ister ki, böyle durumlarda hiçbir vatandaşımız mağdur olmasın ve zarar görmesin. Ancak doğal afetlerde, gönlümüzden geçen hiçbir zaman gerçekleşmez. İlla ki, az veya çok, istense de, arzu edilmese de, mağduriyetler yaşanır.
Örneğin, depremin 10. Günü, Seydişehir’den Malatya İlimize giden gönüllü bir arama ve kurtarma görevlisini saat 11,00 civarında aradım. Ne yapıyorsunuz kardeşim, kurtarma hizmetleri nasıl gidiyor diye sordum. Çalışmıyoruz ve bekliyoruz cevabını aldım. Eskilerin deyimiyle, ‘’Beynimden kaynar sular dökülmüş gibi oldum.’’ Hemen neden diye sordum. Bu gece soğuk -20 derece oldu. Bütün iş makinalarının depolarındaki yakıtlar donmuş, salmasını ve makinaların çalışmasını bekliyoruz dedi. Bu bile ayrı bir elem ve ızdırap verdi. Vefat edip, Rahmeti Rahmana kavuşanlara mı üzülürsün, yaralılara mı üzülürsün, göçük altındaki kurtarılmayı bekleyenlere mi üzülürsün, evlerinin yıkılmasından veya hasar almasından dolayı dışarda ve/veya çadırlarda olup ta, iş makinasının deposundaki yakıtı bile donduracak kadar etkili olan soğukla karşıya kalan depremzede, görevli ve gönüllü kurtarma ekiplerine mi üzülürsün. Üzüntümüz kat ve kat arttı.
Yiyeceğim iki lokma ekmek ve içeceğim iki bardak çay, boğazımdan geçmedi, boğazımda düğümlenip kaldı. Bunun üzerine Kahramanmaraş’taki Bursa İİBF’den okul arkadaşım Nurettin DOKUMACI’yı arayıp Malatya’daki durumu anlatıp, orada durumlar nasıl diye sordum. Oda, soğuk gerçekten çok fazla, ama yapacak bir şey yok, elektrikleri verdiler, doğalgazları bölge bölge kontrol yapıp veriyorlar ama borularda kaynak çatlama ve kırılmalar çok fazla, ilk etapta kaçak olmuyor ama daha sonra basıncın etkisiyle, gaz kaçağı da oluşuyor, patlama ve çatlamalarda oluyor. Bundan dolayı da sık sık kesilmeler oluyor. Ekip çok fazla ama zorunlu nedenlerden dolayı randumanlı gaz akışı olmuyor dedi.
Allah ecir ve sabır versin, sabrınızı artırsın, ilk günden beri tekrarlıyorum, yapabileceğimiz bir şey varsa yine söylüyorum, geleyim dedim. Sağ ol, Allah razı olsun, dua edin dedi. Tekrar ecir ve sabır dileyince, şükredelim, şükretmezsek başka ne yapabiliriz ki, insanoğlu çok azdık, şükrü unuttuk, Cenab-ı Allah helak da edebilirdi, buna da bin kere şükür dedi. Öldürmedi ama soğukla imtihan ediyor dedi. Gözlerimden yaş geldi, boğazım tekrar düğümlendi, arkadaşım hissetmesin diye telefonu çabuk kapatmak zorunda kaldım. İşte iman bu diye kendi kendime konuşurken kızım yanıma geldi, baba kiminle konuşuyorsun diye sordu. Maraş’ta arkadaşımla dedim. Allah Allah, babamın telefonu kapalı, Maraş’taki arkadaşımla konuşuyorum diyor deyip odadan çıktı, gitti.
İşte hayatın bazı gerçekleri, biz insanoğlunu bazen böyle durumlarla karşı karşıya bırakabiliyor.
Artık ülkemizde olan depremin, bir depremin ötesinde Afete dönüştüğü gün yüzüne çıktığı ayan beyan ortadadır. Bunun yaralarını sarmakta, uzun zaman alacaktır. Bu nedenle bizler, elimizden geldiği kadarıyla, yardımlarımızı, ayni, mali ve nakdi olarak devam ettirmeliyiz ki, bu yaralar daha çabuk ve daha hızlı sarılsın.
Bu vesileyle deprem de ölen kardeşlerimize, bir kez daha Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar, geride kalanlarımıza da sabır ve metanetler diliyorum.
Unutmayalım ki, bu dünya bir imtihan dünyasıdır. Bizlerinde, nerede, ne zaman ve ne şekilde imtihan edileceğimiz belli değildir.
Kim bilir belki de, bu doğal afet karşısında her şeyimizle toptan imtihan ediliyoruz.
Yüce Rabb’im bizleri imtihanları kazananlardan eylesin.
