Ülkemizde gerçektende ne kadar çok acı var, bunların hepsi gelip yüreğimize saplanan acılar...
Buz gibi havada içimizi yakan acılar sanki sıraya girmiş gibi biri bitiyor derken başka biri başlıyor.
Yüz yılda bir yaşanacak deprem bir gün içinde iki sefer yaşandı.
10 İlimizde yıkımları seyretmeye yürek dayanmıyor.
Acının kimliği olmaz, acının tarifi olmaz, acı sadece paylaşıldığı zaman belki hafifler.
Ölü üzerinden siyaset yapılmaz, acı üzerinden politika yapılmaz.
Yüzlerce, binlerce ailenin içini yakan bu acılar, bu matem, 84 milyonun üzüntüsüdür, acısıdır…
Millet olmanın, Devlet olmanın, birlik olmanın, beraber yaşamanın şartıdır bu.
Vatandaş olarak bu yaşananlara yüreğimiz yanıyor, üzülüyor, üzülmemek elde değil zaten, üzülmek insan olmanın, vatandaş olmanın gereği…
Bu acılar yaşanırken devleti, devletin bakanlarını, depremden kısa süre sonra deprem bölgesinde kurtarma çalışması yaparken görmek bize umut veren gelişmeler..
Acı bizim, acı seksen dört milyonun… Şimdi acılara ortak olma zamanı… Dostlar kara günler için vardır... Düşmanlar ise puslu havayı sever!..
Rabbim milletimize bir daha böyle acılar yaşatmasın. Ölen kardeşlerimize yüce Allahtan rahmet, yakınlarına sabrı cemil diliyorum.
“Ne kadar çok acı var” Cahit Zarifoğlu