Allah’ın selamı, rahmeti, bereketi hepimizin üzerine olsun kıymetli erenler ve dahi erenlere gönül verenlerim.
Kıymetli yarenlerim çabucak geçmekte olan ömrümüzden bir yıl daha geride bırakırken, maalesef ve maalesef, yağmur yok, 23 Ocak oldu kar yok, bin liralık kirayı yedibin yaptık. Ahır gibi evlere beş bin lira istedik. Utanmadan stok yaptık. Beş kilo yağ 51TL iken, 150TL’ye haram olduğunu bildiğimiz halde satanı sattılar satmayanı da stok ettiler. Ederi beş lira olan malı elli lira dedik. Var amma zam gelecek diye stok yapıp yok çektiğimiz bir zaman diliminde Hz. Allah (c.c.) evimizden, elimizden, cebimizden, eşimizden, evlatlarımızdan, işimizden, aşımızdan, tarlamızdan, bağımızdan bahçemizden, dükkânımızdan, bereketi çekmesin de ne yapsın? Ne yapsın?
Hz. Mevlana’nın dediği gibi; “Kula bela gelmez Hak yazmadıkça, Hak bela vermez kul azmadıkça, Hak Kulundan intikamı Kulu eliyle alır. İlmi Hakk’ı bilmeyenler, onu Kul yaptı sanır. Emri Bari olmadıkça sanma bir çöp kıpırdanır.”Öyleyse hayatımızı saran veya sarıldığımız virüslü böylesi hayatın, Hz. Allah (c.c.)’ya kulluğumuz, ibadetlerimiz hususunda bahaneler uydurarak, nefsani arzulara kul ve köle olarak, uhrevi hayatımızı karartıpmemat ederek kendi elimizle musibetleri çağırmadık mı? Oysa demir ton ile, meyve kilo ile, altın gram ile, elmas karat ile, ahiret ise zerre miskal ile ölçülür, değerlendiriliriunutmadık mı? Rabbimiz (c.c.)’nun Zilzal 7 ve 8. ayeti kerimelerinde;“Kim zerre-i miskal bir hayır işlemişse, onu görür. Kimde zerre-i miskal kadar bir şer işlemişse onu görür.” Buyurduğu Kur’an-i emrini bildiğimiz halde, yine de Hz. Allah (c.c.)’ya kulluğumuz, ibadetlerimiz hususunda; çok ama çok bahaneler uydurduğumuz, bir zaman diliminde olduğumuz halde hamdolsun bu yılda bizleri tekrar kendisine gerçek manada kul, habibine ümmet olma şuuruyla, günahlarımıza, kusurlarımıza, Peygamberimiz (s.a.v.) “Ya Aişe Recep ayı tevbe ayıdır. Kim onda tevbe ederse, tevbesi kabul olunur. Sen o ayda her gün Allah’a, Allah’ım bizi bağışla, zira sen (İNNEKE ENTETTEVVABURRAHİM) Tevvab ve Rahimsin diye niyaz eyle.”tavsiyeleri gereğidua tövbe ve istiğfara, affa ve bağışlanmaya açılan kapıların fırsatıyla, şerefyab olduğumuz manevi iklimi ile ruhumuzu kuşatan, gönüllerimizi ferahlatan, yaratılış gayemizi yeniden tefekkür etme fırsatı olan hasretle yolunu beklediğimiz rahmet ve mağfiret ikliminin ve Ramazanı Şerif ayının müjdecisi olan, üç aylar olarak ve içerisinde Hz. Peygamber (s.a.v.)’in buyurduğu üzere, “Recep Allah’ın ayıdır, Şaban benim ayımdır, Ramazan ise ümmetimin ayıdır.” O mübarek gün ve geceleriyle hayatımızı değiştiren, Hz. Allah (c.c.)’nun rahmet ve mağfiretinin üzerimize bol bol indiği, huzur ve sükûnun kalpleri daha fazla kuşattığı, bereket kapılarının ardına kadar açıldığı bir iklim olan halk dilinde üç aylar olarak zikredilen, manevi yönden kendimizi yenilemek için büyük bir fırsat olan, gidişatımızı gözden geçireceğimiz, halimizi daha da güzelleştirmeye gayret edeceğimiz gün ve kandiller geçidi olan Recep ayına kavuşacağız inşallah. Bizleri bu mübarek mevsime ulaştıran Yüce Rabbimize sonsuz hamdu senalar olsun. Bu ayların kadir ve kıymetini nasıl kavrayacağımızı, nasıl bir atmosferde geçireceğimizi, dünyevileşme ile örselenen zihin ve gönül dünyamızı yeniden ihya etmenin çabasını, ibadetlerimizi eksiksiz olarak yerine getirmemizi, hayır ve hasenatımızı daha da artırma yollarını öğreten en emin beldenin en emini olan Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.)’me salat ve selam olsun.
Dürüstlük pahalı bir mülktür, ucuz insanlarda bulunmazdiyen Hz. Ömer (r.a.) gibi tüm işlerimizde dürüst olmayı, akrabamıza karşı merhametli davranmayı, Allah’tan gelenin yine Allah’a döneceğini unutmayalım.“Huzur bulmak istiyorsanız ezan ile dirilin namaz ile yaşayın” diyen Ebu Bekir Sıddık (r.a.) efendimiz gibi,Hicri takvimde mukaddes olan “Recep tohum ekme ayı, şaban sulama ayı, ramazan ise hasat ayı”alan üç aylar başlıyor. Bu aylar boyunca ibadetlerimizi eksiksiz olarak yerine getirmeye özen gösterelim.Âşık Meriç’in dediği gibi; “Fani dünyanın padişahı değilim. Gönül hırkalarını yamar giyerim.” Fakat bir gün dikişsiz gömleği yiyip baki hayata göçeceğimizRabbimiz (c.c.) Haşr 18’de “Ey iman edenler. Allah’tan korkup sakının. Herkes yarın için ne takdim ettiğine bir baksın. Allah’tan korkup sakının. Şüphesiz ki Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.” İstikametimiz iyiliğe, hayra ve güzelliğe vesile olsun. Önümüzdeki Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece Regaib gecesini idrak edeceğiz inşallah. Şimdiden Rabbim (c.c.) mübarek üç ayları, içerisinde mübarek gün ve kandilleri hakkımızda hayırlara vesile eylesin. Başta evladi iyalimizinislahına, şuurlanmasına, Salih ömürler, hayırlı eşler, hayırlı işlere vesile eylesin. Ölmüşlerimizle bizleri cennetinde cem eylesin.
Dostlarım gelin bu bereket mevsiminde Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.)’in buyurduğu üzere; “Allâhümmebâriklenâ fî Recebe ve Şaban ve belliğnâ Ramazan.” “Allah’ım, Recep ve Şaban aylarını hakkımızda mübarek eyle, bizi Ramazan ayına ulaştır.”Duasının yanı sıra birbirimize de canı gönülden dua edelim inşallah.
İlahi ya rab, hanelerimize huzur ver, saadet ver, evlerimizi gül, gönüllerimizi gülşen eyle Allah’ım. Evlatlarımızı Salih ve Salihalardan eyle Allah’ım.
İlahi ya rab, bizleri dünyaya dalıpda ahireti, günahlara dalıpda tevbeyi, makam-mevki ve saltanata dalıpda hesap gününü unutanlardan eyleme Allah’ım, eyleme Allah’ım.
İlahi ya rab, Bizleri Kur’an’a ekranlardan bakan değil, okuyup anlayan, hayatına ilmek ilmek işleyen gerçek müslümanlardan eyle Allah’ım.
İlahi ya rab, Yusuf (a.s.)’mı kuyudan, İbrahim (a.s.)'i ateşten, Yunus (a.s.)’ı balığın karnında bırakmadığın gibi bizleri de dert – keder ve hastalıklardan sıkıntılardan halas eyle Allah’ım. Bizleri civari Mustafa kıl Allah’ım.
İlahi ya rab, evlatlarımızı Hz. Ömer (r.a.)’hın yüreğine, Hz. Yusuf (a.s.)’mın hayâsına, Hz. Aişe (r.anh)’a annemizin iffetine sahip olan gençlerden eyle Allah’ım.
İlahi ya rab, bizlerin hayatlarımızı Kur’an’la sulandır. Kur’an’la yetiştir. Kabrimizi Kur’an’la nurlandır. Şahadetle göçmemize vesile eyle Allah’ım.
Yusuf ÇAKICI
Seydişehir / KONYA