Güya karizması ile iş yaptığını zannedenler, bulunduğu konumu kendi gücü ile kazandığını zannederek en büyük hatayı yaparlar.
Toplumun önünde iş yapanlar için en büyük parametre seçim olmakla birlikte, çok daha farklı parametreler bulunmaktadır, bunlardan birisi de anket diğeri sokağın nabzı ve o bölgedeki kamuoyunun gündemidir..
Ulusal bazda bu işi yapanlar belirli zaman aralıkları ile bunu yaparak toplumun verdiği desteği kontrol altında tutmaya çalışabilir ama yerelde böyle değildir onun ölçüsü “Makamı dolayısı ile yüzüne gülenlerdir. “
Elinden hiç gitmeyecek zannettiği o Makamı geçici süre bir kenara koyarak yalnız başına sokakta yürüse bile sokağın nabzını ölçebilir.
Bunun yanında merkezin gücünü kendi gücü zannedeler, maalesef bu yanlışlığı anlamaları çok zaman alır.
Kendisini her meselenin merkezine koyup Merkezin gücünü kendi gücü zannedenler, kendilerinde oluşan aşırı özgüven ile oluşan “ben” duygusu onun etrafını ve gerçekleri doğru okumasının önüne geçerek, ayaklarını yerden keser amiyane tabirle” uçmaya başlarlar”.
Etraftakilerin düşüncelerine saygı duyar gibi yapar ama asla saygı duymazlar. O artık güçlüdür her şeyi çok iyi bilir ve her şeyi çok iyi yapar.
Yaptıklarının insanlardaki algısı nasıl gibi sorma düşüncesi yoktur, algısı kötü ise, kendine göre yaptıkları doğru gibi olsa da toplumda karşılığı yoktur sonucu şimdilik hiç düşünmez. Yüzüne gülenlerin hepsinin aslında destekçisi olduğu yanılgısını çok geç anlar.
Birilerini taklit etmek, sahte ve samimiyetsiz hareketler ile rol çalmakla iş yaptığını zanneder.
Sahte, göstermelik, samimiyetsiz hareketler ile, samimi yani içten ve babacan olmayan davranışlar ile savrulur gider.
Kibiri onu “şeytanlaştırır” , öyle demiyormuydu Şeytan ben Âdemden üstünüm ,ben ateşten ,o topraktan , işte onun bu kibiri ve bu düşüncesi onu şeytan yapmadı mı?
Kibir açısından kötü karnesi olanlar ağzı ile kuş tutsa, 'şunu yaptım, bunu yaptım, şunu yapıyorum, bunu yapıyorum' dese de kötü algısı her şeyi yok eder..
Sonuç ne olur; “Bir saniyesine bile bükmediğin bu âlemdeki makamlar, elde edilen güç ve imkânların hepsi geçicidir ve bir gün mutlaka son bulur.
Ben yaptım, ben biliyorum, diye kasıla kasıla anlattığı her şey unutulur gider o makamlar elinden gittiği zaman artık kısa süre sonra, kimsenin umurunda değilsindir.
-Baki olan güzellikler ise iyilikler , adalet ve hakkaniyettir insanların gönlündeki yerindir..
Ve “Yükselirken alçalanların düşecekleri yer, yükselirken pisledikleri yerdir…”