فى ازدياد العلم إرغام العدا
وجمال العلم اصلاح العمل
Fi(i)zdiyêd il ilmi irğam ül idâ,ve cemêl ül ilmi ıslah ül ameli.
Tartışma kabul etmeyen bir gerçek
vardir ki,o da şudur: İlim şereflidir ve ilim ehli de seçkin insanlardır.İslâm ümmetinde, müslüman bir millette ve toplumda faydalı ilimler arttıkça, düşmana cehalete ve şeytana karşı o oranda güç ve kuvvet oluşur.
Zira hem cehaletin başı, hem de cehalete davetiye çıkaran çağıran, cehaleti ilme tercih eden şeytanın ve dostlarının şerrini savmak,ancak sağlam bir iman, faydalı bir ilim ve iman ili ilmin sağladığı salih amel ve istikametle mümkündür.
İlmin güzelliği de insanları tahsil görmüş, ve okumuş bir ümmetin milletin ve toplum fertlerinin amellerinin
sâlih, ahlakları'nın üstün ve yüksek değerlerle zenginleşmesi iledir.
Bir toplum kemmiyet
olarak çok ama ilim ve keyfiyet yönünden
kalitesi düşük olursa başarılı olamaz.
Bu konuda bir şair şöyle diyor:
لا تعجبن الجهول حلته
فذاك ميت وثوبه كفن
Lê te'cebennelcehûle hulletehû,fezêke meyyitün ve sevbuhû kefenün.
Sakın cahil kişinin kendisi ve giğdiği elbisesi seni aldatmasın,cahil kişi hareket ediyor olsa da ölü gibidir,kendine de, başka kimselere de faydası yoktur, üzerine giğdiği elbise çok kıymetli ve pahalı olsa da o elbise o adamın üzerinde bir kefen gibidir,kefeni de ölüler giyer.
Bu yönden insanlar bir kaç kısma ayrılır.
1-)Biliyor, bildiğini biliyor,ondan öğrenin.
2-) Biliyor, bildiğini bilmiyor,ona hatırlatın.
3-) Bilmiyor,bilmediğini biliyor,ona öğretin.
4-) Bilmiyor, bilmediğini bilmiyor ondan uzak durun, çünkü böylelerinin cahilliği mürekkep ve şeddeli cahilliktir ki, ona nüfuz etmek ve tesir etmek mümkün değildir.
Ayrıca bir toplumun fesadını ve bozulmasını bir kaç şeye bağlayanlara göre durum şöyledir: Toplum fertleri
1-) Bildikleri ile amel etmiyorlarsa,
2-) Bilmedikleri ile amel ediyorlarsa,
3-) Bilmediklerini öğrenmiyorlarsa,
4-) Bilmediklerini öğrenmek isteyenleri engelliyorlarsa, bu durumdaki böyle bir toplum bozulmaya yüz tutmuş demektir.
Acı bir gerçek var; İslam toplumlarında iki büyük sıkıntı var,biri bilmemek, ikincisi bildiği ile amel etmemektir.Birinci problem ilmî, ikinci problem ise ahlakîdir.
O'na salât ve selâm olsun Rasulullah efendimiz'in
"Allahım fayda vermeyen ilimden sana sığınıyorum"
Tirmizi Hadis no: 3482 mübarek sözünden ikinci sıkıntı anlaşılıyor.
Fayda vermeyen ilim ne demektir ve bu mübarek söz nasıl anlaşılmalıdır?
1-) İnsana zarar veren akımların, kişilerin, İslam düşmanı mahfillerin kitapları, yayınları ve yalanları.
2-) Salih amele ve pratiğe dönüşmeyen bilgi.
3-) Kişinin iç dünyasına sirayet etmeyen ve ahlakı güzelleştirmeyen bilgi.
4-) Allah'ın adıyla ve yüce Allah'ın rızası için tahsil edilmeyen bilgi.
5-) Başta kur'an-ı Kerim'i,vahiy ve Rasulullah efendimizin sünnetini dışlayan, cahiliyet devrinde hamurdan yaptıkları putları acıkınca yiyen insanlar misali birilerinin ortaya çıkardığı ve bilim dedikleri ucube'ye âdetâ tapmaları ve bilim dedikleri şeyden başka bir şey kabul etmemeleri.
Eğer bilim insanı diye geçinen insanlarda köklü bir iman köklü bir dini ilim ve iman ile ilmin gereği olan salih amel ve kaliteli bir ahlak yoksa, kendilerine faydalı olmayan ve olamayan böyle birileri nasıl başkalarına faydalı olsunlar.
Bir lokmaya muhtaç dede nasıl başkasına himmet ede, kör olan nasıl başkasının gözüne sürme çeksin ve susuz olan nasıl başkasına su ikram etsin.
"İslam aleminin ve müslümanların problemi sadece ilmi degildir, aynı zamanda ahlâkî'dir" diye kitap yazan bazi âlimler de, bu konularda yazdıkları kitaplarında ikinci tehlikeye dikkat çekmişlerdir.
Yüce Allah, lütfu ve keremiyle İslam alemine bir ve beraber olmayı, müslümanlara da bilmediklerini öğrenmeyi ve öğrendikleri faydalı ilimlerle amel etmeyi nasîb etsin. İlim
amel ve ahlâk zenginliği ve güzelliği ihsan eylesin.
Âmin.
Ahmet ÖZKAN
6 Ocak 2023 Cuma