DENEYİM PAYLAŞIMI - 14 -
RAHMETLİ VALİ RECEP YAZICIOĞLU - 2 -
Çok şükür haftalık yazı yazmaya başlayalı, 1 yılımızı geride bıraktık.
Rahmetli Vali Recep Yazıcıoğlu ile ilgili bir yazımızı daha önce yazmıştım. Şimdi de 2. yazımızı yazıyoruz.
Sayın Valimiz, mesai bitiminde, zaman zaman programlar düzenleyip, daire müdürlerini de yanına alarak ilçelere giderdi.
Daha önceden kaymakamlara haber verilir, ilçedeki daire müdürleri de haberdar edilir ve Vali beyin gelmesi beklenirdi.
Böyle bir program dahilinde bir yaz günü Söke İlçesine gidilmişti. O zamanki Söke Kaymakamı Emir Durmaz’dı. Kaymakam ve daire müdürlerinin de hazır bulunduğu toplantı da, ilçenin sorunları, ihtiyaç olan yatırımlar, devam eden yatırımlar, özellikle devam eden inşaatlardaki fiziki gerçekleşme oranları, sorunlar, bu sorunların neden kaynaklandığı, çözüm önerileri ve yolları konuşulurdu.
Bunlar konuşulduktan sonra, İl’den gelen ve İlçe’de bulunan daire Müdürleriyle birlikte en uzak noktada bulunan, yatırımın devam ettiği yerleşim yerine gidilirdi.
Oradaki muhtar, ihtiyar heyeti, okul müdürü, imam ve sağlık ocağı tabibiyle birlikte, devam eden inşaatlar gezilir, sonrasında, varsa köy kahvesinde, kahve yoksa muhtar odasında toplanan köylülerle birlikte toplantı yapılırdı.
Devam eden yatırımların dışında, köylülerin başka istekleri olup olmadığını Vali bey sorar, istekleri varsa orada ki İlçe ve İl Müdürleri cevaplandırır, sorun orada çözülür ve giderilirdi.
İl boyutunu aşan bir sorun varsa, ilgili bakana, o an için bakana ulaşmak mümkün olmamışsa, müsteşara ulaşılıp, sorunu ve çözülmesini bizzat Vali bey iletirdi.
Bu şekilde bürokrasiye takılan birçok sorun kendiliğinden çözülürdü.
Örneğin, köylerinde sağlık evi inşaatını Devlet-Vatandaş işbirliğiyle 6 aydır bitirdikleri halde, 2 yıldır köylerinde ebe olmadığını belirten köylülere, Sağlık Müdürü, yeterli personel yok, ilk atamalarda gönderilecek sağlık personellerinden, öncelikli olarak buraya atama yapacağız deyince, ‘’Köylüler sırtlarında çimento, ellerinde tuğla çekerek, müteahhitin yaptığı zaman, maliyetinin, 10’da 1 fiyatına sağlık evini bitirecekler, biz ebe atayamayacağız. Böyle şey olmaz. İki tane ebesi olan sağlık ocağı neresi var, sırayla 3’er aylık geçici görevle görevlendirelim, köyümüz sağlık personelsiz kalmasın.’’ dedi.
Sağlık Müdürü, onların hepsi eş durumundan o şekilde Sayın Vali’m deyince, anlaşılan sen siyasi risk almak istemiyorsun dedi ve sonradan gelip göreve başlayan ebe hanımım ismini istedi.
Sağlık Müdürünün verdiği ismi, İl Özel İdare Müdürüne, Valilik antetli kağıt çıkar dedi, kendi el yazısıyla, ihtiyaca binaen, Valiliğin takdir yetkisiyle, resen 3 aylığına geçici görevle ilgili sağlık evine görevlendirilmiştir. Yazarak imzaladı, Kaymakam beye, gece giderken tebliğ edin, oradan öyle gidelim. Hanımefendi, ya Savcı, ya Emniyet Müdürü ya da başka bir Müdür hanımıdır. Gelip giderken 1 saat zahmete katlanıversin deyip sorunu çözdü.
Diğer köylere de uğradıktan sonra, geri dönüşte Söke çıkışındaki Sazlıköy Sağlık Ocağı inşaatına uğradık.
Müteahhit Zeki ustayı, elinde hortum, gündüz atılan betonu yanmasın diye sularken görünce, sen emaneten 2. Bölüm ihalede yapılacak işlere de, şimdiden başla, devam et, zaman kaybı olmasın deyince, Bayındırlık ve İskan Müdürü, efendim başka müteahhitlerde ihaleye girer, fazla kırım yaparlarsa, müteahhitimiz madur olmasın deyince, gece saat 1.00’de yanmasın diye elinde hortum, beton sulayan müteahhit bulmuşuz, daha ne istiyon. Aynı kırımla devam etsin. Bunu yapacak, kanuni formalitelere uyduracak medeni cesaretin yoksa, istifa dilekçeni yaz, Aydın’a varıncaya kadar ben bir Bayındırlık ve İskan Müdürü atayayım dedi.
Tabii, ortalık buz kesti, kimseden çıt yok. Müteahhit Zeki Bey çay demlerken Vali Bey betonların kalanını suladı. Tuğlaların üzerine oturarak, çayları içtikten sonra, saat 2.00’de Sazlıköy’den çıktık.
Her daire Müdürü, sabah saat 5,30’da stadyumda eşofmanlarıyla 5 km. koşusunu Vali beyle koşmak üzere hazır olacak şekilde, Aydın Valilik binası önünde ayrıldık.
Bu vesileyle, Valimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyor, Ruhu şad, mekanı cennet olsun diyorum.