Büyük Tasarım isimli kitabında Stephen Hawking büyük çelişkilere yer veriyor. Nobel ödüllü fizikçi, daha ilk cümlede çelişkiler yumağı örmeye başlıyor. Diyor ki:
“Evrenin bir tasarımı var, bir kitabın da ancak evrenin tersine bir kitap kendiliğinden, hiçlikten belirivermiyor. Kitap bir yazarı gerektiriyor.” (Büyük Tasarım, s.7)
Çelişki ilk satırda başlıyor. Bir kitabın yazarı var ama muhteşem bir kitap olan kâinatın yazarı yok, o kendiliğinden beliriveriyor.
Kendi kendine hiçbir şey olmaz.
Bir kitap yazarsız, bir resim ressamsız, bir bina mimarsız, bir eser ustasız olamaz. Akıl ve mantık, sanatlı bir eserin bir sanatkâr tarafından yapıldığını kabul eder.
Kendi kendine bir eser nasıl meydana gelebilir? Önce bir şeyin kendi olması lazım, sonra da kendisine benzer bir şeyi yapması kabul edilebilir. Kendi yokken kendini nasıl yapabilir?
“Hiçbir şey yoktan var olmaz, var da yok olmaz. Allah müstesna” der Antoine Lavoisier.
Hawking kitabın diğer bölümlerinde de çelişkiler yumağı örmeye devam ediyor:
“Bu kitapta Güneş, Ay ve gezeğenler gibi astronomik cisimlerin hareketlerindeki düzenliliği, Tanrı veya şeytanın heves veya kaprislerine göre değil, sabit yasalara göre yönetildiğini açıkladık.
Evreni kimin yarattığını sormak mantıklıdır ancak cevap Tanrı ise Tanrı’yı kim yarattı diye sormak gerekecektir. Bu bakış açısına göre yaratıcıya ihtiyaç duymayan bir varlık söz konusudur ve bu varlık Tanrı’dır. Bize göre bu soruları tümüyle bilimsel alan içinde, herhangi bir ilahi varlığa başvurmadan cevaplamak mümkündür.” (s.155-156)
Sahipsiz hiçbir kanun yürürlükte kalamaz. Hammurabi veya Kanuni Sultan Süleyman Kanunları bugün yürürlükte değil. Kanunu koyan kudretli bir irade olması lazım, ayrıca kanunlar, güç ve kuvvet sahibi bir hükümdar veya hükümet tarafından yürürlükte tutulabilir.
MEB’in fen bilgisi kitaplarındaki ateist bakış açısının Prof. Hawking gibi çelişkili düşünceler sahibi Batılı bilimcilerden alındığı açık.
Anadolu Yayıncılık tarafından yazdırılan 3. SINIF FEN BİLİMLERİ kitabı fener, ampul, florasan, el lambası bir usta tarafından yapılır; Güneş, Ay, yıldızlar, şimşek ve ışık böceğinin ışığı kendiliğinden olur, der. (Fen Bilimleri 3, s.129)
Feneri yapan var ama Güneş’i yaratan yok, öyle mi?
Bu akıl ve mantık dışı anlatım, ders kitaplarında nasıl yer alır, neden düzeltilmez?
Ateizm, maddenin nasıl var olduğunu, fizik kanunlarını kimin koyduğunu, hayatın nasıl meydana geldiğini açıklayamaz. Doğa kanunlarının kaynağı ‘İlahi Akıl’dır, der Prof. Antony Flew, Yanılmışım Tanrı Varmış isimli eserinde. (Yanılmışım Tanrı Varmış, s.115)
Maddenin ve evrenin var olabilmesi, cansız elementlerin canlanabilmesi, evrendeki kanunların konması ve sürdürülebilmesi için sonsuz güç sahibi, sonsuz ilim sahibi ve sonsuz irade sahibi tek yaratıcı olmalı, der Prof. Flew. (S.90-91)
Prof. Hawking evreni yaratıcısız açıklama mantıksızlığına düşse de Kur’an, evrenin yaratıcısını ve kanunların sahibini, gayet açık bir şekilde ortaya koyar:
“Üstlerindeki gökyüzüne bakmıyorlar mı biz onu nasıl bina ettik, nasıl süsledik, onda hiçbir kusur yoktur. Yeryüzünü uzatıp döşedik, oraya sabit dağlar yerleştirdik, her çeşitten çifter çifter güzel bitkiler bitirdik. Bunları; gören gözlerin, Allah’a yönelen bütün kulların düşünmesi ve zikretmeleri için yaptık.” (Kaf,6-8)
Kur’an, tekrar tekrar kâinatı her şeye gücü yeten ve yaratılmaya ihtiyacı olmayan Allah’ın yarattığını anlatır ki insanlar çelişkiler girdabında boğulmasın.
Akıl, sanatlı bir eser gördü mü tereddütsüz sanatkârını merak eder.
“Bir köy muhtarsız, bir iğne ustasız olmaz, bir harf kâtipsiz olamaz.” (Sözler, Bediüzzaman, s.53)
Bir resim ressamsız, bir bina mimarsız olmaz. Nihayet derecede düzenli şu memleket hükümdarsız olabilir mi?
Kur’an her şeye gücü yeten Allah’ın yedi kat gökleri yarattığını ve evrende bir düzensizlik görülemeyeceğini ifade eder:
“Sonra gözünü bir defa daha çevir. Göz sana hayret ve şaşkınlık içinde, yorgun olarak dönecektir. Vallahi, biz dünya semasını yıldızlarla süsledik.” (Mülk, 1-5)
İçinde bin bir çeşit varlık barındıran kâinat, kanunlarla düzene konmuş. Bunu inkâr etmek akıl dışıdır.
Eser, ustasız olamaz. Kanunlar, sadece onu koyan kudretin desteğiyle yürürlükte kalır.
Bu sebeple Kur’an, yerin ve göklerin yaratıcı konusunda şüphe edilmemeli, der.
Karaman’da bir lisede konferans verdim, konuşma sonrası gençler etrafımı aldılar. Birisi; her konuyu Allah ile açıkladınız, birçok şey kendi kendine olur, Allah’a ihtiyaç yok, dedi.
Eline bir kalem ve kâğıt tutuşturdum. Birçok şey kendi kendine oluyorsa bunlara emret, bir cümle yazsınlar, dedim.
Şaşkın bir şekilde bana ve arkadaşlarına baktı, kâğıt ve kalem bir cümle yazmadı tabii. Kalem ve kâğıdı bana uzattı: “Ben zaten Allah’a inanıyorum” dedi.
Gençlerin zihnini çelişkiler yumağından kurtarmak için MEB neyi bekliyor? Ak Parti seçmeni, fen bilgisi kitaplarındaki ateist anlatımı, oy istemeye gelenlere sormaz mı?
MEB, ders kitaplarındaki bu mantıksız anlatıma ne zaman son verecek?