Kur’an bize, tevhidi, namazı, ibadetlerimizi, zulme ve haksızlığa karşı mücadele yöntemlerimizi, tevbeyi ve sayısız birçok şeyi öğrettiği gibi evlatlarımızla nasıl konuşmamız gerektiğini, onlara nasıl hitap etmemiz gerektiğini, hangi konularda nasihat edeceğimizi ve evlatlarımıza nasihat ederken neleri önceleyeceğimizi de öğretiyor.
Lokman Suresi’nde Hz. Lokman’ın evladına nasihatleri Müslüman babalar için bu konuda muhteşem bir örnektir.
“Yavrucuğum! Allah’a ortak koşma! Çünkü ortak koşmak (şirk) elbette büyük bir zulümdür.” (Lokman,12)
Biz Hz. Lokman’ın evladına yaptığı bu nasihati okuyunca şunu anlarız; evladının iyiliğini isteyen her babanın ona yapacağı ilk nasihat tevhit olmalıdır. Evlatlarınıza iyi bir üniversite kazan! Dolgun maaşlı bir iş bul! İyi bir kariyere sahip ol demeden önce onlara tevhit ehli iyi bir Müslüman olmayı öğretin.
Çünkü çocuklarınıza tevhidi, Allah’ı, Kur’an’ı, İslam’ı, haramı-helali öğretmeden yetiştirirseniz, ya kariyer sahibi bir zalim, ya dolgun maaş sahibi bir zalim, ya da iyi bir üniversiteden mezun olmuş diplomalı bir zalimden başka bir şey yetiştirmemiş olursunuz.
Çünkü şirk, Allah tanımamazlık ve İslamsızlık en büyük zulümdür. Ve sakın unutmayın, çocuklarınızı Allah’tan korkmayan bir zalim olarak yetiştirirseniz ilk zulmedecekleri de siz olursunuz.
“Yavrucuğum! Yaptığın iş, iyilik veya kötülük, bir hardal tanesi ağırlığında bile olsa ve bu, bir kayanın içinde veya göklerde yahut yerin derinliklerinde bile bulunsa, yine de Allah onu senin karşına getirir. Doğrusu Allah, en gizli şeyleri bilendir, her şeyden hakkıyla haberdar olandır.” (Lokman, 16)
Biz Hz. Lokman’ın evladına yaptığı bu nasihati okuyunca şunu anlarız; evlatlarınızın zihninde Allah’ın sürekli onları gördüğü, kayıt altına aldığı ve denetlediği bilincini oluşturun ki, kameraların, MOBESE’lerin olmadığı, kimsenin onları görmediği yerlerde de dürüst olsunlar. Bir makama geldiklerinde çalmasınlar, çırpmasınlar, kimseye zulmetmesinler, kul hakkına girmesinler, gizli günahlardan da korunsunlar. Ne yaparlarsa yapsınlar hiçbir amellerinin zayi olmayacağını ve muhakkak karşılığını göreceklerini bilsinler.
“Yavrucuğum! Namazını kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçirmeye çalış, başına gelenlere sabret. Doğrusu bunlar, yapılması zor fakat gerekli işlerdir.” (Lokman, 17) Biz Hz. Lokman’ın evladına yaptığı bu nasihati okuyunca şunu anlarız; evlatlarınızda namaz bilinci oluşturun ki, namazları onları kötülükten alıkoysun. Çünkü iyiliği emredip kötülükten alıkoyabilmek için önce kötülükten uzak durmaları gerekir.
Evlatlarınızı pısırık ve mıymıntı bir nesil olarak yetiştirmeyin. Özgüven sahibi, hayatın içinde aktif olan Müslümanlar olsunlar. İnsanlara iyiliği tavsiye edebilecek örnekliğe, kötülüklerle de mücadele edebilecek cesarete sahip olsunlar.
Bu yolda başlarına gelebilecek sıkıntılara da sabredebilecek iman ve direniş ruhunu kuşansınlar. Ancak bu işlerin zor ve meşakkatli olduğunu da unutmasınlar.
“Yavrucuğum! Küçümseyerek insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Zira Allah, kendini beğenmiş övünüp duran kimseleri asla sevmez. Yürüyüşünde tabiî ol, sesini de alçalt. Unutma ki, seslerin en çirkini merkeplerin sesidir. (Lokman, 18-19) Kur’an diyor ki;
Biz Hz. Lokman’ın evladına yaptığı bu nasihati okuyunca şunu anlarız; evlatlarınızı mütevazı ve ahlâklı Müslümanlar olarak yetiştirin ki, güç ve makam sahibi olunca kibirlenip, böbürlenip Müslümanların da sizin de başınıza bela olmasınlar. Böyle olurlarsa Allah onları sevmez. Allah’ın sevmediği bir evlat yetiştiren baba da evladının makamı ve kariyeri ne olursa olsun sadece cehenneme odun yetiştirmiş olur.
Ey Müslüman babalar! Evlatlarınızın dünyalık kariyerlerinde ilerlemeleri için gösterdiğiniz gayreti Müslümanlık kariyerlerinde ilerlemeleri için de gösterin. Evlatlarınızın dünyada en üst makamlara gelmesi için çabaladığınız gibi cennette de üstün makamlara gelebilmeleri için çabalayın.