Dosdoğru ol ne güzel bir ifade kulağa ne hoş geliyor. Doğru olmak dosdoğru olmak gerçekten büyük bir hazine. İnsanlığın ulaştığı en son evre sayılır.
Bizler ulvi bir dinin mensubu olarak doğru olmak bize emir olan bir davranıştır. Dinimiz yalan konuşmayı ve yalan söylemeyi şiddetle red eder. Töremizde de asla yalının yeri yoktur. Hep doğru olmayı en doğru davranmayı öğütler. Bunun en güzel örneği de “Erkek adam yalan söylemez” deyimi ile olağan hale getirilmiştir.
Dosdoğru olmak hepimiz için olması gerekendir. Yalanın dolanın hilenin olmadığı bir ortamda yapılan alışverişlerde söz ve taahhütlerde niye sıkıntı yaşansın ki buna gerek kalmaz. Dolayısıyla da ne hukuki ne de içtimai sorunlarda olmaz. Verilen taahhütlerin unutulması, sözlerin yerine getirilmemesi yapılmaması sonucu doğan ihtilaflar ve çözümsüzlükler sonucu bir çok problem oluşuyor. İşte bu nedenle doğru olmak, doğru davranmak hayatımızı da kolaylaştıracaktır. Ayrıca yalan ve yanlışlarında sonunun olmadığına çoğu kez şahit olmuşuzdur.
Atalarımız bunun içinde ne güzel söylemiştir. “Yalancının mumu yatsıya kadar yanar” diye Aslında insanın sözünün senet olması kişiliğinin de oturaklı olmasını saygınlığını ve toplumdaki yerini statüsünü yükseltir. Sözü dinlenen güvenilir bir birey yapar insanı. Piyasada kimisine iki şahit ile mal satılır iken, kimisine de telefon ile selam ile mal verildiğini görmüş ve yaşamışızdır. Peki neden ? Nedeni belli sözünün eri insan ile yalanı olan insan bir olmaz ve bir tutulmaz da ondan.
Nedeni bu ve bu çok basit. İşte bizde böyle olalım. Sözümüz senet olmalı işimiz dosdoğru olmalı, çizgimiz düzgün olmalıdır. Bizlere de bu yakışır. İşte o zaman toplumda değer görür ve değer kazanırız. Sözümüzle selamımız la iş yapar iş yürütürüz. Arkamızda da doğru adamda dosdoğru biriydi derler de bunları hiç şüphesiz duyarız.