Sezen Aksu’nun 1980 yılındaki “sevgilerimle” albümünün sevilen şarkılarından biriydi. 19 Yıl sonra Ebru Gündeş’le yeniden hayat bulmuştu. Sözleri bana her zaman; sanki ülkemizin hakemlerine, federasyon tarafından yazılmış yada onlara ithaf edilmiş hissi vermiştir. Zaman zaman ülkemizde tüm statlarda “futbolunda katili” olduğunu beste şeklinde söylemeleri adeta düşüncelerimde yalnız olmadığımı gösteriyor...
Futbol, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de en çok takip edilen ve sevilen bir spor dalı konumundadır. Futbolun oyun tarzı, hem bireyin hem de toplumun ilgisini çekmektedir. Her oyunda olduğu gibi, bu oyunun da kurallara hâkim bir bilirkişi tarafından yönetilmesi ihtiyacı otoriteye ihtiyacı doğurmuştur. Futbolun otorite kaynağı da hakemdir. Hakem, federasyondan aldığı yetkiyle oyunu yöneten ve oyunun gidişatını şekillendiren kişidir. Peki bu otorite tırnak içinde ligimizde ki hakemler midir? Hele ki günümüzde! teknolojinin birçok meslek grubunda olduğu gibi hakemlerimizin de imdadına yetişmesine rağmen, kasıt olmadan nasıl böyle kararlar verebiliyorlar diye kendime sormadan edemiyorum...
Konyaspor Gaziantep’i konuk edeceği maçın hemen öncesinde Guilherme 100.yılda, Konyaspor formasıyla 100.maçına çıkmanın heyecanı içindedir. Kulüp onure eder ve taraftar önünde sırtında 100 yazan forma hediye edilir...
Konyaspor maça alışılagelmiş dizilişiyle başladı. İlk 15 dakika rakipler birbirini tartsa da, 15.dakikadan sonra Konyaspor, rakip kaleyi abluka altına aldı. İlk yarı tartışmaya açık 2 penaltı pozisyonun ardından, 37.dakikada bu defa Mihaylak yerde kalır. Hakem ne yapalım bari çalalım dercesine 3.denemede beyaz noktayı gösterir. Penaltı anında topun başına Guilherme geçti, bugüne kadar penaltı atmada çok başarılı olan Guilherme, 100.maçında golle burun buruna gelse de topu ağlara gönderemedi. Böyle pozisyonların ardından takımlar psikolojik olarak oyundan düşerler. Ancak Konyaspor oyundan düşmedi daha da fazla aradı.
2. Yarı hem topun hem de oyunun hakimi konyaspor’du. Bir türlü Gol gelmemişti. Konyaspor saldırıyor, Antep savunuyordu. Günay kariyerinin en önemli performanslarından birinin altına imza atmıştı. Karşılaşmanın hakemi ise, oyunun altında ezilerek maç yönetti dersek yanlış olmaz. Antepli oyuncuların 2 defa ceza sahasında elle müdahalesi es geçivermişti. Tartışmaya kapalı penaltı pozisyonları büyük bir eyyamın kurbanı olmuştu! Hadi hakemi geçtik, Var neden var ? Var illaki hava topunda belli belirsiz Adil’in, eline çarpıp çarpmadığını incelemek için mi var? Maç boyunca, belki de Antep, yakaladığı tek fırsatı golle değerlendirip 3 puanı hanesine yazdırmıştı. Bize kalan; inanılmaz kötü hakem performansının yanında, girdiğimiz pozisyonları sonuçlandıramama, Kahraman’ın Calvo’yu aratmayan bir performans göstermesi, son saniyeye kadar mücadele ve futbol şansının yanımızda olmaması olarak özetleyebiliriz.
Konyaspor’un gittiği yol doğru, evimizde ilk mağlubiyette takımı gömecekte değilim, fakat hocanın daha fazla pozisyon ve gol katkısı için, alternatif planlarla, hücum oyununu zenginleştirmesi gerekiyor. Zorlu bir periyoda giriyoruz. Önümüzdeki dört maçın üçünde deplasmanda oynamak ve zorlu rakiplere karşı oynamak bizi yıpratmaması için bu varyasyonlar çok ama çok önemli. Oyuncuların da biraz daha çabalaması gerekir. En azından oyundan çıkarken bir sakatlık yoksa kulübeye hızlı gelmeyi başarabilirler. Maça gelmeden sosyal medyada takımı, hocayı, oyuncuları gömen zihniyet, kimin emeline hizmet ediyor bilmiyorum. Bildiğim tek şey bunların asla gerçek Konyasporlu olmadığıdır.
Maçın sözü; Çıkar konuşunca vicdan susar.