Müslüman gençler! Eş seçiminde tesettür şartını aramanız elbette ki önemlidir. Çünkü tesettür Allah’ın farzlarından bir farzdır. Ancak eş adayınızın tesettürüne dikkat ettiğiniz kadar o tesettürün onun hayatına etki edip etmediğine dikkat etmeniz gerekir.
Eğer eş adayınızın tesettürü, onun hayatının tamamını kuşatan bir ahlâka, iffete, şahsiyete, Müslüman’ca bir düşünüş ve yaşam biçimine dönüşmemişse bu tesettür, kuracağınız aile yapısında, çocuklarınızın eğitiminde ve akraba ilişkilerinizde tesettürlü bir eşten beklediğiniz sonuçları ortaya çıkarmayacaktır.
Çünkü bir tesettür düşünün ki, kişiyi evlilik öncesi münasebetlerde ölçüyü ve sınırları korumaya sevk etmiyor, flörtten, hayâsızlıktan, haramlardan, hafiflikten, İslami ilkeler konusunda ciddiyetsizlikten korumuyor.
Bir tesettür düşünün ki, kişiyi düğün hazırlık ve alışverişlerinde israftan, faizden, krediden korumuyor. Düğün ve nişan törenlerinde İslami ölçülerin aşılmasına engel olmuyor. Mahremiyet, haremlik-selamlık gibi ölçüleri gündeme taşımıyor.
Bir tesettür düşünün ki, kişiyi hem kendi anne-babasına hem de sizin anne-babanıza karşı daha merhametli, daha hürmetkâr kılmıyor. Onlara karşı saygısızca davranmasını, kırıcı konuşmasını, bilinçli kötülükler yapmasını, küs kalmasını, onlarla ilişkisini kesmesini engellemiyor. Bereketin büyüklerde olduğu ve merhamet etmeyene merhamet edilmeyeceğine dair nebevi ilkeleri ve uyarıları hatırlatmıyor.
Bir tesettür düşünün ki, kişiyi farz ibadetler konusunda titizliğe ve ciddiyete sevk etmiyor. Namazların geçiştirilmesine, Kur’an’la bağın kopmasına, sünnetlerin terk edilmesine engel olmuyor. Allah ile olan bağları daha samimi, daha içten, daha aktif ve daha kuvvetli bir hale getirmiyor.
Bir tesettür düşünün ki, kişiyi helal gıda konusunda daha hassas kılmıyor. Mutfağına haram lokma ve haram katkılı gıda maddelerinin girmesine, evine kul hakkı ve haksız kazanç girmesine engel olmuyor. TV, internet, sosyal medya ve diziler konusunda Müslüman’ca bir tavır ortaya çıkarmıyor. Kötü akraba, kötü arkadaş ve kötü komşuya karşı evini, eşini, çocuklarını ve ailesini korumaya vesile olmuyor.
Bir tesettür düşünün ki, kişiyi dünyevileşmekten, lüks ve israfa dalmaktan, emperyalist tüketim kültüründen, alışveriş çılgınlığından, gösteriş budalalığından, konfor düşkünlüğünden muhafaza etmiyor. Ahireti, mahşeri ve hesabı hatırlatmıyor.
Bir tesettür düşünün ki, kişinin gözünü haramdan, dilini gıybetten, kalbini hasetten korumuyor. Koğuculuk, yalan, iftira, cimrilik, bencillik, kin tutma, uzun süre küs kalma, yapılan iyiliği başa kakma, nankörlük, vefasızlık ve katı kalplilik gibi manevi hastalıklara karşı sahibini teyakkuza geçirmiyor.
Müslüman Gençler!
Eğer İslam’ın bir dindarlık ölçüsü ve eş seçiminde bir tercih sebebi olarak gördüğü tesettürden bahsediyorsanız tüm bu maddeleri de dikkate almak zorundasınız. Çünkü tesettür demek, bir Müslüman hanım şahsiyetin taşıdığı tüm değerlerin, sahip olduğu tüm ahlâki meziyetlerin, kulluk, mücadele ve direniş bilincinin yegâne simgesidir. Tesettür demek Müslüman kadının siyasetten ekonomiye, aile hayatından ahlâka kadar İslam’ın bütün değerlerini temsil ederek var olması demektir.
Yok, eğer muhafazakârlığın içini boşalttığı, değersizleştirdiği, anlamsızlaştırdığı, bir moda malzemesine çevirdiği, İslami TikTok videolarına, İslami defilelere, İslami aşk dizilerine, İslami dayanışma oyunlarına, İslami evlilik sitelerine, İslami Baby Shower ve After Party’lere, İslami tatil reklâmlarına, İslami feminizm söylemlerine malzeme yaptığı tesettürden bahsediyorsanız, o tesettür sizin eş seçiminizde bir tercih sebebi olarak aradığınız tesettür değildir.
İşte bu nedenle eğer eş seçiminde tesettür şartını arıyorsanız bu tesettürün Allah’ın emrettiği bir ibadet olan ve bütün yönleriyle Müslüman kadın şahsiyetini inşa eden bir tesettür olup olmadığına bakmayı da ihmal etmeyin!
