17 Haziran 2022…
18 milyon öğrenci bugün karnelerini aldı, yaz tatili başladı.
Torunumun karne töreni için Mahmut Esat Orta Okulu’na gittim. Bahçe cıvıl cıvıldı öğrencilerle. Yeni binanın tam karşısında duran ve şimdi Halk Eğitim Merkezi olarak hizmet vermeye devam edan eski binanın gölgesini veliler doldurmuştu. Tören esnasında yapılan konuşmalarda okul mevcudunun binin üstünde olduğunu duydum.
Bütün öğrencilerin karneleri ve onlarla birlikte takdir teşekkür belgeleri dağıtıldıktan sonra bir komutla eller havaya kalkınca bir anda papatya tarlası gibi oluverdi tören alanı. Güzel bir görüntüydü.
Saat 10.000…
Eski öğrencilerimden şu anda öğretmen olan iki güzel insanla karşılaştım bahçede. Biri bu okulun Türkçe öğretmeni, diğeri uzun süre çalıştığım Endüstri Meslek Lisesi meslek dersleri öğretmeni olup öğrenci velisi olarakbulunuyordu tören alanında. Çok güzel bir duyguydu bu benim için. Yıllarca teneffüs ettiğimiz, bin bir halini yaşadığımız, öğrencilerimizin başarılarıyla coşup, ayrılıklarıyla üzüldüğümüz o tanıdık atmosferin içindeydim. Sadece saçları ziyadesiyle dökülmüş, sakalları ağarmış beş torun sahibi bir dedeydim şimdi.
İlçemizin bazı okullarında olduğu gibi Mahmut Esat Orta Okulu’nda da hafta sonu üniversite sınavları yapılacağından sınıfların bu büyük sınava hazırlanması amacıyla karne töreni erkene saatlere alınmış. Öğretmenler, öğrenciler, veliler hep birlikte büyük bir coşkuyla okuduğumuz İstiklal Marşı’nın ardından dağıldık. İyi ki gelmişim dediğim güzel bir törendi bu.
18 Haziran…
Bugün 3 milyon öğrenci için birçok il ve ilçede olduğu gibi şehrimizde de YKS yani Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı’nın birinci aşaması demek olan Temel Yeterlilik Sınavı (TYT) heyecanı var. Saat 10,15’te başlayacak sınavda gençler 120 soru için 165 dakika ter dökecek.
19 Haziran Pazar…
Bugün de sınav var. Dünkü sınavın ikinci ayağı olan AYT yani Alan Yeterlilik Sınavı.
Artık yıllarca hasret kaldığımız merkezi sınavların ilçemizde yapılıyor olması ne güzel! Doğrusu yıllarca özlemini duyduğumuz en temel bir insani haktı bu. Benim gibi yaşı yetmişe dayanmış olup üniversite sınavları için ilk defa Ankara, İstanbul, İzmir gibi belli merkezlere muhakkak bir gün önce gitmek zorunda kalmış olup kalacak yer problemi başta olmak üzere yaşadıkları türlü meşakkatleri yıllar yılı unutamayanların yeri geldikçe iç geçirip duygulandığı…
Bizim kuşak için sınav stresini üçe beşe katlayan bir stres de gerçekten her şeyine yabancı olduğumuz bu merkezlerde nerede kalacağız, ne yapacağız stresiydi.
73’ün 5 Temmuz günü Ankara’da Emek Yeşiltepe Hamdullah Suphi Tanrıöver İlkokulu’nda iki defa girdiğim bu sınavı hiç unutmam. Bir gün önce akşama doğru varmıştık Ankara’ya Konya, Kayseri İmam Hatip Okulu’nda ve nihayet üniversite yılları Erzurum’da kader birliği ettiğim bir arkadaşımla. Ne yaparız, nere gideriz diye yorgun bitkin vaziyette geceyi otogarda geçirip sınav yerine oradan gitmeyi düşünürken Kayseri İmam Hatip’ten iki arkadaşla karşılaşıyoruz. Nihayet onlardan birinin şimdi hatırlayamadığım uzak bir semtteki bir tanıdığının gecekondu tipi evine sığınıyoruz. Sınav yerimize geç kalmamak için de sabahın körü denilen bir vakitte ayrılıp durağa deliyoruz. Tıklım tıklım bir otobüste nerelerden geçip geldiğimizi doğru dürüst seçemiyoruz. Kahvaltımız okula yakın bir yerde bulduğumuz kapkara bir Ankara simidi ve bir bardak çaydı her halde. O zamanlar tek aşamalıydı sınavlar. Genel kültür, genel yetenek, Türkçe Matematik vs. O yorgunluk ve panikle ne kadarını cevaplayıp ne karını başaramadığımı bilmiyorum.
Sınavdan sonra alelacele dönmek için geldiğimiz otogarda bizi bir sürpriz bekliyordu. Daha otobüse binmeden yerel basına ait olduğunu sandığım gazetelerden sınavın iptal edildiği haberi yayılmaya başlamıştı. Neye uğradığımızı şaşırıp harap bitap şekilde dönmüştük bir ekin-harman zamanı memlekete.
Uzun tedirgin bir bekleyişten sonra iptal edilen sınavın 19 Eylül’de yapılacağı duyuruldu. Bir bakıma daha iyi olmuştu bizim gibi memlekete uzak merkezlerde sınava girenler için; çünkü korkumuz kısmen gitmiş, bir şekilde daha rahat bir ortamda hem de geceyi bir otelde geçirerek girmiştik Hamdullah Suphi’de tekrarlanan sınava.
Şimdi neredeyse il ilçe memleketimizin bütün şehirlerinde öğrenciler her sabah okullarına nasıl gitmişlerse aynı şekilde ÖSYM’nin düzenlediği birçok sınava bildikleri okullarda girebiliyorlar.
Her dönemin kendine göre özellikleri oluyor iyi kötü, acı tatlı. Biz o zamanlar hem ekonomik olarak hem de imkânların çok kısıtlı olması sebebiyle sıkıntılar yaşadık. Hayatın her dönemi için insanların anlatacakları olmamalı değil mi?
Tatiller, sınavlar…
Yaz tatilinin gelmesini iple çekerdik adeta. Yerimizde duramaz olurduk nereler gitsek, ne yapsak diye!
Şimdi istesek de gidemiyoruz. İki yıllı aşkın korona belası, çok şükür bitti gitti derken insana sistematik bir şekilde çıkarıldığı çıkarıldığını düşündüren Ukrayna- Rusya savaşı sebebiyle artan enerji ve gıda maliyetlerine bağlı olarak yükselen fiyatlar yüzünden tadımız biraz kaçmış, mahkûmiyet duygumuz artmış görünüyor.
Bunca yıl neler gördük, neler geçirdik!
Bu da geçer yahu!
Rabbim, göz ve gönül aydınlığımız çocuklarımıza ve gençlerimize baht açıklığı versin.
Selamların en güzeliyle…
Hacı Halim Kartal/ 20 Haziran 2022
