Cennet vatanımızda şükürler olsun ki dört mevsimi doya doya yaşıyoruz. Yazın, kışın ve baharların bizlere sunduğu nimetlerden faydalanıyoruz. Hemde bu kış mevsiminde Mevlanın rahmeti ile bol bol müşerref oluyoruz.
Ülkemiz öyle sanıldığı gibi su zengini bir coğrafyaya sahip değil akarsularımızda taşınan su zaman zaman nerede ise sıfır noktasına kadar düşüyor. Barajlarımızdaki su seviyesi tehlike sınırlara kadar geriledi. İşte bu noktada Mevla yurdumuzun doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine her tarafı beyaz örtü ile kapladı. Yıllarca yağmamış kar yağdı. 30-40 yaşlarında bulunanların görmedikleri karı gördüler ve halende rahmet ara ara devam ediyor.
Tabi ki bu kar yağışı ister istemez bazı yaşam sıkıntılarını getirdi. İklim koşulları itibariyle bunda yadırganacak bir durum yoktur. Kamu görevlileri ve belediyeler imkanları ölçüsünde görevlerini yerine getirip kar ile mücadele ediyorlar. Hizmete ihtiyaç aynı anda hemen hemen her yerde duyulması nedeniyle öncelik sırası ve özellikler göz önünde bulundurularak elbette ki gereği yapılıyor ve yapılmaya da devam edecektir. Bu sahada çalışanların özverili emekleri, idarecilerin dirayetleri ve fedakarlıkları takdire şayandır.
İlgililer görevlerini imkanlar ölçüsünde yaparken peki bizler ne yapıyoruz? Bu sıkıntılı günlerde görevlilere yardımcı oluyor muyuz? Oluyorsak ne kadar oluyoruz? Bunu da hesaba katmak lazım. En azından iş yerimiz veya evimizin önünü temizlesek karı kaldırsak buz olmuş ise kazısak neolur. Bu azar azar işler bir araya gelince bir bakmışız ki sokağımız ya da caddemiz temizlenmiş, kaldırımlarda buz kalmamış. Görevlilerin işi kolaylaşmış ya da dikkatleri başka alana kaymış olur. Gereksiz yere özel aracımızı kullanmasak, lüzumsuz seyahate bu kış günü çıkmasak ne olur. Hiçbir şey olmaz, olmadığı gibi de görevlilerin işini de artırıp zorlaştırılmamış oluruz.
Bunları yapmasak bile kapımızın önünü temizleyen görevlilere bir bardak sıcak çayda mı veremiyoruz. En azından bunu yapalım. İyi ve güzeli alkışlamanın yanlışı eleştirmek kadar hakkı olduğunu da unutmayalım. Devletimiz yolda kalan yolculara kol kanat gererken fırsatçıların yaptıklarına ne demeli. Konaklama ücretlerine kat kat zam yapmakta neyin nesi. Darda olana, zorda olana, yolcuya yardım etmek, yardımcı olmak hem dinimizin hem de töremizin gereği değil mi? Ne oldu ne çabuk unuttuk bunu. Unuttuğumuz bir şey daha var ki bir gün sıra size de gelebilir. Arpa ekip buğday hasadı beklemeyin. Buna tevessül edenlere dir bu sözümüz. Basında duyuyoruz yardımcı olanlarda elbette var. Sağduyu sahibi dükkanını, benzinliğini yolda kalanlara açan esnafımızı, işletme sahiplerini de candan kutluyoruz. İşte bize de bu yakışır.
