Bunun böyle olması yaşantımızın sürdürülebilirliği içinde olmazsa olmazımızdır. Çünkü elde etme sahip olma duygusu ve ihtiyacımız olmazsa üretmek, çalışmak, kazanmak gibi gereksinimi ve olasılıkları da ortadan kaldıracağından neslimizin idameside tehlikeye girecektir. Bu bakımdan bu duyguları benliğimizde barındırmaktan daha doğal bir şey olamaz. Bunun böyle olması ne kadar gerekli ise de bu duygunun abartılı ve yıkıcı hale gelmesi de o kadar gereksiz ve tehlikelidir.
Bunun ince ayrımına dikkat etmek elde etme, sahip olma, kazanma duygusu ve eylemlerinin esiri olmadan bunlara yön veren, kontrol eden ve kontrol altında tutan bir birey olmak gerekir. Yoksa şu kısa ömrümüz boyunca hiç bir zaman sonunu getiremeyeceğimiz sahip olma isteğimiz bizim sonumuzu getirir ki bununda hiç farkında olmayız. Bunu nasıl sağlayacağız beşer olarak bünyemizde mevcut olan bu hisleri dizginlemek elbette kolay değildir. Bunun için şükür telakkisini devreye almamız ve şükür ve sebat etmeden asla geri durmamamız gerekir.
Şükürsüz bir kul bu dünyada koşturur da koşturur yıllarca, sonunda geri baktığında belki sayısız mal ve mülk edinmiştir. Bunlar mevcut olsa da hala nefsini tatmin etmemiş onun ızdırap ve arzusunu söndürememiştir. Keşkeleri bitmemiş talepleri son bulmamış hep kendisi hep kendisi ve nefsi ön planda olmuş ancak bu malları ahiret gümrüğünden geçememiştir.
Oysa bu dünyada neyin bu gümrükten geçtiği ve neyin geçmediği açık açık beyan edilmekte ancak bunu bizim kulağımız yeteri kadar duymamaktadır. Duysa da bizlere ne yazık ki hariçten gazel okuma gelmiştir. Hesap günü bu acı gerçek ile yüz yüze gelinmiştir artık. Dünyadaki ihtiyaç ve zenginliğin sınırları çizilememiş ise biz bunun bu denli peşinde koşmamız yerine şükür edip elimizdekiler ile yetinmeyi bilmeliyiz. Gereksiz bir mal mülk edinme yarışına girmeden ihtiyacımız kadarla mutlaka yetinmeliyiz.
Durumumuzu değerlendirirken her konuda bizden üstün olanak ve imkanlara sahip olanlar yerine, bizden daha az ve kısıtlı imkanları olanlara bakarak şükür ve sebatı asla unutmamalıyız. Ne olursa olsun mutlaka paylaşmasını bilen, yardımsever ve üretken bir birey olmanın yolunu helalinden aramalıyız .Unutmayalım ki Mevla zenginliği istediğine, ilmi isteyene verir.