Dün akşam saatlerinde başlayan kar yağışı devam ediyor.
Şimdi güzelim ilçemiz Seydişehir’in üstünde ona çok yakışan bembeyaz güzel mi güzel bir örtü var. Ne çok özlemişiz meğer sakin sakin yağan karın, inadına kirleterek anasını ağlattığımız, sonra da sorumluları biz değilmişiz gibi iğrenerek kaçmaya çalıştığımız doğamızın üstüne yaydığı bu harika örtüyü!
Sonra Rabbimizin Adiyat suresinde gösterdiği şu iki ayet geliyor aklıma: “Şüphesiz insan Rabbine karşı nankördür, üstelik bunun en iyi tanığı da kendisidir.”
İnsanı Rabbine, kendisine ve herkese ve her şeye karşı sorumlu olmaya çağıran ne çok ayet var!
Yağan kar, caddelerde, sokaklarda bulundukları yerden kıpırdayamaz hale gelen binlerce araca ‘Yeter ettiğiniz gürültü, zehirlediğiniz hava; şimdi istemeseniz de beni dinlemek zorundasınız! Hah işte böyle, ara sıra düşürün hızınızı, frenleyin bakalım hiçbir şeyle tatmin olmak bilmeyen hırsınızı’ diyen müthiş bir uyarı sanki.
Öğle sonu… Hafta tatili sebebiyle çoktandır bu anı bekleyip sokaklara fırlayan çocuklarla, yakın dershaneden dağılan gençlerle adeta bayram yerine dönmüş caddeye çıkıyorum. Trafik keşmekeşinden kurtulup çocuk sesleriyle şenlenen yollar ne kadar sakin!
Ellerine geçirdikleri küreklerle arabalarının çevresine harıl harıl çalışan insanları görüyorum. Bir an önce araçlarını esaretten kurtarma telaşındalar; lakin aslında bu vesileyle çok iyi görüyoruz ki aslında bizim özgürlüğümüz, onların esaretine bağlıymış. Şu özlediğimiz sükûneti, varlığından çoğu zaman böyle anlarda haberdar olup bütün hücrelerimizde hissettiğimiz huzuru işte buna borçlu olduğumuzu düşünüyorum bir an.
Döviz fiyatlarının yükselmesine bağlı olarak temel tüketim mallarına gelen anormal zamlarla insanların şaşkına çevrildiği, günlerden geçiyoruz. Hükümet, içerde ve dışarıda terörle ve teröre destek veren ülkelerle mücadele ederken şimdilerde zamları fırsata çevirmeye çalışan stokçularla mücadele etmeye çalışıyor. Yaz ortasında ülkemizin birçok bölgesinde çıkarılan orman yangınlarıyla mücadele edildiği gibi şimdilerde zemheride de derin bir proje ürünü olduğu iyice belli olan ekonomi yangınlarıyla baş etme telaşında. Allah, millet ve memleketin huzuru ve selameti için çalışanların yardımcısı olsun.
Memlekette kar kış haberleri eşliğinde gösterilen eşsiz kış manzaraları, yer yer gülümseten görüntüler, can sıkıntısıyla geçirdiğimiz bir haftanın sonunda adım başı ‘ battık, bittik, memleket iyi yönetilemiyor, erken seçim’ bombalarıyla bunalan insanlara şimdilik kısa bir teneffüs anı gibi geliyor. Gönül hızın, hırsın ve kavganın nispeten azaldığı böyle anların daha uzun sürmesini istiyor.
Yalanın iftiranın bir siyaset aracı olarak kullanıldığı günümüzde, duyduğu her söze inanması insana bela olarak fazlasıyla yetiyor. Bu durumda ilk tahrikle harekete geçip tabir caizse öfkeyle kalkıp zararla oturmak yerine, bir nebze sakin kalabilmek en güzel yol; lakin bu çoğu zaman o kadar kolay olmuyor.
‘Bilmediğinin ardına düşme; çünkü işitme duyusu, görme duyusu ve kalp, bunların hepsi (Hesap Günü’nde) bundan sorguya çekilecektir!” İsra/36 buyuran Rabbimiz çetin geçecek bir sınava karşı kullarını uyarıyor, tercihi kullarına bırakıyor.
Orman yangınlarıyla duman olduğumuz günlerde tartıştığımız bir arkadaşa, ‘Yahu önce şu yangının bir an önce sönmesine yarayacak bir damla suyumuz varsa oraya koşalım’ dediğimde o suçlamaya devam edip durmuştu sanık sandalyesine daha önce oturtup durduğu çevreleri. Şimdi de elindeki tek kuruşu dolarla değiştirme derdine düşmüş insanlar, ‘Yangına benzin dökme!’ anlamına gelecek eylemlerden uzak durma uyarılarına felakete davet etmiş gibi tepki gösteriyorlar.
Hızımızı azaltmaya, hırsımızı frenlemeye ihtiyacımız var. Bugün, yarın ve daima…
Kar yağıyor üstümüze geceden…
Örtüyor her türlü atıklarla, kirlerle berbat ettiğimiz arzımızın üstünü.
Kapılıp gittiğimiz hırsların da üstünü örter mi bilmem.
Rahmetli Erdem Beyazıt’ın Kar Altında Hüzün Denemesi adli şiirinden aşağıdaki mısralarla bitiriyorum:
“Dünyanın en uzun hüznü yağıyor
Yorgun ve yenilmiş insanlığımızın üstüne
Kar yağıyor ve sen gidiyorsun
Ağlar gibi yürüyerek gidiyorsun
Belki bulmaya gidiyorsun kaybettiğimizi
O insan ve tabiat çağını”
Selamların en güzeliyle…
H. Halim Kartal/20 Aralık, 2021
